Sezerler Grup İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Sezer, inşaat sektöründeki gelişmeleri Eskişehir Ekspres okurları için yazdı. 

Pandemi karşısında inşaat sektörünün tüm paydaşları çok önemli bir sınav verdi. Konut üreticileri açısından satışların hız kaybetmesi yakın ve uzun vadedeki hedefleri derinden etkiledi. Yatırımcılar, nakitte kalmayı tercih etti. Dünyanın içinde bulunduğu bu olağan üstü hal durumu, nakit ve tedarik akışına hız kaybettirdi. Buna karşılık, sektörümüzde bir dijital entegrasyon dönemi başladı.

Bu günlerde biz interneti çok daha verimli kullanmamız ve online satış sürecine geçmemizle birlikte çok etkilenmedik.

Merkez satış ofisimizde süreçlerimizi aksaklık olmadan yürüttük. Bunun bize bu süreçte çok katkısı oldu. Bu zorlu günler geçtiğinde çok daha güçlü ve büyüyerek ilerleyeceğimizi gözlemliyoruz.

Devletimizin normalleşme yönünde attığı adımlara destek olarak sektörümüzde satış ve yeni proje geliştirilmesi açısından hareketli günler de başladı.

Bu süreçte devletimizden biz konut üreticilerine ve yatırımcılara desteğinin artarak devam edeceğine inanıyoruz. Bu sayede bu sürecin olumsuz etkilerini kısa sürede ortadan kaldırabiliriz.

Ayrıca firmalar müşteri odaklı satış sürecine geçer ve satış stratejilerini yeni düzene göre ayarlarlarsa bu dönem için en önemli çıkış yolu olacaktır.

Faiz oranlarındaki düşüş İle belirsizliğin yerini Temmuz ayından sonra toparlanma dönemi alacak. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, Yeni bir dünya ticaret düzeni geliyor. Teknolojinin daha çok öne çıkacağı, dijitalleşmenin ve sosyal medyanın hız kazanacağı bir gerçek. Birçok sektörde değişen ticarete geçmeyen veya ayak uyduramayan firmaların bu durumdan olumsuz yönde etkileneceği kaçınılmaz.

Biz de Sezerler Grup olarak sahip olduğumuz güçlü teknik altyapımızı daha da geliştirme yönünde önemli adımlar atmaya devam ediyoruz. Zaten biz tüm şirket çalışanlarımız yeni projeleri müşterilerimize her platformda sunarak, müşterilerimizden gelen talep ve istekler doğrultusunda, mimari kadromuzu yönlendirme yapıyorlar.

Virüsten sonraki dönemin sektörümüze dijital bir açılım kazandıracağına inanıyoruz. Şirketlerin yatırım faaliyetleri, sadece proje odaklı olmayacak.

Dijitalleşmeye yönelik yatırımlar da hız kazanacak.

İnşaat sektörü her zaman güvenli bir liman olduğu için bu süreçten sonra yeniden güçlenerek devam edecektir. Ayrıca Türkiye bu süreçte kendini çok güzel bir şekilde ispat etmiş ve devlet olarak kendini çok iyi tanıtmıştır. İleriki dönemlerde bunun olumlu etkisini hep birlikte göreceğiz. Eğer bu toplarlanma sürecinde önlem almayan, değişikliklere ayak uydurmayan inşaat şirketleri için sancılı olarak geçmesi kaçınılmazdır. Biz süreci önce ve sonra aldığımız çeşitli önlemlerle bu süreci kolaylıkla atlatacağımızı düşünüyoruz.

Biliyorsunuz devlet bankaları ve özel bankalar da faiz indirim kararlarını bir bir açıklıyor. Konut kredi faiz oranlarının yüzde 1’in altında olduğu yıllarda konut satışları hep rekor kırdı. Bu sene de faiz oranlarının yüzde 0,64 dolayında seyretmesi ve konutun yatırım anlamında da fiyat baskısı kaynaklı oluşan cazibesi özellikle sıfır konut satışlarını ciddi artıracaktır kanaatindeyim. Bu anlamda sektörün tüm zamanlara göre daha iyi geçeceğini düşünüyorum.

Faiz dinamiği dışında, özellikle ilk evini alacak olanlara getirilecek bir teşviğin de sektörü olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Bunun hayati bir konu da olduğu kanaatindeyim, nitekim ülkemizde ev sahipliği oranı yüzde 60 seviyesinde. Bu oran çok uzun zamandır hatırı sayılır bir yükseliş  var.

2020’de yukarıda da vurguladığım üzere oluşan fiyat cazibesi sayesinde sıfır konuta, merkeze yakın, bahçeli, yatay mimari ve tramvaya yakın lokasyonda ki projelere olan talebin canlılığının devam edeceğini düşünüyorum.

Dolayısıyla beklemeye alınan yeni projelerin de artık lansman yapacağı bir yıla giriyoruz.

Ofis tarafında ise konuttan farklı olarak ciddi bir stok da söz konusu. Arz konusunda yatırımcıların çekinceleri sürüyor. Bu durumun ofis arayan şirketler için bir cazibe oluşturmaya devam edeceği de bir gerçek. 

Bu yılın ilk çeyreğindeki tüm koşullarına rağmen özellikle inşaat sektöründe Türk ekonomisi için bir başarı hikayesi yazılacağına inanıyoruz.

Yeni bir denge arayışında olan Türk ekonomisinde uygulanan doğru ekonomi politikaları sayesinde, gelişmekte olan ülkemiz için olumlu bir yıl olacağı şüphesiz.

Özellikle 2019’un son çeyreğinde başlayan dengelenmenin, 2020 yılında da ciddi bir toparlanmaya dönüşeceğini, ülkemize güvenerek daha güzel işler yapacağımızın teminatını veriyoruz.