Ülkü Ocakları’nın kuruluşunu ve faaliyet alanlarını kısaca anlatır mısınız?

Ülkü Ocakları Türk-İslam cihan hakimiyeti mefkuresinin son 50 yılda tek sancaktarı olarak 1969’da kurulmuştur. Lakin mefkuremiz gereği kurumumuzun ve ideolojimizin yaşı Türklükle eş değerdir diyebiliriz. Kurucumuz cennet mekan başbuğ Alparslan Türkeş ülkenin çeşitli dönemlerinde çok önemli bir tespitte bulunmuş, artık savaşlar sadece cephede yapılmıyor. Artik savaşlar önce milletlerin kültürlerine sızarak, omurgalarını kırarak, benliklerini yok edip başkalaştırarak güçsüzleştirmeyle başlıyor. Sonrasında aslına bakarsanız silahlı mücadeleye gerek bile kalmıyor. Ülkü Ocakları’nın kurucusu Alparslan Türkeş böyle bir dönemde ülke yangın yeri iken o donemin akademilerinde, yüksek okullarında tek gayesi yüksek vasıflı Türk genci yetiştirmek olan Ülkü Ocakları’nın temellerini atıyor. Muazzam bir fikir hareketi ve  eğitim ekolü olan ocaklarımız inanılmaz bir teveccühle kısa surede büyükşehirlere ve nihayetinde memleketimizin bütün coğrafyasına yayılıyor. Bu yayılmanın en önemli sebebi inandığımız davanın Türk milletinin öz değerlerinin harmanlandığı muazzam bir fikir ve yaşayış sistemi olmasıdır. Ülkü Ocakları takip eden zamanlarda sürekli yapısını güçlendirmiş ve kuruluş amacına uygun olarak nice bilim adamları, bürokratlar ve uzman meslek mensupları yetiştirmiştir. Akıllı, cesaretli, inançlı ve mefkure sahibi yetişen ülkücü nesiller memleketin her döneminde belirleyici rol almış, Ocaklarımız her zaman memleketinin menfaatlerini kendi menfaatlerinden önce düşünen bireyler yetiştirerek asli görevlerini yerine getirmiştir.

Farkındalık yaratan projelerle geliyoruz

Malum asli görevimiz gençliğin eğitimi, milletin kültürel bütün unsurları olunca faaliyet alanımızın hudutlarını tespit edip anlatabilmek bir hayli olanaksızlaşıyor. Ülkü Ocaklarının kurumsal yapısında belli bir iş bölümü vardır. Bu iş bölümünün yegane amacı asli görevlerimizi yerine getirebilmek için Türk milleti adına sosyal faaliyet, eğitim, sosyal farkındalık ve sosyal sorumluluk projeleri üretmek ve uygulamaktır. Projelerimiz aynı anda bütün alanlarda yürümekte ve yoğun bir tempoda geçmekte. 2019-2020 yılında eğitim alanında rahmetli Ülkü Ocakları Genel Başkanımız Ali Metin Tokdemir adını taşıyan bir eğitim akademisi başlattık. Bu akademide konusunda uzman akademik öğretim görevlilerimiz ve eğitimcilerimiz her hafta uzmanlık alanlarında oturumlar düzenliyor, konferans ve seminer veriyorlar. Akademimiz halkımıza açık ve ücretsizdir. Ülkü Ocakları olarak geleceğimizin teminatı çocuklarımız için milletimizin kanon eserlerini sadeleştirdik ve düzenleyerek faydalanmaları için kitap haline getirdik. Bunlar, çocuklar için Nutuk, çocuklar için Kutadgu Bilig ve son olarak çocuklar için Dede Korkut hikayeleridir.Bu muazzam eserleri herkes Ülkü Ocakları temsilciliklerinden ve internet satış sitelerinden temin edebilirler.Ayrıca orta öğretim gençliğine yönelik aylık Bilge Türk adında bir fikir ve kültür dergisi çıkarıyoruz, bu yayınımızda bayi ve kitap evlerinde satışta. Bütün bu eserler ve düzenlediğimiz faaliyetler aslında bizim ocakta verdiğimiz eğitim ve disiplinin   en güzel örnekleri ve özetleridir. Kadına şiddete hayır ve çocuk istismarına dur de konularında yaptığımız farkındalık faaliyetlerimiz ve basın açıklamalarımız, Ocaklarımızın bütün sosyal alanlarda faaliyet gösterdiğinin örnekleridir ve bu faaliyetlerimiz artarak devam ettirilecek. Sıradaki farkındalık faaliyetimiz ülkemizin kabusu deprem olacak. Hazırlanacak bildiriler ve deprem çantaları şehrimizin bir çok noktasına kuracağımız standlarla Türk milletine tebliğ ve teslim edilecek. Ayrıca Ülkü Ocakları temsilciliklerimizde etüd çalışmaları, eğitim seminerleri, futbol turnuvaları,  satranç müsabakaları gibi sayısı bir hayli fazla eğitim programları ve sosyal faaliyetler düzenli olarak yapılmaya devam ediyor. Bahsettiğimiz faaliyetlerimiz ve alanları bünyemizde olanların sadece ufak bir kısmıdır.

Eğitim ve kültür faaliyetlerine katıldım

Genç yaşta Eskişehir Ülkü Ocakları Başkanı oldunuz, sizin Ülkü Ocakları ile tanışmanız nasıl oldu?

Aslına bakarsanız yaşım Ülkü Ocakları başkanlığı için genç değil. Ülkü Ocakları bir gençlik teşkilatı ve teşkilat sistemimiz, kurumumuzun asli görevlerine uygun bir şekilde gençlerden oluşuyor. Ülkü ocaklarının genelde ve yerelde 17-18 yaşlarında birçok başkanı oldu ve bundan sonra da olacaktır. Benim ülkücü hareketle tanışmam ise lise tahsilimin ilk yıllarına dayanır. Okuduğum lise bugün faaliyetini sürdürmeye devam eden Tepebaşı Ülkü Ocağı faaliyet sınırları içindeydi. Okuduğum lisede Ülkü Ocakları sürekli seminer veriyor, faaliyetler düzenliyor ve okula destek kursları açarak çok güçlü bir şekilde teşkilatlanıyordu. Bu benzersiz eğitim ve kültürel faaliyetlere okulun çoğunluğu gibi bende dahil olmuştum. Lise yıllarımın bana kazandırdığı en büyük şey şüphesiz ülkü ocaklarıyla tanışmam ve ülkücü terbiye, adap çerçevesinde devletimi, milletimi, hayatı tanımamdır. Sonrasında üniversite dahil olmak üzere bulunduğum her ortamda neredeysem oranın teşkilatına tabii oldum ve çalıştım.

Zor bir gençlikle karşı karşıyayız

Gençlerin çalışmalarınıza katılımı nasıl?

Günümüz gençleri z kuşağı ve gençlerimiz için koşullar, etkenler artık çok farklılaştı. Bu tespit çerçevesinde değerlendirirsem gençlikte şu anlamda bir açlık var. Bu bilgi ve kültürel açlıktır. Günümüz gençlerinin Ülkü Ocakları’nı tanıma ve kurumsal yapısını öğrenme amaçlı birçok refleksi ve çabası oluyor. Ülkü ocakları bu refleksleri ve çabaları dijital ortam dahil her platformda titizlikle irdeleyip, ivedi bir şekilde cevabını vererek gençlerle muhatap    oluyor. Zor bir gençlikle karsı karşıyayız. Yozlaşma, dezorfasmasyon çok etkin. Buna rağmen Ülkü Ocakları günümüz gençlik sorunlarının çözülmesinde lokomotif görevini sosyal çevrelerde devam ettiriyor. Az önce anlattığım süreçte ulaşabildiğimiz gençler davamızı öğrenip Ülkü Ocakları’nı tanıdıktan sonra davamıza aidiyet ve mensubiyet şuuruyla sımsıkı bağlanmış oluyorlar ve bu sayı şuan özellikle ortaöğretim gençliği adına genç nüfusun yüzde 50’nin üstündedir. Bu oran gelecek nesillerin teminat altında olduğunun bir ispatıdır.

Gençler ne yazık ki değerlerimizi bilmiyor

Günümüz gençlerinin değerlerimize yeteri kadar sahip çıktığını düşünüyor musunuz? Ülke meseleleri ile daha fazla ilgilenen bir gençlik nasıl oluşturulabilir sizce?

Günümüz gençliği ne yazık ki değerlerimizi öğrenemiyor ki sahip çıkabilsin. Bugün çoğu evde yeni ebevyenlerin ikisi de çalışıyor. Değer ailede başlar, kültürün ilk öğretmeni ailedir. Fakat bugün aileler çocuklarını 3,5 yasında kreşle tanıştırıyor. Büyük aile diye bir şey neredeyse kalmadı. Babaanne, dede bayramdan bayrama var artık. Sokak oyunları ve komşuluk yok. Artık mavi balına ve türevleri oyunlar var. Gençlerimiz kendi başlarına bir çocukluktan sonra tamamıyla algı ve reklam üzerine kurulu sosyal mecralarda kendilerini buluyorlar. Aslına bakarsak gençlerin büyük çoğunluğunun Ülkü Ocaklarıyla tanıştıklarında tek bildikleri şeyin tüketim olduğunu görüyoruz. Biz ülke meseleleri dahil her konuda üreten ve çalışkan bir nesli Ülkü Ocakları’nda uyguladığımız eğitim faaliyetleri ile meydana getiriyoruz. Amacımız gençlerin şunu idrak etmesi, genç nüfusun yapabileceği tek şey üretmektir; önce kendin için sonrasında, ailen, komşun, akraban ve milletin için üretmek. Bitiyor mu hayır en büyük ülkümüz insanlık için üretmek. Biz Türk gençliğine bu düsturu verdiğimizde inanılmaz bir fedakarlık ve çalışma sürecine şahitlik ediyoruz. Mensup olduğu okul, mahalle, şehir kısacası milleti için çalışmaktan ve işinin en iyisini yapmaktan başka zamanı olmadığını anlayan ülkücü nesiller bir dakikasını bile boşa geçirdikleri hayatlarının telafisini olağan üstü çalışarak kapatıyor. Çünkü mefkuremizin işaret ettiği nokta çok büyük. Ocaklarımız birer cazibe merkezidir. Ocaklarımıza gençlerimizi en az bir kere olsun çayımızı içmeye davet ediyorum.

Kaygılarımızı bile tükettiler

Yine gençlerle sık sık görüşen biri olarak kaygıları nedir gençlerin?

Gençlik inanılmaz bir maratonun içinde. Bu maraton gençlerin planlarını kısa süreli yapmalarını sağlıyor. Kaygılar eğitim anlamında sene sonundaki sınavla sınırlanmış durumda, gençlerin ne olmak istiyorsun sorusuna verdiği cevaplar idealizmden uzak hatta çoğunun ne olmak istediği ile ilgili bir fikri yok. Sosyal kaygılar artık hikayemi kaç kişi izledi ve takipçi sayısı… Kendini ve ideallerini düşünmeyen gençlerin like sayısını sorgulaması gayet normal. Bu üstünlük mücadelesi, suni başarılar ve anlamsız kaygılar bize dayatılan tüketimin birer parçası, kaygılarımızı bile tükettiler.

Davamız devam edecek

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Ülkücü hareket üstüne düşen bütün faaliyetleri süreklilik esaslı yapmaya devam edecek. Bizi tanımadan anlamlandırmaya çalışmak ve tanıtmaya çalışmak davamıza yapılan en büyük hataların başında geliyor. Davamız ve külliyatımız nesiller boyunca yüksek vasıflı Türk genci yetiştirme gayesinden başka bir amaca hizmet etmemiştir, etmeyecektir. Yetişen yüksek vasıflı Türk gençleri Necip Türk Milletinin her alanda başarılı olmasını sağlayacak Ülkücü kadrolardır. Milletimiz kendini her anlamda yetiştirmiş Ülkücü gençlik sayesinde; milli bir ekonomi, iyi bir bürokrasi, devlet terbiyesi, gerçek anlamda milli eğitim sistemi ile memleketin her karışında muasır medeniyetler seviyesine çıkacağından emin olmalıdır. Son olarak anne ve babalara  Ülkü Ocakları’nın çıkardığı yayınları alıp  çocuklarına okutmalarını ve faydalanmalarını, düzenlediğimiz tiyatro, seminer ve sosyal faaliyetlere katılarak kendilerini geliştirmelerini tavsiye ediyorum.

Gazete Eskişehir Ekspres'in Kasım sayısından...