Akyol açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Hani bir laf vardır ve sık sık söylenir “Büyük resme bak” diye. Büyük resme baktığımızda gördüğümüz ise huzursuz, güven duygusunu yitirmekte olan bir Türkiye görüyoruz maalesef. Zira sokaklarımız güvenli değil. Gıdamız güvenli değil. Öyle ki evlerimizin içi bile güvenli değil. Dışarıda kriminal caniler kol geziyor. Bu canilerin çoğu AKP döneminin eğitim sisteminde büyüdü. 19 Yaşındaki bir suç makinesi bir polisimizi öldürdü. Bir başka 19’luk cani iki genç kız vahşice öldürüp, intihar etti. Bir şekilde duyabildiklerimizin dışında binlerce dehşet yaşanıyor bu ülkede. Elinizi kolunuzu sallaya sallaya gezebilmek, yavrularımızı tek başına sokağa çıkartmak her geçen gün zorlaşıyor. Akşam eve sağa salim girmek şükür vesilesi oldu. Kaldı ki, 12’li kilit sistemli çelik kapılı evlerinde de rahat değil insanlar”

Beylikova Belediye Başkanı Karabacak'tan Yalaz'a ziyaret Beylikova Belediye Başkanı Karabacak'tan Yalaz'a ziyaret

Kronik vakaların artacağı karanlık günler bizi bekliyor

Akyol açıklamasına şöyle devam etti, “Gıda güveliğimizin olmadığını gördük. Yılda 3 kez yayınlanması gereken tahşiş listesi tam 32 ay sonra yayımlandı. Bu arada ne oldu? Hiç tahşişli ürün yemedik mi? Yoksa bazı sermaye sahipleri mi korundu? Sonra birden bir liste yayımlandı. Yer yerinden oynadı. Sosyal medya yıkıldı. Her konunun uzmanı olan abiler, ablalar talk show ciddiyetindeki tartışma programlarında esti gürledi. Denetimler devam edecek ve herkes hesabını verecek dendi. Ama hakikat şu ki aslında hiçbir şey olmayacak. Milletimize haram yedirmeye devam edecekler. Milletimizi zehirlemeye devam edecekler. Kronik vakaların, ince hastalıkların, sağlıksız ve psikolojisi alt üst olmuş bireylerin daha da artacağı karanlık günler bizi bekliyor.

Adalete olan güven sarsılmış durumda. Eğer insanlar “Polise gitsen ne olacak?” diyorsa, “Mahkemeye gitsen ne olacak?” diyorsa suç işlemek artık normal hale gelmiş demektir. İnsanlar haklarını gayr-i meşru yollardan arıyorsa, kadın programlarında adalet aranıyorsa akşam eve sağsalim gittiğimize ne kadar şükretsek o kadar az diyeceğimiz günler yakın demektir. En başından beri ne dedik? Her şey toz pembeymiş gibi servis edilen günlerde “Bu bir illüzyon, bir aldatmaca. Bu üçkağıt oyunlarına aldanmayın. Bir gün duvara toslarsınız. Bu böyle gitmez” dedik. AB sevdasına ülkemizi ateşe atmayın dedik. Bir milletin asıl gücü ahlaklı ve inançlı gençliğidir, bu yüzden Önce Ahlak ve Maneviyat dedik. Eğer bu sese kulak verilmezse daha çok canlar yanacaktır”