TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Orkun Kılıç, Gazete Eskişehir Ekspres’in Eylül sayısının konuğu oldu.

Öncelikle sizi tanımayanlar için kendinizden bahseder misiniz?

1984 Eskişehir doğumluyum. Liseyi Eskişehir Anadolu Lisesi’nde,  üniversiteyi Yıldız Teknik Üniversitesi’nde tamamladım. Yüksek lisansımı Anadolu Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra halen Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde doktora çalışmama devam ediyorum. Şubat ayından beri de evlerinden işlerinden ayırdıkları zamanı meslek odalarına adayan 13 arkadaşımla beraber İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulunu yürütüyoruz.

Deprem konusu çözüm odaklı ele alınmıyor

Her deprem olduğunda bir takım tedbirler alınıyor siz bu tedbirleri yeterli buluyor musunuz, sizce ne gibi tedbirler alınmalı?

Her yaşanan depremden sonra belirli bir süre depremin gündemde kaldığı, üzerine konuşulup tartışıldığı doğru. Ancak konu ne yazık ki çözüm odaklı ele alınıyor diyemeyiz. TV programlarında bile saatlerce ‘bir sonraki deprem nerede olur, ne zaman olur’ soruları üzerine tartışılıyor. Ancak bizim şuan müdahale edebileceğiz alan olan ’güvenli yapı ve güvenli şehirleşme’ konusu arka planda kalıyor. 

Çok kolay unutuyoruz

Diğer taraftan çok kolay unutuyoruz.Her yaşanan deprem mesleki anlamda önemimizi daha çok ön plana çıkartıyor. Ancak alınan önlemlerin ve yapılan denetlemelerin yetersizliği deprem yaşandıktan sonra gün be gün tekrar artıyor ve yaşanan acılar unutuluyor. Tekrar rant peşinde, para peşinde koşulmaya başlanıyor. Deprem ülkesi olduğumuz için deprem kaçınılmaz bir durum. Ancak depremden dolayı ölümlerin, yaralanmaların olması ya da binaların yıkılması kaçınılmaz değil. Yeterli mühendislik hizmeti almak, yönetmeliklere uygun projelendirme, doğru uygulama ve yerinde denetimle deprem etkileri minimuma indirmek mümkün.

Eskişehir’de bu caddelere dikkat

Eskişehir’in en riskli yapı stoğu sizce nerede ve ne yapılmalı?

Şehrimizin yapı stoğu birçok ile göre yapıdenetim ve mühendislik hizmetleri alma açısından daha olumlu olsa da, konu ile ilgili acil ve radikal önlemler alınmadığı takdirde, yaşanacak depremde  özellikle yapı denetim ve mühendislik hizmeti almamış yapıların büyük bir çoğunluğunun yıkılacağını, böyle bir durumda Eskişehir’in önemli caddeleri olan Yunusmere Caddesi, M. Kemal Atatürk Caddesi, Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Caddesi, Cengiz Topel Caddesi ve İsmet İnönü Caddesi gibi nispeten kötü zemin koşullarına ve yüksek katlı eski yapılara sahip caddelerimizde ciddi derecede can ve mal kayıpları yaşanabileceğini, ulaşımın aksayabileceğini, yardım için araçların ve iş  makinalarının dahi buralara giremeyebileceğini, bu caddelerden geçemeyebileceğini üzülerek  öngörüyoruz.

Ev alırken fayansa, mutfak dolabına değil, evin dayanıklılığına da bakılmalı

Sizce insanlar deprem konusunda bilinçli mi, mesela bir bina yapılırken deprem gerçegi yeteri kadar göz önünde bulunduruluyor mu?

99 depremi öncesine göre daha bilinçliler ancak bu yeterli olmuyor. Bina yapılırken inşaat mühendisleri sadece beton, demir miktarının durumuna göre değerlendiriliyorlar. Aslında belki de en son düşünmemiz gereken konular bunlar iken. Konut satın alınırken de benzer bir durum söz konusu. Binanın kullanışlı olup olmadığı, kapısı, mutfak dolabı, fayansı vb. konusunda vatandaş daha ince eleyip sık dokuyor. Aynı hassasiyeti binanın güvenliği, depreme dayanıklılığı konusunda da göstermek gerek. Ayrıca bu konuda kendimizi de eleştirmek isterim halen daha şantiye şeflerinin inşaatın başına gitmediğini görüyoruz. Bu konu acilen düzeltilmeli yapı denetimler demir teslimlerini ve beton dökümlerini şantiye şefi olmadan yapmamalıdırlar.

Daha fazla kar uğruna bilim ve teknik yok sayılamaz

Bir açıklamanızda, “Can ve mal güvenliğinin sağlanması için depreme dayanıklı yapı üretmekten başka bir yol yoktur. Bu gerçekten hareketle geleceğimizi kadere ve rantçılara bağlamanın çıkar yol olmadığı, acı da olsa anlaşılmıştır” dediniz. Bu sorun günümüzde hala devam ediyor ve nasıl tedbir alınmalı ki, rant önlenebilsin?

Biraz önce de kısmen bahsettik aslında. Evet, deprem bir doğa olayı. Ancak ne zaman ki yıkımlar gerçekleşiyor, can ve mal kayıpları oluyor, orada afete dönüşüyor. Kader deyip geçemeyiz, bilimin ve tekniğin gereklerini yerine getirmek zorundayız. Ranttan kastımız da bunla bağlantılı. Daha fazla kar uğruna bilim ve tekniğin gereklerini yerine getirmemek. Alınması gereken temel tedbir ise öncelikle algıyı değiştirmek. Kaderci ve rantçı algıyı. Daha sonrası da denetim. Bu noktada kısaca imar aflarının yarattığı hem somut hem de algıya yönelik yarattığı olumsuz etkiye değinmeden geçmeyelim. Devlet ‘göz yumacağım, sen istediğin gibi yap binanı’ algısı oluşturduğunda telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açıyor. Bir taraftan depremle savaşıyoruz derken diğer taraftan sizi mühendislik masrafından kurtarıyoruz, imarla barışıyoruz demek ne kadar tutarlı?

99 öncesi evler büyük ölçüde riskli

Eskişehirlilere olası bir depremde zarar görmemeleri için tavsiyelerde bulunur musunuz? Yeni yapılacak ya da çok eski binalar için neler yapılabilir?

Olası bir depremde zarar görmemeleri için öncelikle 99 öncesi evlerin büyük ölçüde riskli olduklarını artık kabul etmemiz gerek. O zamanın standartları çok düşük. 99 öncesi konutların yenlienmesi gerekiyor. Tabii bu 99 öncesi yapılan her konutun tehlikeli 99 sonrası yapılan her konutunda güenli olduğu anlamına gelmiyor. Vatandaşlarımızın muhakkak ev almadan önce bir inşaat mühendisiyle tanışmaları gerekiyor. Eski binalar ise;  rantçı kentsel dönüşüm değil, doğru ve planlı kentsel dönüşümlerle yenilenmelidir.

Eskişehir’de nerede kentsel dönüşüm yapılmalı?

Biz zayıf zemine oturan yüksek katlı 99 öncesi yapılmış binalardan başlayarak genele yayılan amacı deprem güvenliğini sağlamak olduğu açıkça belli olan her kentsel dönüşüm projesini destekliyoruz. Eskişehir’in önemli caddeleri olan Yunusemre Caddesi, M.Kemal Atatürk Caddesi, Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Caddesi, Cengiz Topel Caddesi ve İsmet İnönü Caddesi’ni kapsayan kentsel dönüşüm projeleri planlanmalıdır. Ayrıca yeni imar alanları açılarak bu alanlarda bitişik nizam imar uygulamasından kaçınılmalıdır. Ayrıca kat sayıları arttırılarak sosyal donatı yüz ölçümleri arttırılmalı ve vatandaşların daha ucuz konuta erişebilmesi sağlanmalıdır. Şehir içinde kalan ve 2 kata imarlı olduğu İçin yenilenmeyen Fevzi çakmak, Yeşiltepe ve Sazova mahallelerinde  ada bazlı imar planları yapılmalıdır.  Mansart çatı ya tam bir ilave kat olarak her yere verilmeli ya da bu uygulamadan vazgeçilmelidir. Kuzey Güney çevre yollarının gerçekleştirilmesi için kentin tüm dinamikleri bir araya gelmelidir. 

Gazete Eskişehir Ekspres'in Eylül sayısından...