Başkanım dernek olarak çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Dernek çalışmalarımı maddeler halinde anlatmak isterim; 

Alpu Termik Santralini diğer kurum ve kuruluşlarla beraber yaptırmadık 

Kızıl geyiklerin ihale ile öldürülmesinin önüne geçtik. 

Bozüyük Camiliyayla Köyüne maden ocağı açtırmadık. 200 bin ağaç hala oksijen üretebilmekte. 

Beylikova Yalımlı, Süleymaniye, Karacaören köylerinde krom magnezit ocağı kapasite artışına ve 400 bin ağacın katline dur dedik. 

Gözbebeğimiz porsuk çayımızı yok edecek olan Murat Dağı’nda altın madeni çıkartılmasının önüne diğer sivil toplum örgütleri ile birlikte geçtik. Çünkü ölüler altın takamazdı.

Diğer kurum ve kuruluşlar ile ülkemiz Paris Anlaşması’nın imzalanmasına ön ayak olduk. 

Kütahya Belediye’sini arıtma tesisi ve diğer sanayi kuruluşlarının arıtma tesislerinin kurulması sağlandı. 

Sevinç Köyü’nde diğer sivil kurum ve kuruluşlarla birlikte halkı bilgilendirme toplantısının yapılmamasını sağladık.

Her Cumartesi üyelerimize çeşitli konularda bilgilendirme toplantıları ve ‘workshop’lar düzenledik.

Çevre Derneği olarak hedeflerimiz…

Hedeflerimiz arasında olan ama henüz başarı sağlanamamış faaliyetlerimiz; 

Porsuk çayının Kütahya’dan temiz gelmesini ve temiz akmasını sağlayamadık. 

Sivrihisar Kaymaz Mahallesinde 2. Atık Toplama Barajı’nın yapılmasının önüne geçemedik. 

Beylikova’daki toplu balık ölümlerinin önüne geçemedik. 

Mihallıççık  Tatarcık Mahallesinin Asbest atıklarından etkilenmesinin önüne geçemedik. 

Sivrihisar Sığırcık , Göktepe ve Kaldırım köylerinde oluşan obrukların oluşumunu önleyemedik. 

Şehrimiz içinden geçen sağ ve sol sulama kanallarının temiz tutulmasını sağlayamadık. 

Derneğimize genç üye kazanılmasını sağlayamadık.

Ülkemize, dünyaya, insanlığa ve doğaya ihanet anlamını taşır

Eskişehir Sevinç Mahallesi’nde Kömür Madeni Ocağı kurulma projesi var biliyorsunuz, bu konuda Çevre Derneği olarak ne söylemek istersiniz? 

Eskişehir Sevinç Mahallesi’nde kömür madeni ocağı kurulma projesi ile ilgili olarak, Türkiye 197 ülkenin imzaladığı Paris Anlaşması’na imza atarak karbon salınımının azaltılması konusunda taahhütte bulunmuştur. Türkiye’nin Uluslararası verilerine göre 506 milyon ton sera gazı salınımı varken 84 milyon ton yutak karbon deposu mevcuttur. Bu karbon salınımını 6 kat düşürmemiz veya yutak alanlarımızı yani orman ve sulak alanlarımızı 6 kat büyütmemiz demektir. Kaldı ki 2017 yılındaki 101 milyon ton karbondioksit yutak alanı 2 yıl içinde 16 milyar ton azalmıştır. 2030 yılında sera gazı emisyonlarını yarı yarıya azaltamaz isek imzalanan taahhüdümüzü yerine getiremeyiz. Bütün bunlar ortada iken 506 milyon ton karbon sera gazına tonlarca karbondioksit yükleyecek olan fosil yakıt olan kömür ocağı projesinin ve Alpu Termik Santrali’nin hayata geçirilmeye çalışılması başta ülkemize, Dünya’ya, insanlığa ve doğaya ihanet anlamını taşır. 

Şehrimizde çevreye karşı bilinçli olunduğunu düşünüyor musunuz? Bu konuda talepleriniz kurumlar tarafından dikkate alınıyor mu? 

Şehrimiz  kurum, kuruluş ve halkımız tarafından çevreye karşı diğer illere nazaran duyarlı ve bilinçlidir. Çevrenin korunması ile ilgili taleplerimiz yetkili kurum ve kuruluşlarca olumlu bulunmasına karşılık; merkezi idare karar verici olmaktadır. Bunun yanında ekonomik engeller de yatırım yapmamıza engel teşkil ettiğinden dolayı hedeflenen yatırımlar yapılamamaktadır. 

Alternatif su kaynağına acilen ihtiyacımız var

Sizce şehrimizin en önemli çevre sorunu nedir ve çözüm önerileriniz nelerdir? 

Eskişehir Çevre Derneği olarak şehrimiz adına en önemli sorunun “su“ olduğu kanısındayız. Kar yağışları Porsuk Barajı’nda biraz doluluk sağlasa da yaz aylarında yaklaştığımız bu günlerde Porsuk Barajı’nın su seviyesinin düşeceğinden dolayı ağır metallere maruz kalabiliriz. Bu nedenle acilen Eskişehir’in alternatif su kaynağına ulaşması hayati önem taşımaktadır. Basından takip ettiğimiz kadarıyla Sakaryabaşı’ndan borularla Eskişehir’e temiz su taşınması gündemde olup bunun bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. 

Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılmalı 

Son olarak ne söylemek istersiniz? 

İklim krizinin dünyayı ve ülkemizi olumsuz etkilediği ve etkiyeceği göz önüne alınarak güneş enerjisi konusunda Türkiye’nin üçte biri oranında güneşlenme potansiyeline sahip Almanya bugün için güneşten 46 bin megawatt elde ederken, ülkemiz 5 bin megawatta kalmıştır. Zaman geçirmeden güneş enerjisi konusunda  Almanya seviyesine mutlaka çıkmamız gerekmektedir. İnşaat sektöründe kendi kendine yetebilen enerji politikaları geliştirilmelidir. 2023 yılında yürürlüğe girecek olan 5 bin metrekarelik inşaat alanındaki yapıların yenilenebilir enerjiden yararlanması 2 bin metrekareye çekilmesi gerektiğine inanıyoruz. Fabrikalarımızın çatıları; güneş enerji sistemleri ile kaplamamızın önündeki engel ile devlet desteği mutlaka sağlanmalıdır. Bunun yanında yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapılması ve önündeki tüm engellerin kaldırılması gerekmektedir.