Süreci anlatan Candemir, “Öncelikle kentsel dönüşümün başlangıcına baktığımızda Büyükşehir Belediyesi’nin talebi üzerine afet riskli bölgeleri Çevre Şehircilik Bakanlığı onayladı. Buralarda proje yapılabilmesi için Çevre Şehircilik Bakanlığı Büyükşehire bütçe aktardı. Büyükşehir Belediyesi bu konuda bir plan hazırladı ama o planı hazırlarken hiçbir hak sahibinin görüşünü almadı. Bir uzlaşma yoluna gitmedi. Sonrasında da vatandaş mahkemeye başvurunca da sanki olayın tarafı değilmiş gibi kendini kenara çekip Bakanlıkla vatandaşı karşı karşıya getirmeye uğraştı. Bunları zaten tespit eden ve isteyen Büyükşehir Belediyesiydi, imar planını hazırlayan oydu. Ama kentsel dönüşümde imar planları hazırlarken hak sahipler ile uzlaşma yolu aranması gerekiyor. Bunlar aranmadı ‘ben size şuradan veriyorum’ dedi vatandaş kabul etmedi”
Karapınar 2 projesinde de aynı şeyleri yaşadık
Candemir şöyle devam etti, “Olay sürüncemede bu şekilde geldi. Zaten Karapınar 2 projesinde de aynı şeyleri yaşadık. O bölgenin bir kısmı Odunpazarı Belediyesi alanında yer alıyor, bir kısmı TOKİ yetkisinde. Orada da Odunpazarı Belediyesi TOKi bölgesine de imar planı uygulayarak ve mahkemeye başvurarak süreci uzattı. Bunu bukadar uzatmanın anlamı yok”
Vatandaş mağdur oluyor
Candemir: “Sonuçta buralar gerçekten afet riskli bölgeler. Bakanlık ve belediye herkes oturup bir masada gereğini yapmak zorunda burada mağdur olan vatandaş. Mazaret üretmenin bir sebebi yok. Yarın Allah korusun her hangi bir afet olduğunda bir tane bile cana zarar gelse bunun telafisi mümkün mü? Suçlu siz olmuşsunuz ben olmuşum, o olmuş çok mu önemli. Bu konuda çok geç kalındı. Biz genel seçimler öncesi de yerel seçimler öncesinde de hep aynı şeyi söyledik, Eskişehir’in birnci gündemi afete hazırlık, kentsel dönüşüm dedik. Çünkü Maraş depreminde yaşadıklarımız meydanda, 99 depreminde biz deprem bölgesinde olmadığımız halde Eskişehir’de binalar çöktü, binalar ağır hasar gördü, bina stokumuz çok kötü. Bunları sürekli dile getiriyoruz ama bugüne kadar doğru düzgün hiçbir adım atılmadı. Burada Devleti suçlamanın bir anlamı yok. Yerel yönetimler eğer burada Devlette aksayan bir şey varsa uyursunlar konuşsunlar herkes elinden geleni yapar zaten ama kendi üzerlerine düşeni yapmıyorlar”
Tahliye edecek yolumuz kalmaz
Riskli caddeleri sıralayan Candemir, “Yunusemre Caddesi, Sivrihisar Caddesi, Bağlar Caddesi, Atatürk Caddesi tüm ana arterlerin hepsi riskli çünkü burada 2000 öncesi yapılmış binalar ağırlıklı, 8 katlı binalar, yolların durumu zaten belli, Allah korusun herhangi bir afette tahliye edecek yolumuz kalmaz. Bunu defalarca dile getirdik ama bugüne kadar yerel yöneticiler bir adım bile atmadı inşallah Ayşe hanım bu konuda gerekli adımları atar”