Ektaş, “Karar, toplumun büyük kesiminde haklı tepkilere ve infiale neden oldu. Ahmak sözcüğü, düşüncesizce hareket eden, aklını gerektiği gibi kullanmayan kişilere yapılan nitelendirme, kaba bir hitaptır. Bu anlamıyla kullanıldığında ahmak sözcüğü hakaret olarak kabul edilemez. Sayın İmamoğlu bu sözcüğü, bir kişiye, bir kurulun üyelerine hakaret etmek amacıyla değil, kurulun aldığı kararın düşüncesizce alınmış bir karar olduğunu işaret etmek için siyasi bir atışma esnasında, siyasi Saiklerle ve siyaset zemininde kullanmıştır. Yani sözcüğün hedefi aslında kişiler değil vakadır. Bu yönleriyle hakaret suçunun  maddi ve manevi unsuru oluşmamıştır” dedi. 

"En demokratik hak olan seçilme hakkı basit suçlarla ortadan kaldırılmamalıdır"

Ektaş şöyle devam etti;

“Hal böyleyken, bayağı kadın ve hatta o…. Anlamında kullanılan “sürtük” kelimesini hakaret kabul etmeyen yargı anlayışının düşüncesiz kişi anlamında kullanılan ahmak kelimesinden hakaret suçu çıkarması aziz milletimizi üzmüştür. Hukuka ve vicdana aykırı kararın gereği olarak TCK 53 kapsamında getirilen siyasi yasak ise tepkileri zirveye taşımıştır. Bir yurttaşın seçilme hakkının elinden alınmasını için, işlenen suçun niteliğinin seçilecek görev ve makam ile bağdaşmaması gerekir. Bu tespitin ise, çok ince bir elekten geçirilmesi, en temel demokratik hak olan seçilme hakkının basit suçlarla ortadan kaldırılmaması gerekir” diye konuştu. 

"Sorunun kaynağı bu düzenlemelerdir"

Ektaş, “Bu düzenlemeler kapsamında; bir tartışma sırasında istemeden de olsa ağızdan çıkacak bir hakaret ya da tehdit sözcüğü, heyecan içinde bir kişiye yönelecek yaralama fiili dahi o kişinin birömür boyu siyasi yasaklı olması sonucunu doğurabilecektir.Geçmişte bir çok siyasetçimiz ve bugün Sayın Ekrem İmamoğlu  bu düzenlemelerin kurbanı olmuş, gelecekte de topluma ve milletine hizmet etmek isteyecek bir çok saygın ve birikimli insanın önüne engel çıkaracaktır. Bu garipliğin ortadan kaldırılması, İmamoğlu kararı üzerinden bir demokrasi kazanımı elde edilmesi mümkündür. Siyasi yasak gerektiren suçlar, seçilecek görev ve makamla bağdaşmayacak şekilde yeniden belirlenmelidir. Bu bağlamda sadece, Silah zoruyla anayasal düzeni değiştirme, kasten adam öldürme, cinsel saldırı, hırsızlık, rüşvet gibi suçlar için siyasi yasak getirilmelidir” dedi.