Meliha Yıldızak Köver, 87 yaşındaki annesi Fatma Yıldızak’ın evden çıkmayacak durumda olduğunu ve ilaçlarını alamadıklarını anlattı. Köver 2 senedir evden çıkamayacak durumda olan annesinin ilaçalarını 1 haftadır alamadıklarını belirterek yaşadıkları mağduriyeti anlattı. Köver “Annem 87 yaşında. 2 sene önce düştü. Kalçası ve kolunu kırdı. Ameliyat oldu ve 2 senedir dışarı çıkamıyor. Sürekli evde oturuyor. Kişisel ihtiyaçlarını bile bir bakıcı yardımı ile karşılıyor. Annemin şeker, yüksek tansiyon, kalp, böbrek gibi hastalıkları var. Bu hastalıklar için kullandığı bir sürü ilaç var. Annem neredeyse yürüyemez haldeyken, doktorlar hastayı görmeden ilaç yazamayacaklarını söylüyorlar” dedi.

TAHLİLLERİ BİZ ALIYORUZ: Köver, yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı: “Hastalıkların takibinde istenilen tahliller için annemden alınacak örnekleri bile ya ‘Evde Sağlık Hizmetleri’ gelip alıyor, ya da biz örnekleri hastaneye götürüyoruz. 10-15 gün öncesine kadar ilaçlarımız bitti. Sağlık ocağına gittim ilaçlarını yazdırmak için, doktor hastayı görmeden ilaç yazamayacağını söyledi.  ‘Biz hastayı götüremiyoruz ne yapacağız’ dedim. Ambulans ile götürmeye kalksak 200 lira ödemek zorundayız her seferinde. Çok rica ettim ama ilaçları yazdıramadım.” 

TÜM YETKİLİLERİ ARADIM: Köver “İl Sağlık Müdürlüğü’ne telefon ettim. Onlar da Halk Sağlığı Merkezi’ne yönlendirdi. Halk Sağlığı Merkezi’ne de başvurdum. Orada “Sağlık ocağındaki doktorun haftada bir gün ev ziyaretleri var. Doktor gelip sizin ilacınızı yazmak zorunda” dediler. Devlet Hastanesi’nde Evde Sağlık Hizmetleri’ne başvurduk. Evde Sağlık Hizmetleri’nden eve gelip muayene ettiler fakat ilaç yazamadıklarını söylediler. İnsülin kullanıyordu annem, ilaçları yarım kaldı. Durumu görünce Evde Sağlık Hizmetleri’nden gelen görevliler “Bu seferlik yazalım ama doktorunuz yazmalı” dediler. Arayıp kod numarasını bildireceklerini söylediler. Bir gün bekledik kod numarası yok. Arayıp söyledim, “Sağlık ocağı yazsın” dediler. Siz kod numarası verecektiniz diye hatırlattım “Bilgisayarlarımız bozuk veremeyiz” dediler. Doktor ile görüştüm. Doktorumuz da “Haftada bir gün 65 yaş üzeri hastalarımıza bakmamız gerekiyor ama benim 65 yaş üzeri 500 tane hastam var. Nasıl geleyim sizin eve” dedi. Gelemiyorlar. İlaçlarımız bitti. Her yere başvurduk sonuç alamadık. Bu yüzden biz mağduruz.

DOKTORLAR DA MAĞDUR: Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şube Başkanı, Aile Hekimi Dr. Birtürk Özkavak da konu ile ilgili doktorların da mağduriyet yaşadığını söyledi. Özkavak, birçok doktorun hasta görmeden ilaç yazdığı için ceza hatta mağduriyet aldığını belirtti. Özkavak “Aile hekimleri günlük bakmaları gereken çok yoğun bir hasta sayısı var. Bütün bu hastaların ‘İlaç yazdırmak’ dediğimiz bakım hizmetlerini aile hekimlerinin çözmesi mümkün gözükmüyor. Bu sorun yüzünden hasta yakınları ve sağlık çalışanları arasında sık sık tartışmalar yaşanıyor” dedi. 

HASTA GÖRMEDEN İLAÇ YAZILMAZ: Özkavak “Doktorun hastayı görmeden ilaç yazması mümkün değildir. Çünkü hastanın durumu değişiklik gösterebilir, takviye ilaç gerekebilir ya da bazı ilaçları kullanmaması gerekebilir. Yasal, bilimsel ve etik anlamda hastayı mutlaka görmek gerekir. Yatalak hastalar dışında hareket güçlüğü olan hastaların bir şekilde doktora getirilmesi gerekiyor. Bunu hasta yakınları, belediyeler, ambulans hizmetleri ile çözmesi, hekime ulaştırılacak mekanizmayı kurması gerekiyor. Yatalak hastalar için evde bakım birimlerinin daha aktif kullanılmalı. Daha programlı bir çalışmayla bunların aşılabileceğini düşünüyorum. Aile hekimlerinin yatalak hastaların ilaçlarını yazması gerekir diye bir algı doğru değil” ifadelerini kullandı.

OLAYIN BAŞKA BOYUTLARI VAR: Dr. Özkavak açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bazen aile hekimleri listesinde olmayan hiç tanımadığı birinin ilaçlarını yazmaya zorlanıyor. Hasta yakını da haklı. Yakını evde yatıyor ve ilaçlarını yazdırması lazım. Bu anlayış ile ilaç yazmayan hekim, sorunlu hekim diye düşünülüyor. Hiç görmediği hastanın ilaçlarını yazdığı için mahkûmiyet alan doktorlar var. Geçenlerde yaşanan bir olaydan örnek vereyim: İyi niyetli bir hekim arkadaş ilacını yazmış. Adına ilaç yazılan kişi suçlu ve suçu işlemediğini ‘Ben o gün ilaç yazdırmıştım doktorda’ diye savunuyor. Daha sonra o şahsın doktora gitmeden ilaç yazdığı ortaya çıkıyor ve hekim o suça iştirak etmekten ceza aldı. İnsanlar kendi açısından düşünüyor ama olayın başka boyutları var. Hekimlerin çalışmıyor algısını yıkmak lazım. Bir hekim günde ortalama 60- 70 tane hastaya bakıyor. Bu sistemde aile hekimlerinin evdeki hastalara ilaç yazması mümkün değil.”

KONU ANKARA İLE İLGİLİ: İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Uğur Bilge evlere ziyaret çalışmalarını arttırmak için çabaladıklarını söyledi. Bilge “Konu Ankara’yı ilgilendiriyor. Orada bir mevzuat düzenlemesi yapılması gerekiyor.” dedi.