Sendikal mücadele verirken aynı zamanda başka mücadelelerde vermek zorunda bırakıldınız, yaşanan gelişmeleri bize kısaca anlatır mısınız?

Ben Eskişehir’de sendikacılık anlamında üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum. Örgütlenmeler yapıyoruz aynı zamanda işçilerin sorunlarını dilimiz döndüğü kadar dile getiriyoruz. İşçi haklarını arıyoruz, işçi haklarını aramaktan geri durduğumuz yok. Diğer konularla ilgili onlar da bizim sendikal iç meselelerimiz. Bunların basında dile getirilmesini çok doğru bulmuyoruz. Zamanı geldiği zaman her şeyi açıklarız diye düşünüyorum diğer konularla ilgili.

Sizce günümüzde sendikacılık yapmak zor mu? 

Türkiye’de günümüzde sendikacılık yapmak bu yasalarla zor. Son çıkan yasalarla ve Valilerin, Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu bir kararla bütün haklarımızı gasp ediyorlar. Basın açıklaması yapmaya kalksan Valilik karar alsa yapamazsın. Yasalar eskisi gibi işçilerin önünü açmıyor, kapatıyor. Son mahkeme kararları artık işçi lehine olmaktan çıktı. Toplu İş Sözleşmelerini artık uygulatmak Türkiye’de mücadele, kavgadan geçiyor. İşverenlere o kadar yetkiler verildi ki artık Türkiye’de bu mücadeleleri, o yetkilerin karşısında yapmak zorlaşıyor. İşsizlik Türkiye’de çok, bunu işverenler kullanıyor. Şu anda Türkiye’de sendikacılık yapmak zor ama zoru başarmak önemli. Bir çeşit aslında Türkiye’de sendikacılık bürokrat sendikacılığa döndü. Biz de mücadele ediyoruz, gücümüz yettiği kadar. Tabi ki şunu da söylemeden geçemem üyelerimiz, cam işçisi, toprak, seramik, çimento işçisi sahip çıkıyor. Mücadeleci arkadaşlarımız var, inşallah bunu devam ettiririz. Diğer nesillere de bırakırız.

İşçinin maaşı eridi

Kaç üyeniz var ve talepleri nelerdir?

Eskişehir’de 2 bin 100 üyemiz var. Şu anda ekonomik anlamda iyi bir sözleşme yaptık ama enflasyon yüksek olduğu için alım güçleri doğal olarak eriyor. Herkeste olduğu gibi ekonomik beklentileri talepleri ortaya çıkıyor. Bu haklı bir talep. Artı çalışma koşulları, bizim işletmelerde çalışma koşulları ağırdır, çalışma koşullarının düzeltilmesi talepleri var. Gelen en önemli talep ekonomik ve sosyal yaşam. 

Bizi seçenler de yok sayılıyor

Buradan genel merkezinize seslenerek, ne söylemek istersiniz?

Demokrasi anlamında sendikal içi kavgaların ben başından beri sendika içinde kalmasından yanayım ama sonuçta yaklaşım olmadığı zaman, ötekileştirme yapıldığı zaman yok sayıldığın zaman… Sadece Erdal Akyazı olarak yok sayılmıyoruz, bizi seçenler de yok sayılıyor. Doğal olarak sesimizi duyurmak için de biz bazen istemesek de kendi sosyal medyamızı kullanmak zorunda kalıyoruz. Ben başından beri eksik ya da yanlış yapılanları her zaman dile getiren söyleyen ve bu konularla ilgili de madalyam olan biriyim. Ben Kristal İş Sendikası’ndan ihraç oldum, benim bildiğim işverenler işçiyi işinden ediyor ama bizim sendikadan ihracımız bir onur madalyasıdır. Çünkü mücadele olarak yaptık bunu. Kendi içimizde ama uzlaşarak değil. Kim yanlış yapmışsa, eksik yapmışsa, cam işçisi, toprak işçisi, seramik işçisine karşı sorumluluğunu yerine getirerek bitireceğiz. 

İşçilerimiz sendikacılığı kendi emelleri uğruna yönetenlere karşı çıksınlar 

Size destek veren işçilere ne söylemek istersiniz?

Sendikasına sahip çıksınlar. Biz sendikamıza sahip çıkıyoruz. Sendikamız güçlü, güzide bir sendika. Bizim sendikamızla ilgili her hangi bir kötü düşüncemiz veya herhangi bir sıkıntımız yok. Biz sendikayı yönetenlerin yönetim şekillerine karşıyız. Sendikayı kötü yönetenlere sendikacılığı kendi emelleri uğruna yönetenlere karşı çıksınlar ve sendikalarına sahip çıksınlar. 

Akyazı: Yorulmadım bir hedefimiz var…

Sendikacılık aslında bir olmak demektir ya, işçileri bir çatı altında da toplamaya çalışıyorsunuz, hiç yoruldum dediniz mi zorlandığınız zamanlar oldu mu?

Aslında bazen bazı konularda kendimi de sorguluyorum. Acaba eksik, yanlış yaptığım şeyler var mı, bazen kendi içimizde de, en yakın arkadaşlarımızla da fikir alış verişleri yapıyoruz. Acaba diyorum bende mi bir yanlışlık var kendimi sorgulamaya çalışıyorum. Ama hiç yorulmadım doğru bildiğimi inandığımı yapmanın her zaman mücadelesini veririm. Yorulmadım, bir hedefimiz var, Kristal İş Sendikası’nda demokrasi ve tabana yönelik bir sendikacılık yapma idealimiz var, inşallah bunu başarırız. Tabi bu başarıyı arkadaşlarımız takdir ederse, oy verirse seçerse yapabiliriz, seçmese de, takdir etmese de saygı duyarız. Çünkü ben her zaman oy verildiği zaman iyi, görev verildiği zaman iyi, görev verilmediği zaman kötü diyen bir arkadaşları değilim. Görev verseler de elimizden gelenin en iyisini yaparız görev vermeseler de deriz ki, bir eksiklik yaptık döner özeleştiri yaparız.