Çiftçilerin sorunları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Buluşan, “Ülkemizin yeni hükümet sistemi her şeyden önce ülkemize hayırlı uğurlu olsun. En büyük beklentimiz çok hızlı acil önlemlerin alınmasıdır. Ve umudumuz da budur. Halkın, biz üreticilerin en çok beklediği bu.  Sağlık, ulaşım ve buna benzer alt yapı gibi yatırımların çok güzel bir şekilde hükümet tarafından yapıldığını ve başarı elde edildiğini görüyoruz. Tarımın ise ele alınmadığını düşünüyoruz. Yıllardır tarımda üreticinin beklentisi asla olmadı. Evet üretici her konuda destekleniyor, biz bugün ürün bazındaki desteklerinden dolayı hükümetin yapmış olduğu deste karşı değiliz. Ama biz diyoruz ki destekten ziyade ürünümüzü satacak bir pazar, ürünümüzün elimizde kalmayacağı bir garanti istiyoruz. Planlı üretim planlı pazar istiyoruz. Biz ürettiğimiz ürünü şu anda kaça satacağımızı bilmiyoruz. Enflasyonu dahi bizim ürettiğimiz ürüne mal ediyorlar. Maalesef acı bir şey. Çünkü, bugün bir domates, soğan, patates fiyat yükselmesinden enflasyon etkileniyorsa bu bizim tarımımızın eksikliğindendir. Ülkemiz o kadar zengin ki, örneğin Tepebaşı’nda olmayan bir ürün yok diyebilirim. Ürün zenginliğimiz var ama planlamamız yok. Herkes üreticilik herkes hayvancılık yapamaz. Vatandaşa çok kolay gelebilir. Üretici üretmedi bıraktığı taktirde, herkes merkeze giderse biz üretmez hale geliriz. Şu anda büyük bir kesim üretici merkeze geldi burada asgari ücretli bir iş buldu. Bu devam ederse eğer biz üretmez hale geliriz. Biz üretmezsek de bu ülke aç kalır. Bu çok tehlikeli bir şey” dedi.

'Fiyat farkı tüketiciye yansıyor'

Çok konuşulan patates ve soğan fiyatları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Buluşan, “Bu sene ekim azaldı soğan patatesin fiyatının yüksek olmasının en önemli nedeni bu. Şehrimizde ülkemizde aşırı yağışlar oldu. Çok şiddetli yağış nedeniyle bütün ürünlerimiz zarar gördü. Ürün tam yetişme esnasında yağmurun vermiş olduğu etki ile mahsul hasta oldu. Patates mantar hastalığı oldu. Ve hatta arpa buğday döl yapma zamanı bu esnada yağış aldığımız için ekinlerimiz yattı. Bu sene saman sıkıntımız da olabilir. Arpa buğday kendini tamamladı ama ekinler yattığı için çok büyük tane kaybımız var. Üretici diyor ki, geçen yıl 400 kilo ürün alan üretici 250-300’e düştü. Yani yağışların da çok etkisi oldu. Nisan’da kuraklık yaşadık. Kuraklık korkumuz vardı. Ama sonradan bol yağmur yağdı. Bunlar için hükümet önlem aldı. Ve bir yıl borç ertelemesi yaptı.  Başlıca çözüm ise Tarım Bakanlığımızın ani kararlar almasıdır. Hemen üretemeye devam etmemiz lazım. Üretim yapmazsak patates ve soğandaki fiyat artışı gibi olaylar yaşanır. Bizim ülkemizde bir tüketim miktarı var. Biz önce bunu yetiştirmemiz lazım. Bunun için üreticiyi desteklememiz lazım. Üretici alnının terini alamıyor. Ancak halkımız ürünün fiyat farkını çok hissediyor”

'Ziraat odaları çiftçinin nüfus dairesidir'

Kayıt dışı üretime dikkat çeken Buluşan, “Kayıt dışı üretim de var. Bizim sistemimizde örneğin 10 dönüm patates görünüyor piyasada 50 dönüm patates var. Bunlar kayıt altında değil. Bu sorunlar fiyat dalgalanmasına ve halkın ürünü pahalı yemesine sebep oluyor. Ürün çok olduğu zaman fiyat otomatik olarak düşer. Ürün depocuların eline düştüğü zaman fiyat artıyor. Patates fiyatının yükseldiği anda birileri patatesi döküyor birileri de, depolamak değil bu, saklıyor. Planlı üretim yapılmalı. Üretim kayıt altına alınmalı. Ziraat odaları çiftçinin nüfus dairesidir. Çiftçi kayıt olmuyor. Bir şekilde kayıttan kaçıyor. Bu durum Tarım Bakanlığı’nca tespit edilebilir. Ziraat odaları, STK’lar, kooperatifler Tarım Bakanlığı hepimiz kayıt dışı hakkında ortak hareket edebiliriz.