Eskişehir Teknik Üniversitesinden Öğretim Görevlisi Dr. Okan Aksu son günlerde yaşanan WhatsApp krizini değerlendirdi…

Günah Keçisi WhatsApp mı? 

Bugünlerde bir WhatsApp meselesi gündemi meşgul ediyor. Büyük bir güvenlik endişesi ile herkes güvenli bir liman arıyor. İçeriğinin ne olduğu bilmeden herkesi telaşlandıran bir sözleşme ve bu sözleşmenin onaylanması ile oluşacak güvenlik çekinceleri konusunda bir bilgi kirliliği yaşanıyor. 

Peki aslında neler oluyor? 

WhatsApp aslında verilerini Facebook ile 2016 yılından beri paylaşıyordu. En azından bize bildirilen bu. Şimdi bu sözleşme ile bu durum artık açık bir hal aldı. Yani yazışmalar ve içerikleri ile ilgili üretilen data artık başta pazarlama olmak üzere birçok alanda değerlendirilecek. Bu şekilde kişiye özel olarak reklam gösteriminden tutun diğer pazarlama faaliyetlerine kadar bilgileriniz kullanılacak.

WhatsApp tartışmaları ile ilgili olarak birkaç noktaya değinmek istiyorum. Bu adı geçen “sözleşme” ve veri toplama işi aslında yeni bir durum değil. 

Öncelikle hemen hemen bütün interaktif mesajlaşma uygulamaları temel olarak kullanıcı bilgilerini toplar, analiz eder, veriye dönüştürür ve satar... 

 Benzer işlemi e-posta platformları ve sosyal medya ağları da yapıyor.  Sadece Facebook bilindiği kadarı ile kullanıcı verilerini satan birkaç firma ile çalışıyor. Hatta Amerikan seçimlerinde bu konuda yaşanan kriz hala hafızlarda. 

Bütün bu mesajlaşma platformlarının kimin tarafından finanse edildiğine baktığımızda şeffaf olmayan açıklamalar hemen dikkatimizi çeker. 

Örneğin şu anda "güvenli" olarak bize sunulan bir platform kullanıcı sözleşmesinde "Nasıl Para Kazanıyoruz?" sorusuna şu cevabı verilmiş;

".... .... adlı bağışçımızın (?) bize yaptığı cömert bağışlarla (!) verilerinizi toplamadan ve satmadan size hizmet sunabiliyoruz..."

Milyonlarca  üyesi olan böyle bir platformu personel giderlerinden teknik giderlere kadar ayakta tumanın sadece bir günlük maliyetine bakarsanız, bu işin bir kişinin bağışı ile yürümeyecek bir iş olduğunu anlarsınız. Üstelik bahsi geçen bağışçı ile ilgili olarak zaten pek bir bilgi yok. Kimdir, nerelidir, bu para nerden gelmektedir bilinmiyor…

Sadece internet ortamındaki araçlar değil kredi kartı markaları da kullanıcılar hakkında büyük bir alışveriş "big data"sına yani verilerine sahiptirler.  

Marketlerde alışveriş yaparken kullandığınız o “üyeliğine özel" indirim "fırsatları" da benzer şekilde çalışır. Kimsiniz, ne zaman ve nasıl alışveriş tercihleriniz var bunu toplarlar.

Sonra o "kampanyalar" için sadece size gelen "fırsat mesajları"... İşte bunlar hep veririnizi toplamak için yapılıyor. 

Bu yüzden büyük iletişim ve teknoloji şirketleri kendi ödeme ve kredi kartı seçenekleri ile piyasaya hakim olmak istiyorlar. Yoksa kim size her alışverişinizde yüzde 5 ila yüzde 10 arasında nakit "iade" sağlasın ki? 

Aynı zamanda kullandığınız akılı telefonların da benzer bir şekilde veri topladığı biliniyor. Telefonlar ve akıllı cihazlar ile ilgili olarak geçtiğimiz aylarda yaşanan büyük "yasaklama" savaşlarının arkasındaki neden birinin kamerasının öbürünün kamerasına göre daha iyi olması değildi elbette. Bu cihazların "ulusal güvenlik sorunu" olarak tanımlanmasının nedenini tam olarak bu: Bilgi toplama!

Sadece cihazlar değil; internet altyapıları, baz istasyonları için yapılan ihalelerdeki savaş hep bu yüzden. Amerika’daki 5G altyapısı tartışmalarına dikkatinizi çekerim.  

Bilgisayarların işletim sistemleri son 10 yıldan fazladır internet destekli "uygulamalar" ile çalışıyor. Neden yerleşik programlardan internet tabanlı uygulamalara bir geçiş oldu?

Yazı yazmak için bile bilgisayar neden internete bağlanıyor?

Eğer vaktiniz varsa sözleşmelerde cevabı açık açık okuyabilirsiniz: Veri toplama…

Office programlarının internet bağlantısı olmayan cihazlarda çalışması işte bu yüzden verimsiz bir hal aldı. 

Neden size ücretiz e-posta hizmeti sunan şirketler dev boyutlardaki dosyalarınız için ücretsiz bulut hizmeti verir ve telefonlarınızın, bilgisayarlarınızın "yedeğini" almanız için size böylesi büyük bir iyilik yaparlar... Elbette verilerinizi toplamak için…  

Ben bir uzman olarak bu durum ile ilk olarak 2000'li yıllar öncesinde cd halinde veri satan şirketler vasıtasıyla karşılaşmıştım. CD içinde mesleklere, zevklere, alışveriş tercihlerine, şehirlere ve buna benzer diğer bilgilere yönelik gruplandırılmış e-posta adresleri ve telefon numaraları vardı. Bunu e-Posta veya telefon ile ürün pazarlaması yapmak isteyenlere satıyorlardı. O zamanlar kimse konunun bu kadar ileri bir noktaya ulaşabileceğini tahmin edememişti. 

Peki ne oluyor bu veriler? 

Kısaca ve basitçe her yerden gelen bu veriler bir havuzda toplanarak sizin hakkınızda hemen her şeyi öğrenebilecekleri bir formata sokuyorlar. Bu sayede şirketler sizin ne zaman alışveriş yapacağınızdan tutun siyasi görüşünüze kadar her konuda bilgi sahibi oluyorlar. Ve bu sayede her türlü iletişim faaliyetinde kime nasıl ulaşacaklarını, nasıl konuşacaklarını ve ne yapmaları gerektiğini gösteren paha biçilmez bir hazineye sahip oluyorlar. Bu veri o kadar değerli ki, kamuoyunu etkileyerek seçimlerin tercihini bile etkileyebiliyor. 

Peki ne yapmalı? Gerçekten WhatsApp’ı silince her şey düzeliyor mu? 

Kısaca cevap vermek gerekirse hayır!

Bu platformları silseniz de bunların veri toplamasını engelleyemezsiniz. Arama motorlarınızdan internet tarayıcılarınıza kadar her teknolojinin altında bu veri imparatorluğuna hizmet yatar. 

Tüm bu bilgilerin üzerine artık sırf siz eğlenin, mutlu olun, daha verimli çalışın diye,

  1. Birilerinin sosyal medya platformları kurduğuna, 
  2. Birbirinden farklı özellikler ile dolu interaktif mesajlaşma uygulamaları yarattığına,
  3. Size sunulan ücretsiz bulut hizmetleri için server kiraladığına, 
  4. Bedava görüntülü veya sesli konuşma platformları açtığına, 
  5. Üstelik tüm bunları uluslararası yatırımlar yapıp binlerce kişiye maaş vererek ama sizden tek kuruş almadan başardıklarına inanmak saflık olur. 

WhatsApp veya adına her ne derseniz deyin bütün uygulamaları cihazınızdan kaldırsanız bile verilerinizin toplanmasına engel olamazsınız.

Kaynak: Dr. Okan Aksu | Eskişehir Ekspres