Pandemi ve devamında aşı tartışmaları devam ediyor. Aşı karşıtları var. ‘Aşı olmayan işten çıkarılabilir mi’ bu merak ediliyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

İnsan bedeni dahil temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına yol açan her türlü düzenleme Anayasa’ya aykırılık tartışmasını gündeme getirecektir. Kişisel olarak aşı olunması gerektiğini düşünen biriyim. Ancak uygulamanın zorunlu hale getirilebilmesi için yasal düzenleme şart olmakla birlikte zorunlu aşı uygulamasının Anayasa’ya aykırı olduğuna dair geçmiş tarihli bir karar da mevcut.

Bir kanun boşluğu oluştuğundan bahsedebiliriz

İnsan hakları bağlamında, her ne kadar böyle bir uygulamanın zorunlu hale getirilmesinin, bireylerin özgürlüklerine müdahale teşkil ettiğini kabul etsek bile genel toplum-kamu sağlığını korumak ve bu uğurda düzenlemeler yapmakta yine devletlerin yükümlülükleri arasında. Dolayısıyla Covid-19 salgınına karşı aşının bulunmasıyla birlikte bireylerin aşı olmaktan imtina etmesi karşısında bir kanun boşluğu oluştuğundan bahsedebiliriz. Önümüzdeki günlerde daha da çok bu konuyu tartışacağız gibi görünüyor. 

Yasada açıkça belirtilmiş

Aşı olmayan işçilerin işten çıkarılması tartışmaları da yine bu ara gündemimizde. İşçinin ve işverenin sağlık sebeplerine bağlı hakları yanında iş hayatında birey ve kamu sağlığının korunması açısından gerek Anayasa’da gerekse kanunlarda emredici yükümlülükler mevcuttur. İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, bu çerçevede gerekli düzenlemeleri yapabileceği, işverenin çalışanlarının sağlığının korunmasıyla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmekle mükellef olduğu yasada açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla işveren, çalışanları ve müşterileri adına gerekli tedbirleri almakla yükümlü olacaktır. 

Dürüstlük kuralı esas alınmalı

Şu halde bir işçinin aşı olmaktan imtina etmesi halinde işverene iş akdini feshetmede haklı neden oluşturmayıp; yalnızca iş akdini geçerli nedenle fesih yetkisi tanıdığını düşünebiliriz. Ancak bu kapsamda işçinin diğer çalışanlarla, müşterilerle temas halinde olup olmadığı, iş yerinin kapasitesi ve büyüklüğü, iş hayatındaki pozisyonu göz önünde bulundurulmalı, dürüstlük kuralı esas alınmalı, işçinin iş ortamı içerisinde yarattığı tehlike kesin ve inandırıcı olmalıdır. Yine söz konusu fesih işverene haklı nedenle fesih hakkı tanımayacağından işçinin iş sözleşmesi kapsamındaki tazminat haklarının işveren tarafından ödenmesi de gerekecektir.

Gazete Eskişehir Ekspres'in Eylül-2021 sayısından...