Alkan şöyle konuştu: 

Her yıl olduğu gibi bu 24 Kasıma sayılı saatler kala  siyasal iktidar, MEB, bürokratlar tüm sahtelikleriyle öğretmenlere övgüler dizecekler. Tıpkı, 12 Eylül cuntacılarının “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü” yerine, 24 Kasım’ı “Öğretmenler Günü” olarak ilan ederken yaptıkları gibi… Bizim için 24 Kasımın tek sahiciliği ve önemi Mustafa Kemal Atatürk'e Başöğretmenlik unvanının verilmiş olmasıdır.  

Eğitim Sen olarak 'artık yeter' diyoruz. Demagoji yerine sorunlarımızın çözümünü istiyoruz. Çünkü:

  • Biz, en ağır koşullarda öğrencilerimizin gözündeki ışıltı sönmesin diye çalışan kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmenleriz.
  • Biz, harcadığı onca emeğe rağmen ataması yapılmayan öğretmenleriz.
  • Biz, haksız hukuksuz şekilde bir gecede çıkarılan kararnamelerle, disiplin kurullarınca ihraç edilen eğitim ve bilim emekçileriyiz.
  • Biz, çocuklarının eğitim hakkı için mücadele etmek zorunda bırakılan, kamu okullarında kayıt parası, katkı payı, bağış adı altında ücretlere karşı direnen öğretmenleriz.
  • Biz, hayatı pamuk ipliğine bağlı eğitim emekçileriyiz. 

Biz milyonlarız ve söz değil artık icraat talep ediyoruz.

  • Kamusal, laik, bilimsel ve demokratik bir eğitim sistemi istiyoruz. 
  • Kadrolu güvenceli gelecek, insanca yaşayacak ücret istiyoruz.
  • 3600 ek gösterge sözünün tutulmasını istiyoruz. 
  • Şiddet başta olmak üzere mobing uygulamalarının son bulmasını istiyoruz. 
  • Eşit, özgür yaşam istiyoruz. 
  • Angarya çalışma sistemine son verilmesini istiyoruz. 
  • KHK’ lar ile işlerine haksız şekilde son verilen arkadaşlarımızın işlerine iade edilmesini istiyoruz. 
  • Öğretmenleri itibarsızlaştıran başta CİMER şikayetleri olmak üzere her türlü uygulamalara son verilmesini istiyoruz. 

Eğitim Sen olarak, 111 yıldır devam eden eğitim emekçilerinin mücadele tarihinden ve birikiminden aldığımız güçle, tüm eğitim ve bilim emekçilerine diyoruz ki birleşmek zorundayız ve  sorunlarımızı ancak birleşik mücadele ile çözebiliriz .