Bireysel alanımızın mutlakıyetini yitirdiği, sınırların artık çizgiler ile değil varsayımlar ile belirlendiği bu dönem içerisinde insana ait olan hemen her şey şekil değiştirdi...

Internet askeri bir iletişim teknoloji olarak ortaya çıktığı ilk dönemlerde olası bir nükleer savaş halinde iletişimin sağlanması amacını taşımaktaydı. Zamanla batı eksenli olarak gelişen, yaygınlaşan ve ucuzlayan teknoloji bize internet dünyası içerisinde yeni bir hayat kurma imkanını da yanında getirdi: “Dijital Yaşam”. 

Bugün benliklerimizden bahsederken aslında iki farklı benlikten bahsediyoruz. Öyle ki elle tutulur gözle görülür dünyamızda bulunan benliğimiz, bir de internet ortamında oluşturduğumuz dijital benliğimiz. 

İnsanın kendi kurduğu ve geliştirdiği dünya zamanla insanın kendisini kurar ve geliştirir. Bu sonu gelmez bir döngüdür. Dijital dünyayı kuran insanlık belli bir süre sonra dijital dünya ve onun kuralları ile hayatı kurmaya başladı. Oyunun kendisi de kuralları da değişti hala da değişiyor. Önemli olan bu dünyada iyi bir oyuncu olabilmek değil, bir oyun kurucu olabilmek. Ancak toplum olarak dijital dünyada bir “oyun kurucu” olma konumundan şu anda bir hayli uzağız. Bu noktada özelliklere gençlere büyük sorumluluklar düşüyor, bize de onlar için fırsatlar yaratmak. 

Taciz ve tecavüz birbirinden çok farklı kavramlar ancak birbirlerinden beslendikleri ise bir gerçek. Bu iki kavramın ortasında kalan birçok durum söz konusu. Belki bu konuyu başka bir yazımda ele alırım. Şu anda odaklanmak istediğim konu ise “Dijital Taciz”

Günümüzde birçok insan her gün Dijital Tacize maruz kalıyor. Mağdurlar bu eylemin aslında ne olduğunu bilmedikleri için bu konuda pek bir şey yapamıyorlar. 

Bu yüzden Dijital Tacizin aslından ne olduğunu çok iyi bir şekilde bilmek gerekiyor.  Düşmanı çok iyi tanımak ve bilmek ondan korunmanın en temel ilkesidir. Bu yüzden öncelikle Dijital Tacizin ne olduğuna bakmamız gerekiyor. 

Dijital Taciz;

•    İnternet ortamında bir kişi ile isteği olmadan iletişime geçmek veya geçmeye çalışmak, 
•    Kişiyi rahatsız edecek içerikleri kendisine iletmek,
•    İnternet ortamındaki bilgileri toplamak,
•    İnternet ortamında bulunan bilgileri ve görselleri farklı amaçlar için kullanmak, 
•    İnternet ortamında bulunan görselleri kaydetmek, bu içeriklerin üzerinde oynamak ve yaymak,
•    İnternet ortamında linç kampanyası başlatmak,
•    Kişinin adını ve şöhretini karalayacak iddialar yaymak, 
•    Kişiyi nefret söylemine maruz bırakmak, 
•    Dil, din, ırk, inanç veya buna benzer bir özelliği nedeniyle küçümsemek, ayrımcılık yapmak,
•    Kişinin görüşmeleri veya yazışmaları yayınlamak, 
•    Kişiden izin alınmadan fotoğraflarını, ses kayıtlarını, videolarını ve hatta adresini vb. bilgileri yayınlamak,
•    Bir sorun ile ilgili olarak kişiyi hedef göstermek, 
•    Kişi hakkında asılsız iddialar yaymak, 
•    Kişiyi gözetim ve takip altına almak, arkadaşları veya yakınları ile bağlantı kurmaya çalışmak,
•    Sağlık ile ilgili bilgilerini yaymak Dijital Taciz olarak tanımlanabilir. 

Araştırmalar sadece kadınların ve kız çocuklarının değil, erkeklerin de Dijital Tacize maruz kaldıklarını gösteriyor. Bu noktada elbette kadınlar ve kız çocukları daha büyük bir risk altında. Çoğu zaman suçlular birine zarar vermeden önce yukarıda saydığımız eylemleri gerçekleştiriyor. Zarar vermeyi planladıkları kişiler hakkında bilgi topluyor, onları gözetime alıyor… 

Aslında suç “geliyorum” diyor.

Peki ne yapılması gerekiyor? Dijital Tacizden korunmak için yapmanız gerekenlerden bazılarını şu şekilde sıralayabilirim. 

1. Sosyal medyada dayınızın kim olduğunu belli etmeyin. Bir kişiyi dayınız olarak etiketlemeyin. Annenizin evlenmeden önceki soyadının öğrenilmemesi için bu çok önemli. 

2. Çocuklarınızın fotoğraflarını asla ama asla paylaşmayın.

3. Çocuklarınızın eğitim gördüğü okulları, kreşleri paylaşmayın. Burada çekilmiş fotoğrafları örneğim karne günü vb. etkinlikleri internette yayınlamayın. Aynı zamanda çocuğunuzun adını asla paylaşmayın. 

4. Kendi T.C. Kimlik Numaranızı internette aramayın! Bu sayede arama motorlarının ön hafızalarına T.C. Kimlik Numaranıza ait bir kayıt yerleştirirsiniz. 

5. Evde olduğunuz zamanlar bunu belirten yer paylaşımları yapmayın. Bu adresinizin korunması için oldukça önemli. 

6. Arabanızın plakası görünebilecek şekilde fotoğraflarını paylaşmayın. 

7. Tatilde iken bulunduğunuz otelin ismini paylaşmayın. “Eşyamı unuttum” bahanesi ile otelleri arayarak birçok bilginizin rahatlıkla öğrenilebileceğini unutmayın. 

8. Hastanede tedavi görürken bulunduğunuz hastanenin adını paylaşmayın. Bu sağlık bilgilerinizin güvende kalması için oldukça önemli. 

9. Bir banka ile sorun yaşıyorsanız bunu internette paylaşmayın. Hangi banka ile çalıştığınızın bilinmemesi açısından bu nokta çok önemli. 

10. Facebook’da lütfen “yüz tanıma” özelliği aktif hale getirin. Bu size ait bir fotoğrafı başkası paylaştığında sizin bu durumdan haberdar olmanızı sağlar. 

11. LinkedIn kullanırken “profilinizi kimler gördü” seçeneğini aktif edin ve bu kısmı her ay kontrol edin. 

12. Facebook Messenger üzerinde “Tanımadığınız kişilerden mesaj alma” opsiyonundaki gizlilik ayarlarını en üst seviyeye çıkarın. 

13. Çocuğunuz, Facebook ve Facebook Messenger kullanıyorsa bu sosyal ağ sitesi üzerinden “çocuk” profili oluşturun, çocuklarınız Messenger yazışmalarını kontrol edin. 

14. Tanımadığınız kişilerden gelen e-postalar içerisindeki linkleri tıklamayın, bu linklerden gelen formları doldurmayın. 

15. Posta kutunuz ve apartman zili üzerindeki ad ve soyadınızı silin. Sadece daire numarasının yazılı kalmasını sağlayın. 

16. Başkalarının sizi bir fotoğrafta etiketlemesi seçeneğini kısıtlayın. Kimseyi de kendisinden izin almadan bir fotoğrafta etiketlemeyin. 

17. Seyahat ederken pasaport, kimlik, bilet, uçak biniş kartı ve vizelerinizin fotoğraflarını paylaşmayın. Paylaşırsanız da hiçbir bilginin görünmemesini sağlayın. Örneğin sadece uçuş bilgileriniz ile birçok bilginizi elde etmek mümkün.

18. Çocuk ve yaşlıların dijital ortamda daha savunmasız olduğunu lütfen unutmayın. 

19. Dijital ortamda size yönelik her türlü tacizi lütfen ciddiye alın ve polise başvurmaktan çekinmeyin. 

20. Bir şekilde dijital ortamda tacize uğradığınızı düşünüyorsanız bu konudan tüm yakınlarınızı haberdar edin. Arkadaşlarınızdan sizin ile ilgilileri kimse ile paylaşmamasını isteyin. 

21. Gerçekten tanımadığınız kişilerin arkadaş olarak eklemeyin veya sizi takip etmelerine izin vermeyin. 

22. Gönderilerinizin gizlilik ayarlarını yeniden yapılandırın. Her içeriğinizi arkadaş listenizdeki herkes görmek zorunda değil. 

23. Profillerinizdeki herkese açık olan bilgilerinizi gözden geçirin, örneğin Facebook’un “Profilimi Başkasının Gözünden Gör” seçeneğini kullanın. 

24. Unutmayın, dijital ortamda işlenen bir suçun gerçek hayatta işlenen bir suçtan farkı yoktur. 

25. Eğer imkânınız varsa bir sigorta şirketinden “Dijital Bilgi Koruma Sigortası” alın. Bu sayede dijital dünyada yaşayacağınız dolandırıcılık durumlarına karşı önlem almış olursunuz. 

26. İnternette e-posta adreslerinizi paylaşırken “@” karakterini kullanmayın. Bunun yerine @ karakteri yerine (at) ifadesini kullanın. 

Dr. Okan Aksu – Eskişehir Teknik Üniversitesi