Dilbaz açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Türkiye Büyük Millet Meclisi yaz tatiline girmeye hazırlanırken, milyonlarca emekli düzenleme bekliyor. Düzenleme yapılmadan tatile girerse yaklaşık 4 Milyon emekli sıfır zamla karşı karşıya kalacak. Emekli hâlâ açlık sınırının çok altında yaşamaya mahkûm ediliyor. Yaşamak için değil, ayakta kalmak için mücadele veren emekliler, yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş olmanın karşılığında derin bir yoksulluğa itilmiş durumda. Emeklinin hakkı artık ötelenemez. Bu bir ekonomik kriz değil, bu bir sosyal adalet krizidir.
Bugün Türkiye’de en düşük emekli aylığı 14.469 lira. Açıklanan açlık sınırı ise22.131,06 yoksulluk sınırı ise 72.088,14 TL. Kiralar, faturalar, temel gıda fiyatları her geçen gün artarken, emeklilerin gelirleri yerinde sayıyor. Gönlümüzden geçen şudur: Emekli kimseye muhtaç olmadan yaşasın, çocuğuna yük olmasın, pazara gittiğinde eli boş dönmesin. Ama ne yazık ki gerçekler çok daha karanlık.
Bu zulmün artık sona ermesi gerekiyor. Emekli aylıkları insanca yaşamaya yetmiyor. Bizler Türkiye Emekliler Derneği olarak açıkça ifade ediyoruz. Mevcut düzenlemelerle emekli maaşları her geçen yıl erimekte, alım gücü düşmektedir. Bu nedenle öncelikli talebimiz seyyanen zamdır. Emeklinin maaşına yapılacak düzenleme göstermelik değil, köklü ve kalıcı olmalıdır.
Bir mesleki veya sosyal risk yüzünden geliri veya kazancı kesintiye uğramış kimselerin başkalarının yardımına ihtiyaç kalmaksızın, geçinme ve yaşama ihtiyaçlarını karşılayan bir sistem olarak tanımlanan sosyal güvenlik kavramı; Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre ise “toplumun kendi üyelerine bir takım kamusal tedbirlerle, hastalık, hamilelik, iş kazası, işsizlik, yaşlılık ve ölümden kaynaklanan tamamen veya esaslı bir şekilde kazanç kaybının neden olacağı ekonomik ve sosyal zorluklara karşı sağladığı koruma, tıbbi bakım tedariki ve çocuklu ailelerin desteklenmesidir.”
En düşük emekli aylığı, mutlaka ve gecikmeksizin en az asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir. Bugün çalışan bir vatandaş için belirlenen asgari ücret, emekliler için de temel yaşam standardı olmalıdır. Aynı pazara giden, aynı faturayı ödeyen emekli niçin daha azla yetinmek zorunda bırakılıyor?
Temmuz ayında milyonlarca emeklinin maaşına hiçbir artış yapılmayacağı yönündeki söylentiler bizleri endişeye sevk etmektedir. Böyle bir karar, zaten zor durumda olan emekliyi daha da derin bir yoksulluğa itecektir. Aynı zamanda bu, sosyal devlet anlayışına da açıkça aykırıdır. Eşitlik ilkesine zarar verecek, toplumda kırılganlıkları artıracaktır”
Yaşlı bedenlerimizle direniyoruz
Dilbaz açıklamasına şöyle devam etti, “Bizler yıllarca alın teri döktük, ülkenin kalkınmasında pay sahibi olduk. Bugün gelinen noktada ise temel gıda ürünlerini almakta zorlanan, sağlık hizmetine ulaşmakta sıkıntı yaşayan, torununa harçlık veremeyen bir nesil haline getirildik. Bu kabul edilemez.
Şunu herkes iyi bilsin. Emekliler yılmayacak, susmayacak. Bugün yaşlı bedenlerimizle direniyoruz. Ama bu direniş sadece kendimiz için değil, gelecekte emekli olacak milyonlar için de. Bu nedenle mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Hakkımızı alana kadar sesimizi her platformda yükselteceğiz. Biz haklıyız, biz güçlüyüz. Birlikte olursak başarırız.”