İnsanlar haklı olarak vazgeçiyor
Arıkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “MEB’in İşkur ile yaptığı protokole dayalı olarak, İşgücü Uyum Programı (İUP) kapsamında, okullarımıza yardımcı hizmetli istihdamı sağlanacak. Ancak evdeki hesap çarşıya uymuyor. Haftada 3 gün çalışacak ve aylık 6.800 TL ücretle çalışacağını öğrenen insanlarımız haklı olarak vazgeçiyorlar”
İlimizde okul yönetimleri okul temizliği yapacak elaman bulamıyor
Çalışmak için başvuranların vazgeçtiğini kaydeden Arıkan, “İlimizde öncelikli olarak istihdam için başvuranların çoğu vazgeçti vazgeçmeyen ise şimdilik okul yöneticilerinin ısrarı ile kalıyor. Bunlarda eli kulağında bırakacaklar. Şu an ilimizde okul yönetimleri okul temizliği yapacak elaman bulamıyorlar. İlimiz de çok sayıda pansiyonlu okul bulunmaktadır. Bunların durumu daha da vahimdir. Pansiyon sürekli temizlik isteyen bir yerdir. Çünkü öğrencinin yaşam alanıdır. Maalesef pansiyonlu okullar da temizlik görevlisi aynı sebepten yok. Bu durum ileride büyük sağlık sorunlarına yol açacaktır”
Asıl ve tek çözüm kadrolu personel istihdam edilmesidir
Arıkan, “Ülke genelindeki durum da bundan çok farklı değil. Velhasıl, okullarımızdaki yardımcı hizmetli eksikliği sorunun giderilmesi için İUP bir çözüm olamayacak!
Asıl ve tek çözüm, okullarımızı eğitim öğretime hazırlayacak sayıda kadrolu personel istihdam edilmesidir. Sayın Bakan katıldığı TV programında, okullarımızın temizliği için İUP kapsamında başvuru sayısının az olduğunu söyledi. Doğrudur. Ama bunun nedeni, personele asgari ücretin üçte biri kadar ücret verilecek olması değil mi? Sayın Tekin, aynı programda Çalışma Bakanlığı ile görüştüklerini ve önümüzdeki hafta 30 bin temizlik görevlisi tahsis edileceğini de duyurdu. Sevindirici bir haber. Ancak bu noktada bir uyarı da bulunmak doğru olur: İUP kapsamında istihdam edilecek personele verilecek maaş, (Geçtiğimiz günlerde bir sendika başkanının Çalışma Bakanı ile yaptığı görüşme sonucunda söz konusu personele 12.000 TL ücret verileceğini ‘müjde’ olarak duyurduğu gibi, asgari ücretin altında kalırsa yine benzer bir sonucu yaşamak kaçınılmaz olacaktır. Öte yandan çalışana asgari ücretin altında bir ödeme yapılması bir suç olmasının yanı sıra kamu yönetimi adına da bir ayıptır”
“MEB, bu garabet durumu bir an önce yeniden düzenlemelidir” diyen Arıkan açıklamasına şöyle devam etti;
1- Haftada üç gün çalıştıracağınız personelin yapacağı işlerin geri kalanını diğer iki gününde kim yapacak?
Öğretmen ve öğrencilerimiz, eğitim öğretim faaliyetlerine ara verecek ve imece usulüyle mi okullarımızın işlerine soyunacaklar?
2- Asgari ücretin yarısı bile etmeyen, aylık 8.000 TL’ye çalışacak personeli nereden bulacaksınız? Hadi buldunuz diyelim, bu ayıbı ülkemize nasıl yakıştırıyorsunuz? Bu ülke büyük bir ülkedir. Sayın Tekin ve Çalışma Bakanı aldıkları bu karar ile neyi amaçlamaktadırlar ve bu karardan Sayın Cumhurbaşkanımız haberi var mıdır?
3- 8.000 TL’nin üzerinde eksik kalan meblağ okul aile birliği hesaplarından karşılanır şeklinde gayri resmi telkin ve talimatlarla yönlendirdiğiniz okul yöneticilerinin “veliden para topladığı” için tepesine çökmeyecek misiniz? Eğitim hizmeti yönetici, öğretmen, memur ve yardımcı personelle birlikte yürütülen bir faaliyettir. Okullarımızı her gün öğretime hazırlayan, çocuklarımızın hijyenik ve güvenli bir ortamda eğitim almasını sağlayan yardımcı hizmetli ve okul öncesi sınıflarımız için olmazsa olmaz ihtiyaç olan yardımcı personel eksiği ivedilikle giderilmelidir. MEB hükümet nezdinde ısrarlı girişimleriyle, tüm okullarımızda yardımcı hizmetli ve yardımcı personel tahsisini sağlayacak yeterli kadro kontenjanını almalıdır. Okul yöneticilerimizi “vazifelerinin gereğini yerine getiremeyen” pozisyonuna düşürerek, veli ve öğrencilerimizle karşı karşıya bırakmaya kimsenin hakkı yoktur! Bu problemin vebali de çözme sorumluluğu da Bakanlığındır. Sayın Tekin ve Çalışma Bakanı’na sesleniyoruz tasarruf ihtiyaçtan değil lüksten olur. Tasarrufun en son olacağı yer eğitimdir”