Genel Merkezi Eskişehir’de olmak üzere 4 Aralık 2014 tarihinde kurularak faaliyetine başlayan ve sadece yükseköğretim kurumlarında çalışan akademik ve idari personele yönelik olarak bugün itibariyle ülkemiz genelinde 8 üniversitede faaliyetlerini sürdüren sendikamızın kuruluş amacı, eğitim iş kolundaki diğer sendikalardan farklı olarak, yükseköğretim çalışanlarının sorunlarını ve mağduriyetlerini dile getirmek, bu sorunlara yönelik çözüm ve sonuç odaklı önerilerle gerekli girişimleri yapmak ve devlet memurları arasında en düşük ücretle çalışan yükseköğretim ve üniversite çalışanlarının bu mağduriyetlerinin giderilmesi için yasal çerçeve dahilinde her türlü girişimde bulunmak olarak belirlenmiştir. 

Yıllarca maddi ve manevi kayıplara çare üretilemedi

4688 sayılı Kamu Çalışanları Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu kapsamında belirtilen iş kollarından eğitim iş kolunda mevzuatı yükseköğretimden farklı olarak Milli Eğitim ve KYK’da aynı iş koluna dahil edilmiş ve bu kapsamda, üniversite çalışanları Milli Eğitim ve KYK çalışanları ile aynı potada, sendikal mücadele içerisinde sesini duyuramayan, mağduriyetleri giderilmeyen, üye olmak suretiyle sayısal olarak destek verdikleri sendikalarda, azınlık bir grup olarak yıllardan beri görmezden gelinen bir kitle olarak çalışma hayatlarını sürdüre gelmişlerdir.  Ülkemizde yasal hak olarak çok da eskiye dayanmayan bir geçmişi olan memur sendikalarının yapılanmaları ve örgütlenmeleri sürecinde, yukarıda da belirttiğimiz gibi 4688 sayılı kanun ile yapılan yasal düzenleme gereği, milli eğitim ve kyk ile yasal mevzuat gereği aynı iş kolunda değerlendirilen üniversite çalışanlarının, geçen zaman içerisinde yaşadıkları maddi ve manevi kayıplara ne yazık ki çare üretilememiş, milli eğitim ağırlıklı sendikalar içinde, üniversite çalışanları uzun yıllar boyunca, sayısal azınlık bir grup olarak üyelik desteklerini sürdürmüşlerdir.

Bugüne kadar hiçbir eğitim sendikası yapmamıştı

Nitekim bugün büyük sendika ve konfederasyonların genel merkez yapılanmalarına baktığımızda hiçbirinin genel merkez teşkilatlarında bir üniversite çalışanı veya akademisyen görülmemekte, dolayısıyla üniversite çalışanlarının sorunları, mağduriyetleri şubeler ve temsilcilikler seviyesinden öte taşınamamaktadır. Bu durum yaşanan sorunların başkente taşınması ve çözüm üretilmesi noktasında yaşanan olumsuzlukların devam etmesinde de en temel nokta olmaktadır. Buradan yola çıkan sendikamızın kuruluşundan bugüne kadar devam eden çalışmaları ve girişimlerinin tamamı, doğrudan üniversite çalışanlarının yaşadıkları sorun ve mağduriyetlerin giderilmesine yönelik çalışmalar olmuştur.  Bugün itibariyle de üniversite çalışanlarının en büyük sorunlarından biri olan Tayin ve Nakil Yönetmeliği konusundaki eksikliğin giderilmesi için sendikamız genel merkezince yürütülen girişimler sonucunda nihayeti konu bir kanun değişikliği teklifi olarak TBMM’ye taşınmış, bugüne kadar hiçbir eğitim sendikasının yapmadığı bu çalışma sendikamız tarafından gerçekleştirilmiş ve şu an TBMM’de ilgili komisyona havale edilmiş ve görüşülmek üzeredir. 

Üniversite çalışanlarının sorunlarını ilgili kurumlara iletiyoruz

Tabii ki bu çalışmamızın takibini de TBMM nezdinde sürdürüyoruz. Yine üniversite çalışanlarının maddi kayıplarının giderilmesine yönelik olarak, 2011 yılında bir KHK düzenlemesiyle gasp edilen Döner Sermaye Katkı Payı ödemelerinin yeniden başlatılması ve seyyanen ödenen ek ödemeden bağımsız, her bir üniversite çalışanının hakkı olan Döner Sermaye Katkı Paylarının da yeniden ödenmesine ve yaşanan maddi kayıpların bir nebze de olsa giderilmesine yönelik olarak hazırladığımız ilgili KHK da değişiklik yapılmasına yönelik  kanun değişikliği teklifimiz de TBMM ne sunulmuş ve görüşülmek üzere ilgili komisyonu havalesini beklemektedir. Aynı şekilde mesleki üst eğitimden kaynaklanan kadro karşılıklarının verilmesi, YH kadrolarındaki arkadaşlarımızın GİH kadrolarına aktarılmaları, 13/B-4 kapsamında yaşanan keyfi ve kasti uygulamaların sonlandırılması, teknik kadroların üst eğitim kadro karşılıklarının ihdas edilmesi, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının belli bir rutine ve standarda taşınması, İdari kadrolara yapılan akademik atamalardan dolayı yaşanan hak kayıplarının giderilmesi, özellikle yeni kurulan üniversitelerde kurum kadrolarının kurum dışından yapılan görevlendirmelerle doldurulması,  birçoğu kent merkezi ve yerleşim alanlarından uzak kurulan kampüslerde, çalışanlara yönelik olarak en başta kreş ve anaokulu olmak üzere diğer sosyal imkan ve alanların yaratılması ve hizmete sunulması, ulaşım, servis vb. konularda gerekli imkanların sağlanması gibi üniversite çalışanlarının yaşadıkları birçok olumsuzlukların giderilmesi yönünde çözüm arayışlarımız devam etmekte, bahsettiğimiz başlıklara ilişkin her platformda ve ilgili kurumlarda girişimlerimiz ve çalışmalarımız devam etmektedir.

Başkan Mecbur Bodur: Üniversite çalışanlarına hizmet için kurulduk

Sendikamızın oluşumundan bahsetmek gerekirse, Tüm Üniversite Çalışanları Sendikası (TÜM ÜNİ-SEN)üniversite çalışanları için kurulmuş, üniversite çalışanlarından oluşan, üniversite çalışanlarına hizmet eden ve edecek olan bir sendikadır. Siyasetten, ideolojiden, ülkemize ve devletimize zararı olabilecek her türlü oluşum ve yapılanmadan uzak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası ve kanunları çerçevesinde, yalnızca hukukun üstünlüğüne inanarak, üyelerinin hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadele eden yönetimi, denetimi ve her türlü yasal organları tamamen üniversite çalışanlarından oluşan bir sendikadır. Son olarak bugün ülkemizin her ilinde ve hatta ilçelerinde kurulmuş olan üniversitelerimizde çalışan akademik ve idari bütün personele yönelik dayanışma ve haksızlıklarla mücadele için yola çıkmış olan sendikamızın, kuruluş amacına uygun olarak devam eden çalışmalarımıza, bütün üniversitelerde çalışan akademisyenlerimizin, memur, teknisyen, hizmetli, vb. idari kadrolardaki bütün personellerin destek ve katkı vermelerini bekliyor ve umuyoruz. 

Ücretsiz ve karşılıksız destek veriyoruz

Kuruluşumuzdan bu yana ayrıca üyelerimizin kurumları ile yaşadıkları problemlerin giderilmesi noktasında, gerek yüz yüze kurum yetkilileri ile görüşmeler ve gerekse, idari yargı boyutunda hukuk müşavirliğimizce açılan,  sonuçlanan ve devam eden davalar ile de üyelerimizin haklarının aranması konusuna ayrıca ve özellikle önem veriyoruz. Bu çalışmalarımızın yanında  2018 Haziran ayında yapılan olağanüstü genel kurulumuzda genel kurul kararı ile katıldığımız Hak-Sen Konfederasyonumuzun Türkiye’de ilk ve tek olarak başlatmış olduğu ve Avrupa Birliği “Sivil Düşün” programı kapsamında desteklenen Haksızlık İzleme Merkezi  ( HİMER ) programımız ile de, sendikamıza üye olsun olmasın bütün kamu çalışanlarının kurumlarında yaşadıkları haksızlıkların, mağduriyetlerin, problemlerin ve olumsuzlukların giderilmesi için, ücretsiz ve karşılıksız olarak destek ve hizmet vermeye başlamış bulunmaktayız.  Ülkemizde ilk kez Konfederasyonumuz Hak-Sen tarafından hayata geçirilen bu programın da kamu çalışanlarının çalışma hayatlarına ilişkin sorun ve problemlerinin çözüme kavuşturulması amacıyla hayata geçirilen bu programın kamu kurumlarında çalışan birçok arkadaşımız için başvuru ve çözüm noktası olacağına da inanıyoruz. 

Gazete Eskişehir Ekspres'in Ekim sayısından...