CHP'li Ali Ünal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Ülke olarak çok büyük bir deprem yaşadık. Onbinlerce insanımız öldü, yüzbinlerce insanımız yaralandı. Onbinlerce binamız yıkıldı. Vefat eden yurttaşlarımıza Allah' dan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Tüm milletimizin başı sağ olsun. Yeteneksiz iktidar depremde gerekli organizasyonu yapamamış, müdahaleye iki gün sonra başlayarak insanlık tarihinin gördüğü en büyük can kaybına sebep olmuştur. AFAD organizasyon yapamamıştır. Kızılay çadır dağıtamamış, bununla da kalmayıp vatandaşımızın bedava vermiş olduğu kanı Türk halkına parayla satmıştır. AKP, AFAD ve Kızılay enkazın altında kalmıştır. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi yüzyüze eğitime ara verilmiş, üniversiteler kapatılmıştır. Depremde öksüz kalan çocuklar devletin şefkatli kolları yerine cemaat ve tarikatların karanlığına terk edilmiştir Eskişehir ikinci derece deprem kuşağındadır. Büyükşehir Belediye Başkanımız, bilge insan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in deprem önlemleri, kent hizmetleri yolundaki kararlarını destekleyeceğim. Bu anlamda yerleşim merkezimizi daha güvenli imar planları ile Bozdağ etekleri ve Türkmen Dağları istikametine kaydırmamız gerekiyor. Eskişehir'de tüm yapıların ilgili kurumlarca tespitlerini tekrar yaparak yıkım ve iyileştirme çalışmalarını başlatacağız. Ne yazık ki, Osmangazi Tıp Fakültesi fay hattı üzerine kurulmuştur. Bununla ilgili yıkım ve iyileştirme çalışmalarını başlatacağız. Gündoğdu, Sanayi Sitesi, Baksan, Karapınar ve Porsuk projelerinin yapını hızlandıracağız. İnönü Türk Hava Kurumu Hava Sporlarını ve Kızılinler Termal Projesini turizme kazandıracağız. Kuzey ve Güney çevreyolu projelerini hızlandıracağız. Demiryolu ile en yakın limana bağlanarak, şehrimizi üretim için cazibe merkezi haline getireceğiz. Tarifeli uçak seferlerini derhal başlatıp, yıllardır süren maduriyete son vereceğiz. Alpu, Sarıcakaya, Seyitgazi yollarını iyileştirerek bu soruna son vereceğiz” "Gençlerin umudu var" Ünal şöyle devam etti; “Halkın üzerine karabasan gibi çöken liyakatsız, yalan- dolan ve talanla yönetilen bu ülkede halkımız artık ucube tek adam yönetimine dur diyor. Hak, hukuk, adalet diyerek ayağa kalkıyoruz. Sizlerle beraber bu soygun ve talana son vereceğiz. Enflasyonla açlığa mahkum edilen işçilerin, memurların ve emeklilerin sorunlarını fakatsız, amasız çözeceğiz. Gübre ve mazotta KDV ve ÖTV' yi kaldıracağız. Kooperatifleşmeyi teşvik edeceğiz. Üreticilere, esnafa ve sanayiciye sahip çıkacağız. Eğitimde aydınlanma dönemini başlatacağız. Okulsuz köy, atanmayan öğretmen bırakmayacağız ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacağız.Gençlerimizin, doktorlarımızın, bilim insanlarımızın, sağlıkçılarımızın, mühendislerimizin yurtdışına çıkmalarını önleyici tedbirler alacağız. Öğrencilerimizi tarikat ve cemaatlerin karanlığından kurtaracağız. Beslenme ve barınma problemini çözeceğiz.Sağlık hizmetlerini parasız yapacağız.Aile sigortasını derhal devreye sokarak, gelirsiz aile bırakmayıp; çocukları yatağa aç sokmayacağız. TRT' yi özerkleştirip, siyasetin borazanı olmaktan kurtaracağız. Üniversitelere özerklik kazandıracağız. İstanbul Sözleşmesi' ni tekrar yürürlüğe koyacağız.Komşularımızla iyi ilişkiler kurup, sığınmacı sorununu çözeceğiz. Ve Suriyelileri ülkelerine göndereceğiz. Kopenhag kriterlerine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmelerine uyacağız. Avrupa Birliği'ne tam üyelik için mücadele edeceğiz. Tüm bunların ışığında, Türkiye'de demokrasi diyorum ve partide demokrasi diyorum. Bu bağlamda Eskişehir'de önseçim istiyorum. Uluönderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nde biz gençlere söylediği gibi; 'Memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar; gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidara sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı; işte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır.Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil klanda mevcuttur' Gün bugün. Biz de diyoruz ki gençlerin umudu var! Gençlerin gücü var! Gençlerin heyecanı var! Gençlerin yüzü var! Biz gençler hayatı izlemek değil, yaşamak istiyoruz! Ve biz 14 milyon yeni seçmen olarak, Türkiye'nin kaderine el koyuyoruz”