Eskiler hep anlatır, Sevilla'yı devirdiğimiz dönemler, Fethi Heper’ler, Amigo Orhanlar zamanından bu yana hem tribünlerde hem sahalarda değişen şeyler var mı?

O zamandan bu zamana futbol artık daha endüstriyel bir hal aldı. Sadece paraya dayalı, tribündeki insanların sadece müşteri gözüyle görüldüğü, yüreğindeki sevdaya göre değil cebindeki paraya göre sınıflandırıldığı bir hal aldı… Taraftarın  yüreğindeki sevda ile değil de cebindeki parayla alakalı yönetimler oluştu. Böyle olunca da futbol namına Türkiye'de değil, dünyada çok şey değişti. Futbol kirlendi ama biz yine de bu kirli düzen içerisinde kendi değerlerimizi, Eskişehirsporluluğu yaşatmaya çalışıyoruz.  

Amigo Orhan'dan öğrendiğiniz bir şeyler vardır illaki…

Amigo Orhan Türkiye'ye tribüncülüğü öğretti. Aldığımız mirasın hep üstüne koyduk. Türkiye’de bugün milli tribün olarak anılan tek şehiriz. Bu da geçmişimizden aldığımız güçle geliyor. Türkiye'deki diğer tribünlerle bir araya geldiğimiz oluyor. Orada yaşı büyük ağabeylere söylüyorum artık arkanızdan gelen birine devredin, tribünlerde yenilikleri beraber yapalım diye. Kendimizden örnek veriyorum; Amigo Orhan tribünlere toplu tezahüratı kazandırdı biz de bandoyu kazandırdık. Koreografileri kazandırıyoruz. Tribünde insanların birbirine güçlerini otobüs taşlayarak, benzinlik yağmalayarak değil, tribünde yaptığı bestelerle, koreografilerle, tribünlere kattığı yeniliklerle birbirine gücünü göstermesi gerektiğine inanıyor ve söylüyoruz. Biz de şuan o anlamda hepsinden daha güçlüyüz. Tribünlere sürekli yenilikler katıyoruz.

Sevilla zaferlerinin olduğu yıllarla bu yıllar kıyaslanacak olursa sahada ne gibi bir farklılık var?

Sahada o zaman daha göğsündeki arma için oynayan insanlar mevcuttu. Şuan hepimiz yakından takip ediyoruz. Maaşı yatmadığı için insanlar hemen federasyona başvuruyor serbest kalmak için. Nasılsa paramı alırım mantığı. Artık tamamen paralı bir sektör haline geldi. Bu spordan daha farklı bir hal almaya başladı. Tabiki omlarında geçindirmesi gereken bir ailesi var ancak, beş para etmez oyuncular da milyonları kovalıyor bu bizleri üzüyor.

Eskişehirspor iki sezondur çok zor zamanlar geçiriyor. Kaybedilen Göztepe maçı, değişen yönetim, hocalar, puan silme cezaları, transfer yasağı, ertelenen olağanüstü genel kurullar, Sinan Özeçoğlu'nun başkanlığı bırakması, maddi imkânsızlıklar bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Özellikle son üç sezon demek lazım çünkü biz küme düştüğümüz yıl Mesut Hoşcan göreve devam edeceğini söylediği zaman devre arasında biz bırakmasını istemiştik. O dönem bıraksaydı belki Eskişehirspor küme düşmez. Çünkü 1 ya da 2 puanla küme düştük. O dönemden bu zamana gelen sıkıntılar. Şuan ki puan silme cezaları da o dönem futbolculara ödenmeyen paralar yüzünden. Bunun da bir şekilde aşılması için biz de taraftar olarak elimizden geleni yapıyoruz ama çok büyük meblağlar. Sinan başkan göreve geldiğinde tüm şehir çok heyecanlandı. adı daha önce yıpranmamış bir başkandı ama kendisi 4 ay gibi kısa bir sürede bıraktı. Taraftar bu yüzden çok büyük hayal kırıklığı yaşadı. Bir de öyle bir hal aldı ki her gelen bir öncekini suçluyor. Sinan başkan, Halil Ünal'ın hiç para ödemediğini söylemişti ama şimdi de futbolcuların hepsi de serbest kalma tehlikesi ile karşı karşıya. Şimdi görüyoruz ki Sinan başkan da bu sene hiç birine para ödememiş. Bu böyle bir sirkülasyon olarak gidiyor. Biz de Halil başkan ile konuşurken o onu ödedi, bu bunu ödemedi bunları geçelim dedik. Önümüze bakalım, bir şekle bu takımı yaşatmaya çalışalım, elimizden ne geliyorsa onu yapalım dedik. Dikiz aynasına bakmakla araba sürülmez. Artık önümüze bakmamız lazım.

Halil Başkan geldiğinde galibiyet aldı takım. Bunda Halil başkanın bir etkisi var mı sizce?

Futbolcular prim alamadığı için sıkıntıydı o süreçte ama Antep'te sonuçta bugün lige havlu atmış, iddiası bulunmayan, U19'da maçlara çıkıyor. Kalecisi 18 yaşında bir kardeşimizdi. 7-0 olması bir sürpriz ama biz diyorduk zaten en az 3-4 tane atarız diye. Antep'i yenmek çok da zor bir durum değil.

Transfer yasağı var şuanda. Kadrodaki futbolculara bir mesajınız var mı?

Çoğu şimdi başka kulüp arayışı peşinde Eskişehirspor yandı bitti diyor ama bugün Eskişehirspor'dan Süper Lig'e giden oyuncular şu halde bile Eskişehirspor'a dönmek istiyor. Şuan maddi imkansızlıklardan bunalmış durumdalar ama bilsinler ki üstüne para verseler böyle bir şehirde de yaşamazlar da böyle bir taraftarın önünde top da oynayamazlar.

Emir Sarar, röportajımızda 'Her eve iki forma' kampanyasından bahsetmişti. Bu kampanya ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Biz alırız dedik ama taraftar da sıkıldı biraz bu kampanya olayından. Son 3 senedir takvim, bilet vesaire sürekli kampanya. Tabi ki vermekle yükümlü taraftar ama çok sık olduğu için ne kadar başarıya ulaşır bilemem ama herkesin alması lazım. Biz sonuna kadar destekleyeceğiz kampanyayı ama insanlar sıkıldı. Bunu Eti'ye, Sarar'a vb fabrikalara toptan verilmesi, fabrikalar da çalışanlarına bunları taksit ile satarsa daha başarılı olur. ETO, ESO ve sivil toplum kuruluşları da bu şekilde katılım gösterirse daha çok kişiye ulaşılır. Öyle bir durumda herkes alır. Aksi halde kapı kapı gezmekle zor olur..

Zorlu süreçte taraftar çok güçlü bir birliktelik gösteriyor. Taraftara mesajınız var mı?

Bu sürece gelene kadar çoğu takım dağılır, paramparça olurdu. Biz zor günlerde daha da kenetlendik. Bu saatten sonra yapacak bir şey yok. Takım kayyuma devrediliyordu, devrilmedi. Bu süreçten sonra Eskişehirspor yok olmasın diyorsa bunu gösterme vakti. Vazgeçmeyenler burada diyoruz ama vazgeçmeyenleri bu saatten sonra daha dik göreceğiz. Taraftarımız şu 15 günlük arada dinlenip, kafasını toparlayıp kendine gelmeli, gündem çok yoğun geçti tribün yapmanın keyfine varsak her şey daha da güzel olur.