Destici, Enes Kara’nın ölümüne çok üzüldüklerini belirterek, “BBP Enes Kara’nın ölümünden gerçekten büyük bir üzüntü duydum, hepimizin evladı var, Allah kimsenin başına vermesin. Bir kere daha ailesine başsağlığı diliyorum. Ve herkes şunu bilmesi lazım biz Büyük Birlik Partisi olarak bizim davamız, insanı yaşat ki Devlet yaşasın şuuru ile devam ediyor. Biz bir insan ya da bir genç öldü ise ne yapalım anlayışında asla olmayız. Gerekirse bir genç öldüğü için Dünyayı da yakarız, biz gerekirse bunu da yaparız. Bir masumun ölmesi bir gencin hayatını kaybetmesi gerçekten kabul edilebilecek bir şey değildir. Hele üstünden yorum yapılabilecek bir şey olumsuz yorum yapılabilecek bir şey asla değildir. Bunu kim yaparsa yapsın biz bunu kabul etmeyiz, biz bunu reddederiz. O genç hangi şekilde hayatını kaybetmiş olursa olsun bu ülkenin bir evladıdır, bu ülke bir gencini kaybetmiştir. Dolayısıyla bundan hepimiz üzüntülüyüz. Acı hepimizin acısı. Toplumumuzu kamplaştırıp ayrıştırıp vay efendim senin yurdun öbürünün yurdu, senin düşüncen ben bunları doğru bulmuyorum. Gençlik bizim gençliğimiz ülke bizim ülkemiz, Devlet bizim Devletimiz. Devletimizi de, ülkemizi de, milletimizi de , gençliğimizi de el birliğiyle sahip çıkacağız. Hangi guruba ait olursa olsun hangi derneğe ait olursa olsun, hangi vakfa ait olursa olsun bunlar mutlaka denetime tabi tutulmalıdır. Bu tür ölümlerin yaşanmaması için de gerekli her türlü tedbir ayrımcılık gözetmeden yerine getirilmelidir” dedi.

Akdoğan ne demişti?

Ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdundaki baskıdan şikayet ederek hayatına son veren tıp öğrencisi Enes Kara, cemaat ve tarikat yurtlarının durumunu yeniden gündeme getirdi. BBP'nin Eskişehirli MKYK Üyesi Ahmet Namık Akdoğan’ın “Bir velet öldü diye cemaatleri mi kapatacağız? Bir ayyaş öldü diye meyhaneleri mi kapatacağız” demesi şaşkınlık yarattı.