CHP Eskişehir İl Örgütü memur ve memur emeklilerine yapılan yüzde 30’luk zammı protesto etmek için Hamamyolu'nda basın açıklaması düzenledi.

CHP milletvekilleri Jale Nur Süllü ve Utku Çakırözer'in yanı sıra Gelecek Partisi İl Başkanı Mahir Sayın, Demokrat Parti İl Başkanı Hüseyin Özcan, Saadet Partisi Mahalli İdareler Başkanı Ramazan Kocaoğlu, DEVA Partisi İl Sekreteri Ömer Aydın, İYİ Parti Kadın Kolları Başkanı Leyla Çam ile CHP ilçe başkanları ve partililerin katıldığı basın açıklamasında konuşan CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, memur ve emeklilerin hayat pahalılığına ezdirildiğini söyledi.

“Memur ve emekliler ‘Ya Kemal Bey olmasaydı’ dedi”

Kılıçdaroğlu’nun tepkisi sonrası zam oranının yüzde 25’ten 30’a çıkarıldığını belirten Taşel, “TÜİK’in makyajlı verileriyle 2023 yılının ilk 6 ayı için memurlarımızın ve emeklilerimizin maaşlarında yapılacak artış önce yüzde 16,4 oldu. Ardından 3 Ocak Salı günü, memurun ve emeklinin hakkı değilmiş de AKP Genel Başkanı’nın Iütfuymuş gibi artış oranı yüzde 25 olarak açıklandı. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ‘Siz sadaka mı veriyorsunuz, bu yetmez, bu rezil artışın hesabını vereceksiniz’ diye tepki gösterince Saray 4 Ocak Çarşamba günü artış oranını yüzde 30‘a yükseltmek zorunda kaldı. Genel Başkanımızın çağrısıyla artış oranı yüzde 30’a yükseltildi, memur ve emeklilerimiz ‘Ya Kemal Bey olmasaydı ne olurdu?‘ diye sordu ifadelerini kullandı.

“Memur ve emekliler enflasyona ezdirildi”

Yüksek enflasyon ve pahalılık ortamında yüzde 30 artışın yetersiz olduğunu belirten Taşel, iktidara yakın İstanbul Ticaret Odası’nın dahi yıllık enflasyon verisinin yüzde 93, bağımsız ENAG’ın yıllık enflasyon verisinin yüzde 137, iktidarın manipülasyon kurumu olarak nitelediği TÜİK’in yıllık enflasyon verisinin ise yüzde 64,27 olduğunu hatırlattı.

CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, şunları söyledi:

“Bir yanda halkın hissettiği gerçek enflasyon ve pahalılık var, diğer yanda Saray’ın açıkladığı sahte enflasyon verileri var. Saray, milyonlarca memuru ve emekliyi işte bu sahte TÜİK enflasyonu oranında artışa mahkûm etmiştir. Saray, talimatıyla yönettiği TÜİK’in verileriyle memurumuzun ve emeklimizin sofrasındaki her bir lokmayı adeta gasp etmiştir.

Yüzde 30’Iuk sefalet artışının 15,40 puanı, yani yarısından fazlası TÜİK’in makyajlı 6 aylık enflasyon verisinden oluşmaktadır. Erdoğan’ın sadaka verircesine yaptığı ve müjde olarak sunmaya çalıştığı artış ise bu oranı ikiye dahi katlamamıştır. Tüm çalışanlarımız ve emeklilerimiz tarafından bir kez daha bilinmesini istiyoruz: Ülkenin hazinesinden faizcilere, tefecilere her ay on milyarlarca lira aktaran Saray iktidarının çalışanlarımıza ve emeklilerimize reva gördüğü artış oranı yüzde 14,6’dan ibarettir.

“Saray düzeni tüm toplumu yoksullukla buluşturmaktadır”

Saray, apartı haline getirdiği TÜİK’i de kullanarak adım adım tüm ücretleri asgari ücret seviyesine getirmiştir. Saray düzeni tüm toplumu yoksullukta buluşturmaktadır. 2015 yılında ortalama memur aylığı asgari ücretin 2,44 katı iken 2023 yılı için ortalama memur aylığı yüzde 30 zamla asgari ücretin 1,43 katına kadar gerilemiştir.

Öyle ağır bir tablo söz konusu ki, Türkiye’de 13,9 milyon emekli ve dul yetimin 8 milyonuna yakını asgari ücretin altında aylık almaktadır. SGK‘nın son verilerine göre ülkemizde 4 milyon 84 bin dul yetim aylığı alan vatandaşımız bulunuyor. Dul ve yetimlerimizin kimisi aylık 800 TL ile, kimisi 1000 ile, kimisi ise 1500 TL ile geçinmek zorunda bırakılmaktadır.

İşte bu sefalet düzeninde Erdoğan utanmadan en düşük emekli aylıgının 5500 TL olacağını açıkladı. Sayın Genel Başkanımızın çağrıları olmasa bu artış dahi gerçekleşmeyecekti! En düşük emekli aylığı alanlar yine haklı olarak “Ya Kemal bey olmasaydı” ne olurdu diye sordu.

5500 TL ile bir ayda kim geçinebilir? Hiç kimse!

“AKP yoksulluk sınırının altındaki emekli maaşı ile övünüyor”

AKP Genel Başkanı açIık sınırının Aralık itibariyle 8 bin 130 TL olduğu ülkemizde, 5500 TL emekli aylığı vermekle övünüyor. Partimizin en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çekilmesi teklifini ise reddediyor.

Neden? Çünkü Saray ülkenin kaynaklar ını, hazinesini; kimi üç, kimi dört, kimi ise beş yerden maaş alan danışmanlarına, faiz lobilerine, 5’li çeteye, ballı müteahhitlere aktarıyor.

Tercihini emekliden, memurdan, işçiden yana değil, bir avuç yandaştan yana kullanıyor. Milyonlarca memura, emekliye, dul yetime ve işçiye ise açlığı ve yoksulluğu reva görüyor. Emeklinin, memurun, işçinin sofrasından kepçeyle alan iktidar, söz konusu ücret zammı olduğunda kaşıkla veriyor. Emeklilerimiz, memurlarımız, işçilerimiz iktidarın asgari sefalet ücretine, zam adı altında verdiği sadakaya muhtaç bırakılamaz.

Emeklisi ve memuruna ‘fakir fukara’ gözüyle bakan düzeni değiştireceğiz”

Cumhuriyet Halk Partisi olarak bır kez daha söylüyoruz! Kendi emeklisine ve çalışanına “fakir fukara” gözü ile bakan bu Saray düzenini değiştireceğiz. Ulkede adaletsiz bir soygun düzeni kuran bu Saray düzenini değiştireceğiz.

Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrı ve mücadelesiyle,

EYT mağduriyeti son bulan milyonlarca yurttaşımız, 3600 ek gösterge hakkına kavuşan memurlarımız, taşerondan kadroya geçen işçilerimiz, yıllardır bekledikleri kadroyu alan sözleşmeli personellerimiz, bugün “ya Kemal bey olmasaydı” diyorsa, Kemal Bey milyonlarca emeklimize ve memurumuza söz veriyor;

Hile ve hurda ile cebinizden çalınan her bir kuruşun hesabını soracağım, iktidara gelir gelmez en düşük emekli aylığını asgari ücret seviyesine getireceğiz, asgari ücreti hem çalışanlarımız hem de emeklilerimiz için Türkiye gerçeği olmaktan çıkaracağız, emeklilerimiz arasındaki maaş adaletsizliğine son verecek ve intibak yasasını hemen çıkartacağız, emekçinin, emeklinin yüksek enflasyon ve makyajlı veri kaynaklı kayıplarını telafi edeceğiz.

Ekonomik buhrana, enflasyona, pahalılığa, işsizliğe, emekli yoksulluğuna son vereceğimiz, hep birlikte zenginleşip hep birlikte kalkınacağımız düzeni gelecek sandıktan sonra mutlaka kuracağız!”