Arif Bayar, seçim öncesi yaptığı değerlendirmede adil bir seçime gidilmediğini ifade etti ve açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

Yunusemre Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifinde yönetim kurulu üyesiyim. Seçim üstü kooperatifte rahatsızlık yaratan birkaç konuya değineceğim. Güzel ve adil bir seçim olmasını diliyorum. Fakat hiçte adil bir seçim olmuyor . Kooperatifin eski personeli, Uğur Can geçenlerde görevinden istifa etmesine rağmen, halen kooperatif bürosunda çalışıyor ve çalışan arkadaşlarla kooperatifte toplanarak seçim bürosu gibi kullanıyor.  Kooperatifin Facebook sayfasını Uğur Can yönetiyor. İstediğini paylaşıp, beğenmediği yorumları silip, yorum yapan kişileri de arkadaşlıktan çıkartıyor. Hatta yönetim kurulu üyesi olduğum halde beni de engelledi. Kooperatifin sosyal medyası sadece üyeleri bilgilendirmek amaçlı kullanılır. Seçim turu fotograflarını burda paylaşamazsın. Bunu mevcut başkana ve yönetime defalarca söyledim uyardım ancak bir sonuç alamadım. Tabi sadece buda değil, kooperatif adına kooperatif bütçesinden saat yaptırılmış. Ancak saatlerin dağıtımı , kooperatifle alakası kalmayan Uğur Can’ın tekeline bırakılmış ve seçim çalışmasında hediye olarak dağıtılması için peşkeş çekilmiş. Saatlerin yaptırıldığını sadece başkan biliyormuş. Üç hafta önce yaptırılan saatlerden biz yönetim kurulu üyelerinin geçen hafta yapılan toplantıda haberimiz oldu. Üyelere hediye vermek güzelbir davranış. Ama bunu dışardan aday olan kişiyle dağıttırmak hiçte uygun ve adaletli değil”

"Esnafın parasıyla hediye yaptırılması rahatsız ediyor"

Bayar, şöyle devam etti;

"Üyeleri ziyaret ederek hediyeleri dağıtmak sadece başkan ve yönetim kurulunun işidir. Neden şimdi dağıtılıyor,  kooperatif bütçesiyle yapılan hediye ile başkan adayı olan Uğur Can üyeye gösteriş yapacak. Kendi cebinden yaptırmış olsa isterse araba dağıtsın kimse bir şey diyemez. Mevcut başkan Mehmet Cantek, başkan adayı Uğur Can'ın yönetimine girecekmiş bu yüzden dağıtıyorlarmış. Nerede eşitlik, hak, hukuk, adalet. O zaman, kooperatifin imkanlarından diğer adaylarda faydalansın. Yönetim kurulu üyesi olarak vicdanen çok rahatsızım. Esnafların parasıyla yaptırılan hediyelerin bir kişinin çıkarı için kullanılmasına engel olmaya çalıştım. Uğur Can daha seçilmeden sanki oranın başkanıymış gibi tüm imkanları eline geçirmiş. Şimdiden böyle hareket eden  arkadaş seçilirse neler yapar  siz düşünün.  Adil olalım kimsenin hakkına girmeyelim. Kooperatif bürosundaki çalışan arkadaşların görevi esnafın taleplerini dinleyip sorularını cevaplayarak kredi kullanmalarını sağlamaktır. Ancak personel, Uğur Can için oy isteye bilmek adına , telefonda sorulara cevap vermiyor  illaki kooperatif bürosuna gelmek zorundasınız diyerek , bilgi almak ve kredi kullanmak için gelen üyeden Uğur Can için oy istiyorlar. Esnafın oraya gelerek zaman ve iş kaybı olacağını kimse düşünmüyor. Herkes kendi çıkarı ve menfaatine geldiği gibi hareket ediyor. Mesai saatinde oy toplarken iş yetişmiyor sonra gece mesaiye kalıp esnafı arayarak sizler için bu saatlere kadar çalışıyoruz diyorlar. Çalışan arkadaşlarımızdan rica ediyorum. İşinizi görevinizi layıkıyla yapın” dedi.

"Refik başkan Şengül hanımı destekliyordu"

Bayar, “Bir kişiye değil, ekmek yediğiniz kurumdaki esnaflara hizmet edin. Uğur Can’ın başkan adayı açıklamasında mevcut yönetimin desteğiyle aday oldum demesi de tamamen yanlıştır. Ben şahsım olarak, kooperatifin ilk kurulduğu günden itibaren 17 yıl müdür olarak çalışan, esnaflarımızın sorunlarına çözüm bulmaya çalışan ve çözümleyen, kooperatifi ilimizin ve bölgemizin sayılı kooperatifleri arasında yer almasını sağlayan, en hızlı ve adil şekilde kredileri dağıtan, Şengül Hanım'ın kooperatifi en güzel şekilde yöneteceğinden eminim ve sonuna kadar destekçisiyim. Rahmetli Refik başkan kooperatif başkanlığını bu seçimlerde bırakarak söz verdiği, kızı gibi sevdiği Şengül Hanım'ı seçimlerde destekleyeceğini, mevcut yönetim kuruluna, çalışanlarına, oda başkanlarına ve neredeyse çoğu esnaflarımıza söylemiştir. Rahmetli Başkan Refik bey ve Şengül hanım kemik gibiydiler. Kendi menfaatleri için, bu kemiği parçalamak için çok uğraştılar. Uğur beye "bu kemiği parçaladınız" dedim. O da ne dese beğenirsiniz; “kemik kırıldı içinden ilik gibi ben çıktım, yeni bir kemik oluşturdum” dedi. Kemik kırıldığı zaman içinden çıkan ilikle yeni kemik olmaz. O ilikle sadece ya çorba yada pilav olur. Hepinize teşekkür eder saygılarımı sunarım” diye konuştu.