Günümüzde bazı kesimler tarafından bir yatırım aracı olarak değerlendirilen kripto paralar tartışmaların odağında. Bu tartışmaların merkezinde ise güvenalik ve geçerlilik sorunları yer alıyor. Uluslararası düzeyde bir para biriminin ilgili piyasada geçerli olması hukuki düzeyde birçok anlama gelmektedir. Bilindiği üzere para basma ve para politikalarını belirleme konusu devletlerin egemenlik hakları ile doğrudan ilişkilidir. 

Ancak kripto paralar bu hukuki düzenlemelere uymadan, merkeziyetçilikten uzak, aynı zamanda uluslararası bir otorite tarafından tanınmadan piyasada kabul görmeye çalışmaktadır. Tartışmaların merkezinde yatan sorun ise tam olarak budur. 

Ancak geçtiğimiz aylarda ünlü oyun ve eğlence firması Atari kendi kripto parasını piyasaya sürmeye başladığında işler biraz daha değişti ve karışık bir hal almaya başladı.  

Bir şirketin kendi para birimini yaratması, bu para birimi ile kendi ekosisteminde ticarete izin vermesi zaten problemli olan kripto para konusunu daha da problemli bir hale getireceğe benziyor. 

Çünkü ilerleyen dönemlerde uluslararası şirketlerin kendi para birimlerini yaratması ve bunu ticari sisteme dahil etme girişimleri birçok sorunu beraberinde getirebilir. Daha da korkunç olan senaryo ise şirketin ürünlerini satmak için sadece kendi para birimlerini kullanması ile gerçekleşebilir. 

Bu küresel anlamda şirketlerin varlıklarının, faaliyetlerinin ve hatta haklarının sorgulanmasına yol açabilecek büyük bir sorunu da beraberinde getirecektir. Böyle bir durumda dünyadaki ticaretin yapısı ve ulusal para birimlerinin değeri konusunda büyük sorunlar ortaya çıkacaktır. 

Bu felaket senaryosun gerçekleşme olasılığı, Atari’nin kendi kripto parasını üretmesi ile bir kez daha ciddi bir şekilde arttı. Umarız böylesi bir durumu hiçbir zaman yaşamayız.