Kentimizdeki eğitim durumunu değerlendirir misiniz?

Eskişehir, yapı olarak eğitim düzeyi ülkemiz ortalamasına göre daha yüksek eğitime ve eğitim kalitesine önem veren insanların çoğunlukta olduğu bir şehirdir. Üniversitelerin de varlığı ile ‘’öğrenci şehri’’ olarak anılmaktadır. Bu bakımdan Eskişehir’de öğrenci, veli ve eğitim emekçileri diğer illerimize göre daha şanslı sayılabilirler. Tabi burada yıllardır şehrimizde süren çağdaş belediyecilik anlayışı ve bu anlayışın getirdiği sosyal, kültürel ve ekonomik kazanımların Eskişehir eğitimine olumlu yansımalarını da göz ardı etmemek gerekir. Ancak, ülkemizi yıllardır yöneten iktidarın en başarısız olduğu konu eğitimdir. Bu yıllar boyunca MEB’in uyguladığı çağ dışı ve gerici eğitim politikaları eğitimi sürekli geriye götürmüştür. Bu politikaların olumsuz sonuçlarından tabi ki şehrimizi ayrı tutmak mümkün değildir.  Sürekli değişen sınav sistemleri birçok okulumuzda yığılma ve kalabalık sınıflar oluştururken bazı okullarımız öğrencisiz kalmıştır. Liyakat esasına göre yapılmayan yönetici atamaları eğitimin yönetilmesini ciddi biçimde zorlaştırmıştır. Birtakım dernek ve vakıflarla yapılan protokoller sonucu bu yapıların okullara girmesi, okulların alt yapı eksiklikleri, ders müfredatlarının yetersizlikleri ve eğitim emekçilerinin dağ gibi birikmiş sorunları ülkemiz eğitimini olduğu gibi ilimiz eğitimini olumsuz etkilemeye devam etmektedir.

Herhangi bir siyasi güce dayanarak sendikal faaliyet yapmıyoruz

Eğitim çalışanlarının taleplerini dile getiriyorsunuz, bu taleplerinize olumlu geri dönüşler oluyor mu?

Sendikalar, örgütlü olarak başta üyeleri olmak üzere tüm emekçilerin ortak ekonomik, sosyal, özlük, hukuksal hak ve çıkarlarını koruyup geliştirmek için mücadele ederler. Biz de Eğitim İş olarak üyemiz olsun ya da olmasın tüm eğitim emekçilerinin sorun ve taleplerini dinliyor, gerekli yerlere iletiyor ve çözümler üretiyoruz. Bizim Eğitim İş olarak ilkemiz bağımsız sendikacılıktır. Yani herhangi bir siyasi güce dayanarak sendikal faaliyet yapmıyoruz. Tabidir ki mevcut iktidarın eğitim politikalarına muhalifiz. Bu nedenle eğitim emekçilerinin sorunlarına olumlu geri dönüşler almamız zor oluyor. Ancak her şeye rağmen doğru zamanda doğru ve akılcı adımlar atarsanız olumlu sonuçlar alırsınız. Bir örnek vermek gerekirse; bugün öğretmenlerin aldıkları nöbet ücreti bir Eğitim İş kazanımıdır, Eğitim İş Sendikası’nın yıllar süren doğru ve haklı mücadelesinin sonucudur. Yine öğretmenler için gündemde olan ve iktidar tarafından söz verildiği halde henüz verilmeyen 3600 ek gösterge talebi bundan 4 yıl önce Eğitim İş tarafından toplanan 100 binin üzerinde imza ile meclis gündemine taşınmıştır.

Hemen hemen bütün yöneticiler iktidar yandaşı olan sendikanın üyesidir

Okullarda idari kadro ile sorun yaşayan öğretmenler var, bu durum nasıl sonuçlar doğuruyor?

Biz sendika olarak okullara yönetici olarak görevlendirilenlerin liyakatli olmalarını savunuyoruz.  Aslına bakarsanız Milli Eğitim Bakan’ı Sayın Ziya Selçuk da  ‘’Bir okul, müdürü kadar okuldur’’ diyerek liyakati savunmasına rağmen yaptıkları uygulama bu değildir. Bugün okullardaki hemen hemen bütün yöneticiler iktidar yandaşı olan sendikanın üyesidir.  Ve bu yöneticilerin büyük çoğunluğu öğretmenleri bu sendikaya üye olmaya zorlamakta, başka sendika üyesi olan öğretmenlere baskı kurmakta, haksız soruşturmalar açmakta ve cezalar vermektedirler. Bu durum haliyle eğitim emekçilerinde çalışma ve motivasyon kayıplarına yol açmakta ve okullarda iş barışını bozmaktadır. Okullara yönetici ataması yapılırken objektif kriterlere göre değerlendirme yapılmalı, siyasete göre değil liyakate göre atamalar yapılmalıdır.

Sefalet ücretlerine mahkum eden sözleşmelere imza atmıştır

Öğretmenlerin maaşları her yıl olduğu gibi yine çok tartışıldı, şu anki öğretmen maaşlarının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Kesinlikle yeterli olduğunu düşünmüyorum, ancak düşük ücretler öğretmenlerin sorunlarından sadece bir tanesidir.  Öğretmenlerin yıllardır özlük anlamında çözüm bekleyen sorunları ve hak kayıpları vardır. Örneğin bugün başka kurumlarda çalışan birçok devlet memuru ücretsiz veya az bir ücretle lojman, servis, kreş, öğle yemeği gibi olanaklardan yararlanabilirken öğretmenlerin bu hakları yoktur. Yine son yıllarda Bakanlığın kadrolu öğretmen yerine ücretli ve sözleşmeli öğretmen ataması, bu öğretmenleri hiçbir hakkı olmayan düşük ücretli köleler haline getirmiştir. Öğretmenler toplumu aydınlatan eğitim emekçileridir, ancak yoksulluk sınırında aldıkları maaş ve ücretlerle bu misyonu yerine getirmeleri beklenemez. Öğretmen maaşları yıllar içerisinde çok düşük yüzdelik zamlar ve yüksek enflasyon nedeniyle bırakın artmayı sürekli düşmüştür. Maaş zamları için hükümet ile pazarlık masasına oturan iktidar yandaşı yetkili konfederasyon her defasında eğitim emekçilerinin haklarını savunmamış, kendi siyasi ikballeri uğruna eğitim emekçilerini sefalet ücretlerine mahkum eden sözleşmelere imza atmıştır. Öğretmenlerin hak ve çıkarlarını koruyan ve toplumda hak ettikleri değeri veren ‘’Öğretmenlik Meslek Kanunu’’ tüm eğitim paydaşlarının görüşü alınarak biran önce çıkarılmalıdır. Öğretmenlere 3600 ek gösterge hemen verilmelidir, öğretmenlerin maaş ve ücretlerinde iyileştirmeler yapılmalıdır.

Eskişehir’deki okullar bu bütçeyle olmaz...

Şehrimizdeki okullarda fiziki koşulları yeterli buluyor musunuz?

Son birkaç yılda bazı okul binalarının yenilenme çalışmalarını takdir etmeme rağmen kesinlikle yeterli bulmuyorum.  İlimizde birçok okulumuz bina, derslik, atölye ve laboratuvar, öğretmenler odası, spor salonu ve okul bahçesi konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Özellikle ilçelerimizdeki okullarımız daha vahim durumdadır. Aslında bu sorunların en azından bir kısmını bahçe ve çevre düzenlemesi gibi belediyeler eliyle çözmek mümkün iken Milli Eğitim Müdürlüklerinin siyaset gerekçesiyle belediyelerden yardım almamasını anlaşılır bulmuyorum. Bu İktidar döneminde MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay sürekli azalmıştır. 2002 yılında MEB bütçesinden yatırım için ayrılan pay yüzde 17 iken 2019 yılında bu oran yüzde 4,88'e gerilemiştir. Bu bütçelerle okulların yeterli fiziki koşullara kavuşturulması mümkün gözükmemektedir.

Öğretmen, öğrenci ve velileri kutluyorum

Eskişehir’in eğitim başarı oranını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eskişehir ilkokul, ortaokul ve liselerde 138 bin öğrencinin yaklaşık 500 okulda eğitim öğretim gördüğü bir şehir. Sınav başarısı olarak değerlendirildiğinde ülkemiz çapında üst sıralarda kendisine yer bulmaktadır. Örneğin son yapılan liselere giriş sınavında 7. sırada yer almıştır. Bu anlamda öğretmen öğrenci ve velileri kutluyorum, ancak Eskişehir gibi eğitime önem verilen bir kent de bu başarı oranının daha yüksek olması gerektiğini düşünüyorum. 

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Gelişmek, büyümek, güçlü bir toplum olmak için çağdaş, bilimsel, yenilikçi bir eğitim sistemine sahip olmak gerekir. Zira toplumların yaşadığı her sıkıntı eğitim eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Biz Eğitim İş olarak Atatürk İlke ve Devrimlerine,  Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkmaya, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada ülkemizin çağdaş, bilimsel, demokratik, laik, kamusal bir eğitim sistemine sahip olması için mücadele etmeye devam edeceğiz. 

Gazete Eskişehir Ekspres'in Kasım sayısından...