Öncelikle merhaba Eskişehir Ekspres’e sendikam SES ve kendi adıma çok teşekkür ederim. Düşüncelerimizin ve sendikamızın anlayışının özgünlüğünün sizler aracılığı ile sağlık emekçilerine ulaşmasıbizim için çok değerli.
Sorunuza gerçekten olumlu yanıtlar vermek isterdim. Yani taleplerimizin sağlık yöneticileri tarafından dikkate alınmasını bizimle birlikte iletişime geçilerek çözümler oluşturulmasını çok isterdim gerçekten. Âmâ ne yazık ki daha önceki dönemleri de sayarsam şimdiye kadar sağlık yöneticilerine ilettiğiniz taleplerin büyük bir kısmının dikkate alınmadığını söylemek mümkün. Aslında sorunuz üzerine sendikamızın yaklaşımlarını da anlatmak isterim. Biz SES olarak sağlık yöneticileri ile görüşerek sorunlarımızı aktarmak konusunda hatırı sayılır girişimler yaptık. Sendikamız kamuoyunda en çok tanınan bilinen mücadele eden alanlara çıkan işyerlerinde daha doğrusu sağlık hizmetlerinin olduğu her yerde etkili bir şekilde mücadele eden bir sendika olması bir gerçekliktir. Ama biz mücadele ve müzakere süreçlerini birbirinin devamı olarak görürüz.Burada şunu söylemek bizim açımızdan özellikle çok önemlidir. Taleplerimizi her koşulda eğilmeden bükülmeden yöneticilere iletmeyi ve gerçekleşmesi için mücadele etmeyi çok önemseriz. Neyazık ki bizim gösterdiğimiz özeni sağlık yöneticileri göstermiyor. Çok yakın zamanlarda yine il sağlık yöneticilerini ziyaret etmiştik taleplerimizi yazılı olarak kendilerine iletmiştik ama şu ana kadar çözüm anlamında bir ilerleme görmediğimizi üzülerek söylemek zorundayım.

Sağlık temel bir insan hakkıdır

Şehrimizdeki sağlık hizmetleri ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Sağlık hizmetleri derken geniş bir perspektife ihtiyacımız var. Bu hizmetlerin kimler tarafından nasıl hangi amaçla verildiğini sorgulamak önemlidir diye düşünüyorum. Böylelikle soruların yanıtları değişkenlik gösterebilir. Şöyle bir bakış açısına ihtiyacımız var. Sağlık hizmetlerini verirken, planlarken, amacımız nedir. Mesela kar etmeyi mi hedefliyoruz, insan sağlığını mı, insanların hiç hasta olmayışını mı yoksa bütün bunların dışında göstermelik bir hizmet mi sunmak istiyoruz. İşte buna vereceğimiz yanıtlar bize sağlık hizmetlerini sağlık hizmetlerinin durumunu yorumlamak için önemli çerçeve sağlar. Eğer amacımız insanların hasta olmasını engelleyici bir sağlık sistemi kurmak, hastalıklarını ücretsiz nitelikli bilimsel yöntemler kullanarak tedavi etmekse ona göre değerlendirmek gerekir. Yoksa sunulan sağlık hizmeti ile kar etmek yeni hastalar yaratmak buralardan para kazanmayı planlıyorsak  başka bir noktaya çıkarız. Bizim sendika olarak bakış açımız sağlığı temel bir insan hakkı olduğu ve sağlık hizmetlerinin de ücretsiz nitelikli herkese eşit ulaşılabilir kamusal bir hizmet olması yönündedir. Öyleyse bu tespitlerden sonra Eskişehir’deki sağlık hizmetlerinin artık tamamen ticarileşmiş Özel Hastanesi ve/veya Kamu Hastanesi ile tırnak içinde kar etme esasına göre planlanmış olduğunu söylemek durumundayız. Yurttaşlar bu durumu her gün kendi yaşamlarında daha çok hissediyorlar. Çünkü ister özel hastaneye gitsinler ister kamu hastanelerinden birine gitsinler her aşamada sürekli ceplerinden ödemeler yapmak durumunda kalıyorlar. Muayene ücret farkı, ilaç parası, tetkik parası, ilave para, hocalara muayene olmak için ayrı bir para, ameliyat malzemesi almak için ayrı bir para, maaşlardan kesintiler yapılması. Bütün bunlar sağlık hizmetlerini ve boyutlarını bize anlatıyor.

Bu sistemsel bir sorun

Ne yazık ki Türkiye’de olduğu gibi ilimizde de sağlık hizmetleri artık ticaretin bir parçası olmuş durumdadır. Bu hizmet sunumundaki kişilerin kendi tercihlerinin dışındaki bir gelişmedir. Çünkü artık bu sistemsel bir sorundur. O zaman karşılaştırmayı ilimizdeki sağlık hizmetlerinin ticari boyutları üzerinden karşılaştırmak lazım evet sermaye açısından Eskişehir“iyi” bir “sağlık pazarı” ama tüm emekçiler açısından iyi bir sağlık hizmeti verildiğini söylemek çok mümkün değil. İyi bir sağlık hizmeti kanımızca hiçbir ticari kaygının olmadığı sağlık hizmetlerinin tamamen kamusal olduğu insanlara sağlığın tanımındaki gibi evrensel bir sağlık hizmeti sunulduğu vakitte olur.

Eskişehir sağlık göstergeleri açısından önemli başarılara imza atmış illerden birisi

Öte yandan Eskişehir sağlığın birçok parametresinde önemli mesafeler kat etmiş illerimizden birisi. Sağlıkta dönüşüm programının uygulamaya başlanmasından önceki dönemlerde sağlık göstergeleri açısından önemli başarılara imza atmış illerimizden birisi. Hatırlarsak ilçelerin büyük bir çoğunluğunda sağlık ocakları tamamlanmış, önemli köylerinde sağlık evleri kurulmuş, merkezde Devlet Hastanesi, SSK hastanesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile il merkezindeki çok sayıda Sağlık Ocağı vardı. O zamanki yakalanan sağlık ölçütlerinin üzerine hala bir şey konulabilmiş değil. İlimizde hali hazırda çok sayıda özel hastane Şehir Hastanesi Aile Sağlığı Birimleri olmasına rağmen sağlık ölçütlerinde iyi anlamda değişen bir şey gördüğümüz söylenemez. Âmâ ne görüyoruz bütün hastaneler tıklım tıklım hasta dolu. Acillere başvuran hasta sayısı birçok Avrupa ülkesinin nüfusunu geçmiş durumda. Bütün aile sağlığı merkezlerinde tıklım tıktım hasta, zaman zaman pik yapan bulaşıcı hastalıklar, sağlıkta artan şiddet, sağlık emekçilerin giderek artan mutsuzluğu. Düşük ücretlerle çalışma, güvencesini kaybetmiş çalışanlar, çok düşük ücretlerle çalışan hekimler, hemşireler.İyice parçalanmış sağlık hizmetleri işte karşılaştığımız tablo bu. Ne yazık ki sadece Eskişehir’de değil tüm Türkiye’de böyle.

Giderek artan hayat pahalılığı karşısında dayanacak gücümüz kalmadı

Sağlık çalışanlarının öncelikli taleplerini anlatır mısınız?

Sağlık çalışanlarının çok önemli sorunları var aslında Türkiye’deki tüm emekçilerin çok önemli sorunları var. Hani derler ya bir dokun bin ah işit diye. Nereden başlasam hangi sorunlardan başlasam diye düşündüm birden. Aslında hepsi birbirine şöyle veya böyle bağlı. Âmâ ben gene de dillendirmeye çalışayım. Sorunların temelinde yıllardır uygulanan ekonomik politik yaklaşımlar var. Emekçiler yerine sermayeyi savunan ekonomi politiğin sonucu her geçen gün hayatımıza dahada ağırlaşan yeni yükler zorluklar geliyor. En önemli sorunlarımızın başında elbette ücret sorunu var.Sağlık emekçileri diğer emekçiler gibi yoksulluk hatta açlık sınırında cebelleşiyor. Giderek artan hayat pahalılığı benzinden doğalgaza elektriğe ekmeğe suya ulaşıma her şeye yapılan zamlar geçinmeyi çok ama çok zorlaştırdı. Emin olun elimizde net rakamlar yok ama doktorundan hemşiresine laborantından teknisyen de herkes ağır borç yükü altında ayın sonunu nasıl getireceğini evine nasıl ekmek götüreceğini hesabını yapıyor. Üstelik sağlık emekçilerinin önemli bir ödeme kalemi olan ek ödemeler giderek azalmakta yok olmaktadır. Son yapılan Toplu Sözleşme Süreci(daha doğrusu komedisi) yandaş sendikanın dahliyle  emekçileri doğrudan yoksulluğa mahkum etmiştir. İğneden ipliğe her şeye yüzde 40-50 ye yakın zam gelmesine rağmen kamu emekçilerine ve emeklilere  yüzde 4 maaş artışı verilmesi geldiğimiz aşamanın vahametini göstermiştir. En önemli ve vazgeçilmez talebimiz maaşlarımıza bir an evvel kayıplarımızı karşılayacak zam yapılmasıdır. Giderek artan hayat pahalılığı karşısında dayanacak gücümüz kalmamıştır.

Mobbingden bunalmış durumdayız

Bunların yanı sıra çalışma koşullarının giderek ağırlaşması istihdam modellerinin değişmesi esnek çalışma angarya kuralsız çalışma baskı ve mobbingden bunalmış durumdayız. Biran önce kadrolu güvenceli çalışma modellerine geri dönülmesi adil demokratik liyakate dayalı bir çalışma ortamının sağlanmasını talep ediyoruz. Büyük sorunlarından biriside giderek katmerleşen neredeyse her gün bir sağlık emekçisinin canına kast eden ölümüne yol açan sağlıktaki şiddetin geldiği noktadır. Bunun üzerine defalarca konuştuk defalarca yazdık. Biz biliyoruz ki şiddeti asıl artıran unsur bizzat sağlıktaki dönüşüm programının yarattığı ortamdır. Şiddet uygulayanlara gereken cezaların verilmemesi tedbirlerin alınmaması sonucu Sağlık çalışanlarına yönelmiş Şiddet nerdeyse vaka-i adliyeden sayılmaya başlanmıştır. Bütün sağlık emekçileri her gün işe başlarken bugün bir şiddetle karşılaşabilir miyim, bugün başıma bir iş gelir mi diye düşünüyor. 

Öncelikli hedefimiz performansa dayalı ödeme sisteminin kaldırılması

Sağlık emekçileri ücretlerinin büyük bir kısmını da performans ödemeleri üzerinden almaktalar yani üretilen hizmet, bakılan hasta, ameliyat edilen hasta sayısı üzerinden hesaplanan kriterlere göre almaktadırlar. Ödemelerin giderek azalması bir yana emekliliğe yansımıyor oluşu çok önemli sorunlardan birini teşkil etmektedir. Tabii ki öncelikli hedefimiz performansa dayalı ödeme sisteminin kaldırılması temel maaşların artırılması eğitimin hizmet yolundaki kalitenin liyakatin tecrübenin öne çıkartılacağı bir ödeme sisteminin kurulması ama hali hazırda da çok önemli adaletsizlikler barındıran performans sisteminin adaletli hale getirilmesi emekliliğe yansıtılması temel taleplerimizden birisidir. Yine önemli sorunlarımızdan birisi de yıpranma payıydı. Aylarca yürüttüğümüz mücadele sonucunda, hükümet bu konudabir yasa çıkarmak zorunda kaldı. Âmâ bu yasa geçmiş çalışma dönemlerimizi kapsamayan izin tatil dönemlerimizi kapsamayan ve tüm sağlık emekçilerine eşit olarak ulaşmayan bir yasa olarak kadük olarak çıktı. Biz bu yasanın yeniden revize edilmesini geçtiğimiz çalışma dönemlerini kapsamasını tüm sağlık emekçilerini kapsamasını izin rapor ve benzeri gibi istisnai durumları kaldırılmasını yani çalıştığımız tüm dönemlerin dahil edilmesini istiyoruz.

Hükümet 3600 sözünü tutmalıdır

Yine bilindiği üzere ek göstergelerin tüm sağlık personeline 3600 olarak belirlenmesini istiyoruz. Bu konuda hükümetin verdiği sözleri bir önce tutmasını sağlık emekçilerinin  hak ettiği gerçek ücretlerin alınmasını talep ediyoruz. Biraz önce demiştim ya bir dokun bin ah işit diye,  evet saymakla bitmeyecek kadar sorunlarımız var. İşyerlerinde sorunlarımız var, sağlık çalışanı olarak kendi sağlığımızı koruma anlamında sorunlarımız var. Görevde yükselme ile ilgili sorunlarımız var. Liyakatle ilgili sorunlarımız var. Bugün ne yazıkki tüm sağlık hizmeti sunan kurumlarda yandaşlık kayırmacılık hat safhaya ulaşmış durumdadır. Yandaş sendika neredeyse sağlık yönetimi ile kol kola ve birlikte sağlık kurumlarını yönetmekte sağlık emekçileri çok büyük bir baskı altında tutmaktadır. Emekçilerin bütün güncel sorunlarında bile yandaş sendikaya üye olmaya zorlamak her gün karşılaştığımız gerçekliklerden birisi olmuştur. bizler yani kamu emekçilerinin gerçek sendikası ilk ve mücadeleci tek sendikası SES olarak her türlü baskıya zorluğa rağmen üye sayımızı  arttırmaya sağlık emekçilerinin gerçek taleplerini duyurmaya devam ediyoruz. Çünkügücümüzü aldığımız tek yer sağlık emekçileri ve onların haklı talepleridir.

Sorunlar giderek artıyor

Çok başka sorunumuz da dillendirmek istiyorum, belki basamaklar halinde dillendirmek daha kolay olacak. Aile Sağlığı Merkezlerinde çok sayıda hemşire hekim ebe hizmetli personel çalışmaktadır. Çalışanların arasında ki istihdam farklılıkları ücretlerdeki adaletsizlik sağlık   hizmeti sunumundaki eşitsizlikler derinleşmektedir. Kadrolu güvenceli çalışmanın giderek yok olması esnek çalışmalar ve sistemin finansmanıyla ilgili yapısal sorunlar birikmeye devam ediyor. Ancak en can alıcı sorunlardan biriside çökertilen koruyucu sağlık hizmetleri tedavi edici yaklaşımın kışkırtılması artan poliklinik sayıları gereksiz ve etik olmayan taleplerin yoğunlaşması bunlarla beraber ortaya çıkan şiddet dalgası birinci basamağın önemli sorunlarından birisidir. Eskişehir yerelindeki spesifik sorunlarından birisi de ASM lerdeki sağlık çalışanlarının öğle yemeği ihtiyacıdır. Yaklaşık iki yıl öncesine kadar Eskişehir’in tüm mahallerindeki ASM’lere sağlık müdürlüğünün yemekhanesinde yapılan sağlıklı yemekler ulaştırılıyordu. Ancak yaklaşık iki yıl önce bu hizmet kaldırılmış sağlık çalışanları kendi kaderlerine terk edilmiştir. Bu konuyu Sağlık Müdürlüğüne iletmiş olmamıza rağmen henüz çözülmemiştir. Şehir Hastanesinde hemşire eksikliği hastanenin büyüklüğünden kaynaklı sorunlar, çift başlılık, hekimlere yönelik  yoğun hasta bakma talepleri, ek ödemelerin giderek düşmesi, çalışma saatlerinin artması, kreş olmaması, dinlenme alanlarının yetersizliği çalışanlara da gerekli özen ve dikkatin verilmemesi gibi sorunlar giderek artıyor. Yunus Emre Hastanesi’nde hemşire azlığı kuralsızlık yandaşlık kayırmacılık düşen ek ödemeler sağlık emekçilerinin en çok şikayet ettiği konular. Öte yandan ilimizdeki önemli hastanelerden birisi de Tıp Fakültesi Hastanesi. Sağlık emekçilerinin buradaki sorunları da diğer yerlerden çok farklı değil. Personel eksikliği ek ödemelerin düşüklüğü yoğun çalışma saatleri ve eğitime yeterince özen gösterilmediği zaman ayrılmadığı yönündeki tespitler. 

Sendikamız sorunların çözülmesi için mücadele ediyor

Sendikamız bahsettiğimiz bütün sorunların çözülmesi yönünde hem ulusal hem yerel anlamda bütün gücüyle mücadele etmektedir. Sorunları hem yöneticilerle hem de kamuoyuyla paylaşmakta çözülene kadar mücadele etmeye kararlı olduğunu göstermektedir. Sorunuza vereceğin yanıtı daha önceki cevapların içinde bulmak mümkün.Biz bütün bir sağlık sisteminin tamamen ticari amaca dönük olarak kurgulamanın kar aracı olarak planlamanın sorunların kaynağı olduğunu düşünüyoruz. İşte çalışma biçimleri finansman sistemi emekçilere yapılan ödemeler ülkenin diğer bütün sorunları bahsettiğiniz sorunların asıl kaynağıdır. Kamusal bir sistem kurmadan, hastalık odaklı değil de hasta olmamayı önceleyen koruyucu hekimliği önceleyen bir sağlık sistemi kurmazsanız biraz önce bahsedilen sorunlar sürer gider.Sağlık emekçilerinin çalışma koşullarını düzeltmeden, ücretlerini insanca yaşayacak seviyelere çıkartmadan, sendikal hak ve özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırılmasını sağlamadan bir adım atmak mümkün değildir. Ülkenin ve halkın gerçek ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir sağlık sistemiplanlanması yapmazsanız sorunların çözülmesini bekleyemezsiniz. Yoksa her şey palyatif kalır.Yani var olan sağlık sistemini değiştirmek, halkçı bilimsel bir sağlık sistemi kurmak, çalışanların tüm evrensel haklarını tanımakla çözüm yolu açılabilir diye düşünüyorum.

Amaç daha çok kar etmek

Ülkemizde sağlık alanındaki çalışmaları yeterli buluyor musunuz?

Dediğim gibi ülkemizdeki sağlık sistemi piyasa odaklı ticari kaygılarla planlanmış bir hat üzerinden yürüyor. Bahsedilen yeni çalışmaları müşteri odaklı daha çok kar etme amacına yönelik girişimler olarak görmek mümkün. Bunlar belki sermayenin iştahını kabartıyor olabilir ama biz emekçiler için yeterli olmadığı gibi daha çok yoksulluk güvencesizlik geleceksizlik demektir

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Sorunlarımızın ana başlıklar altında planlamak bazı özgün sorunlarımızı aktarmak istedik. Ancak söylemek istediğim çok önemli bir şey daha var. Sağlık ortamında iktidar tarafından palazlandırılan yandaş sendikanın gerçek yüzü her geçen gün daha çok ortaya çıkıyor. Son TİS döneminde bir kez daha sergiledikleri oyunla tüm emekçiler çok net biçimde yoksulluğa mahkum edildi. Ve böylesi koşullarda bile sendika yöneticilerin aldıkları maaş ve yaşadıkları şaşa her kesin gözleri önüne serildi.Tüm kamu emekçilerine gerçeklere kayıtsız kalmama çağrısı yapıyorum.KESK ve bağlı sendikalara davet ediyorum. Sağlık emekçilerini SES e davet ediyorum.Gelin sorunlarımızın çözümü için yanyana gelelim.Birlikte mücadele edelim. Haklarımızı tek tek kazanalım. Bunun başka koşulu yok.bilin ki sendikamızın bütün kapıları sizin için ardına kadar açıktır. Ya SES’imizi yükselteceğiz. Ya susarak yoksul kalacağız.

Gazete Eskişehir Ekspres'i Kasım sayısından...