Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, gelecek dönemlerde uygulanacak yeni eğitim modelinin detaylarını İstanbul'da açıkladı.Selçuk'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Acele etmiyoruz, acele edersek çözümlemelerimiz daha sonra problem olur. Sınıfta öğretmenleri güçlendirmeden bu tasarımın hayata geçmesi mümkün değil, bu konuyla ilgili çalışmalar var. 'Gençleri neye hazırlıyoruz' sorusunu sorduk. Bunu hem kendimize sorduk hem de öğretmenlerimizle konuştuk.

Yeni bir döneme giriyoruz

Önümüzde inanılmaz bir çağ var. Tekillik çağı geliyor. Biyolojik olanı, teknik olanla birleştirme çağına, üretim sistemlerinin dönüştüğü bir döneme gidiyoruz. Eğitimin ekonomi ve demokrasiyle ayrılmaz bağının bilincinde bir hareket sistemi belirleyeceğiz. Gelişmiş ülkelerde neden 5-6 ders varken, bizde 15-16 ders olduğu sorusuna yanıt bulmamız gerekiyor. Liselerde ders sayılarını neredeyse yarı yarıya azaltıyoruz.

Liselerde ders sayısı değişti

Soru çözmek ile sorun çözmek ayrı şeyler. Bizim çocuklarımızın bu ayrımı bilmesi lazım. Hayatta problem çözmek de önemli. Sporla ve sanatla buluşmayan çocukların şahsiyetlerinin oluşması ve topluma sağlıklı bir şekilde müdahil olabilmeleri mümkün değil. Yeni sistemde 9. sınıfta ders sayısı 8'e düşüyor. 10. sınıftaki öğreniciler 9 dersten sorumlu olunacak. 11. sınıfta ise o yıl çocuklarımızda 9 ders vereceğiz. 12. sınıfa geldiklerinde ise 7 ders görecekler.
12. sınıfta haftalık akademik ders saati 24 olacak. Bundan daha fazla ders alınması mümkün olmayacak. Eğitim sisteminin temel felsefesinin gözden geçirilmesi gerek ve biz de adımlarımızı bu yönde attık. Bir süre sonra 1-8 yaş arası eğitime ilişkin yol haritamızı da açıklayacağız.

Meslek liseleriyle ilgili çalışmalarımız var

Meslek liseleriyle ilgili aylardır çalışmalarımız var. Bu işverenlerle sektörle çalışmalarımızın sonucu. Lisede sertifika programlarını öne çıkarmamızın anlamı var. Bir çocuğun ulusal ya da uluslararası seviyede sertifika sahibi olursa, akredite bir kurum sertifikalandırırsa bunları kullanarak kısmi zamanlı ya da farklı şekilde çalışabilmelerine imkan sağlamak istiyoruz. Pilot çalışmalarımız birkaç aydır sürüyor. Bu sertifika programları sadece okulun içinde mi alınmalı hayır, uzaktan eğitimle de bu sertifikalar alınabilir. Çocuğun biriktirdiği portfolyo da önemli. Çocuk ilkokuldan lise bitirene kadar birçok çalışma yapıyor ama bunları gösteren bir dosya yok. Hazırladık, yazılım altyapısı bitti. Pilot çalışmalar sürüyor.

Sınav baskısı azalacak

Gençlerimiz de soruyor. Çok farklı alanlarda; fen liselerinde, imam hatiplerde, mesleki teknik okullarda okuyan gençlerin eleştirilerini aldık. Bize, "Tamam çok güzel ama üniversite sınavı böyleyken ne olacak?" dediler. Türkiye, okullar arasındaki imkân farklılıkları fazla ülke. Biz bu farkı azaltırsak sınavın baskısı azalacak.Özellikle mesleki teknik eğitime yatırımlarımızla, bu sistemin daha esnek olmasına katkı sağlıyoruz. Ne bekliyoruz sınavın baskısını azaltarak? Sınav amaç haline gelmeyecek araç olacak. Bunun için zamana ihtiyacımız var. Çünkü ciddi parasal yatırıma ihtiyacımız var.

Yeni sistem 2024'e denk geliyor

Bu ortaöğretim tasarımına uygun bir yükseköğretim sınavı nasıl yapılır, ortaöğretimde sınavlar nasıl olmalı. Bunun için çalışıyoruz. Yeni sistem 2024’e denk geliyor. O zamana gelmeden önce bunu netleştireceğiz. Kendimize sorduk. Bunun nasıl tek bir parça halinde bütünleştireceğiz. Asıl zaman alan bu. Biz akademik gelişimi çok önemsiyoruz. Disiplinler üstü çalışmaları çok önemsiyoruz. Örneğin doğa bilimleri, sosyal bilimler gibi bütünleşik mantıkla ders almasını çok istiyoruz. Aynı zamanda duygusal ve bilişsel gelişimi önemsiyoruz. Burada 10 ve 11'inci sınıf çok önemli. Bilgi kuramı burada devreye görüyor. 9, 10 ve 11'inci sınıflarda haziran aylarında çocukların yıl içinde öğrendiklerini projelendirmeleri, yani hasat haftası ayı gibi bir dönem istiyoruz. Bunu şu anda birçok okul yapıyor. Ama tüm okulları kapsayacak bir hasat dönemi istiyoruz.