Arslan açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Bugün açlık sınırı 20 bin, yoksulluk sınırı 60 bin TL’dir. Öğretmenlerin çoğunun alım gücü geçen seneye göre bileciddi düşmüştür. Meclis üyesi olarak öğretmenler odasının ücretli, sözleşmeli, kadrolu diye ayrıldığını dahi bilmediğini düşünüyorum. Ücretli öğretmenler 19 bin TL’ye çalıştırılmaktadır. Üstelik okula gitmedikleri her saat için ücretleri kesilmektedir. Hasta olmaya bile korkan bu öğretmenler hasta olsalar bile sırf ücretleri kesilmesin diye rapor almak yerine hasta hasta okula gidip ders işlemek zorunda kalıyorlar”

Arslan açıklamasına şu şekilde devam etti, “1980’li yıllarda emeklilik ikramiyesiyle ev alınıp çocuk evlendirilirken bugün alınan emeklilik ikramiyesi 1+1 ev almaya bile yetmemektedir. Her öğretmenin arabası var, iddiası da tamamen asılsızdır. Alınan arabalar öğretmenin değil, bankanındır. Çünkü arabaların çoğu bankaya ipoteklidir.

6 afet türüne karşı 138 çalışma: Eskişehir’de büyük adım 6 afet türüne karşı 138 çalışma: Eskişehir’de büyük adım

Öğretmenler tatile gidiyor, iddiasına gelince memlekete gitmek Kepez’e göre tatilse evet tatile gidiyorlar. Öğretmenlerin gidip anasını, babasını ziyaret etmelerini de mi lüks olarak görüyorsunuz?

Bugün bırakın tatile gitmeyi tek maaşlı birçoköğretmenimiz çocuğuna il dışı üniversite tercihi yaptıramamaktadır. Başarılı birçok genç tercihini gerçekten istediği üniversiteye göre değil, ailesinin ekonomik gücünün yettiği üniversiteye göre yapmaktadır. Bu acı tabloyu görmezden gelmek vicdanları yaralamaktadır. Hele bunu kendi meslektaşlarına yabancılaşan, onların sorunlarını bilmeyen eski bir eğitimcinin yapması çok üzücüdür.

Biz Eğitim İş olarak adil ve insanca yaşamanın mücadelesini sürdürmeye ve yükseltmeye devam edeceğiz”