ESKİŞEHİR EKPSRES ÖZEL HABER  Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Prof. Dr. Can Ayday, İzmir depremi sonrası Eskişehir Ekspres'e önemli açıklamalarda bulundu.

Ayday, "30 Ekim 2020 günü, saat; 14.51’de, İzmir İli Seferihisar İlçesinin güneybatısında, Seferhisar İlçesine yaklaşık 16.8 kilometre mesafede, Samos adasının yaklaşık 9 km kuzeyinde Ege Denizi içinde, yaklaşık 16.54 kilometre derinliğinde bir deprem meydana gelmiştir. Deprem başta İzmir, Aydın, Muğla, Balıkesir, Manisa, Uşak, Çanakkale, İstanbul  gibi Batı Anadolu’dan İstanbul’a kadar olan geniş bir alanda hissedilmiştir. Bu deprem, Ege Denizi doğusunda Avrasya tektonik plakasında sığ kıtasal derinlikte gerçekleşen normal bir faylanma sonucudur" dedi.

"Depremden zarar gören yapı sayısı çok artacaktır"

Ayday şöyle konuştu;

"Deprem sonucu açığa çıkan enerji sonucunda deprem dalgaları İzmir yerleşim yerinde Bornova ve Bayraklı semtlerinde yaklaşık 20 evin yıkılmasına neden olmuştur. Evlerin yıkılması sonucunda 100 den fazla kişi hayatını kaybetmiş ve binin üstünde vatandaşımız yaralanmıştır. Bu deprem Bornova ve Bayraklı’da zeminin kötü olmasından ve kötü yapılaşma nedeni ile evlerin yıkılmasına neden olmuştur. Ayrıntılı araştırma sonucunda depremden zarar gören yapı sayısının çok artacağı düşünülmektedir. Sadece Bayraklı ve Bornova’da değil, Karşıyaka bölgesinde de bu tür yapıların olabileceği düşünülmektedir.

Bunun en önemli nedenleri;

  1. Zeminin yapılaşma için uygun olmaması,
  2. Yapılaşmanın bu kötü zemine göre yapılmaması,
  3. Zemin etütlerine uygun yapılaşmanın ve yapıların inşaat aşamasında denetimsiz olmasından kaynaklanmışır.

Bu nedenler ele alındığında İzmir Depreminin sonucunda yapılaşma sırasında zeminin jeoloji mühendisleri tarafından iyi araştırmalarının yapılması ve inşaat mühendisleri tarafından yapınan zemin etüt değerlerine göre yapılması gerekmektedir."

"Eskişehir'in aktif faylardan etkilenme olasılığı var"

Ayday, Eskişehir ile ilgili yorumunda ise "Bu İzmir Depremi’nin Eskişehir’i etkileme olasılığı yoktur. Yalnız Eskişehir’in öncelikle kendi adı ile anılan Eskişehir Fay Zonunun büyüklüğü 6.4 olabilecek deprem oluşturma olasılığı büyüktür. Bunun yanı sıra aktif faylar olarak bilinen  Kuzey Anadolu Fay Zonu Eskişehir’e 70 kilometre ve Kütahya-Gediz Fay zonu ise 70 kilometre uzaklıktadır. İzmir’in yaklaşık 70 kilometre uzağında olan depremden etkilendiği düşünüldüğünde, Eskişehir’in de sadece Eskişehir Fay Zonunda oluşan deprem veya depremler ile etkilenmesinin yanı sıra bu aktif faylardan da etkilenme olasılığı vardır. 1999 Marmara Depremi sonrasında Eskişehir’in Depremselliğini hazırlayan ekibin sorumlusu olarak hazırladığım rapora göre,  Eskişehir’de Şubat 1956 yılında olan 6.4 büyüklüğündeki depremin tekrarlanma periyodu 70-90 yıl olarak bulunmuştur" 

"Kentsel dönüşüm ihtiyaca göre yapılmalı, birilerinin verdiği karara göre yapılmamalı"

Ayday,  yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı;

"2020 yılı bitmeden Türkiye’de Elazığ, Van, Akhisar ve en son olarak İzmir’de yaşanan depremler sonucu çok sayıda can kaybedilmiş ve yine çok sayıda kişi yaralanmıştır. Can ve mal kayıpları oldukça büyüktür. Tüm bu gerekçelerle aşağıda sıralanan işlerin acil olarak yapılması gereklidir.

1.    Jeoloji Mühendisleri Odasının Şubat 2020’de TBMM’ne sunduğu Fay Yasası çıkartılmalıdır,
2.    Her ilde il afet risk azaltma planı hazırlanmalıdır,
3.    İllerde kentsel dönüşümler kişilere göre belli kesimlerin isteğine göre, inşaat firmalarının isteğine göre değil, bilimsel verilere göre yapılmalıdır,
1.    Kentsel Dönüşüm yapılacak ise, bilimsel verilere göre yapılmalıdır. Kentsel dönüşüm ihtiyaca göre yapılmalı, birilerinin verdiği karara göre yapılmamalı, “Kentsel Dönüşüm” “Rantsal Dönüşüme” dönüşmüş durumdadır. Bu tüm belediyelere bu duruma getirilmiştir. 
2.    Her ilde bina envanterlerinin hemen yapılması gerekli hızlı yolla bina risk değerlerinin belirlenmesi gerekmektedir,
3.    Her yerleşim yerinde sorumlular (vali, kaymakam, belediye başkanları, İl çevre ve şehircilik Md., Afad, İller bankası, vb.) hemen oturup afet konusunda sorumluluklarını tekrar gözden geçirmelidirler. 
4.    Her aşamada kontrol ve denetleme mekanizmasının kurulması ve işletilmesi gerekmektedir.
5.    Yapı Denetim Şirketlerini yasası yeniden düzenlenmelidir. Yapı Denetim şirketlerinde Jeoloji Mühendislerinin çalıştırılması zorunlu olmalıdır.
6.    Kaliteli teknik elemanın ve mühendisin yetişmesinin sağlanması gerekir. 
7.    Meslek Odalarının meslektaşlarını denetlemesi gerekir. 
8.    Depremle ilgili çok sayıda yasa var. Bunların birbiri ile ilişkisi vardır. Bunların bir bütün haline getirilmesi gereklidir. 

Tüm bu işler bütünüyle yapıldığında depremden korkmanın önüne geçilir.

Ayday uyarılarını Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sözüyle tamamladı: "Felaket başa gelmeden evvel önleyici tedbirleri düşünmek lazımdır. Geldikten sonra dövünmenin faydası yoktur"