İşte Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Urfalı'nın Eskişehir Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde okul müdürü ve öğretmenler arasında yaşanan süreçle ilgili açıklamasının tam metni:

"Bir okul müdür düşünün ki; okulda görev yapan öğretmenler üzerindeki, “mobbing” olarak nitelendirilebilecek baskıcı tavır ve tutumu engellenemez safhaya ulaşan ve ağır hakaretler eden, öğretmenlerden suç işlemelerini bekleyen tutumla hareket etsin ve tahrik etmek için her türlü davranışı sergilesin. 

Bu okul müdürü, 17/06/2019 günü yapılan,  2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Yıl Sonu Öğretmenler Kurulu toplantısında, sürekli olarak bağıran ve azarlayan bir tavırla, konuşmalarında masayı yumruklamak suretiyle ciddi bir baskı kurmaya çalışarak yönetici konumunda bulunan hiçbir bir kamu görevlisine yakışmayacak argo sözleri defalarca sarf etsin.

Bu sözleri sarf ettiğini de ikrar etmekten çekinmesin, kendini hem savcı hem de hakim yerine koyarak bazı öğretmenlere gönderdiği savunma istem yazılarında da bunları tekrar ifade etsin.

Okulda gerçekleşen bir olayla ilgili olarak, Eskişehir Valiliği’nin 2015 Mart döneminde yayımladığı, “Çocuk İhmali ve İstismarı Eskişehir İli Uygulama Yönergesi”nin ilgili maddeleri açık ve net iken mevzuata uygun hareket edilmiş iken öncelikle kendi onayından geçmesini isteyerek suç işlesin.

Anılan tavır ve tutumu; açıkça hukuka aykırı olduğu gibi, öğretmenlerin olayı güzellikle çözme çabaları da neticesiz kalmış ve okul müdürü üyemiz öğretmenler tarafından Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne idari ve adli işlem yapılması istemiyle şikayet edilsin. 

Geçtiğimiz yıllarda okulun eğitim-öğretim yılına hazırlanması için olağanüstü gayret, çaba ve emek gösteren ve Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkililerden övgü ve teşekkür alan öğretmenlerin moral ve motivasyonunu bozsun.

Mevzuat dışında hareket etmek suretiyle kurumunda görevli öğretmenleri baskı altına almak, yıldırmak ve bezdirmek suretiyle mobbing uygulasın

Görevinde uyumlu, sevgi ve saygıya dayalı güven verici davranışlar sergilememekle birlikte, eğitim-öğretim çalışanlarının kamuya olan inanç ve güvenini zedelesin.

Depreme dayanıksız olduğu raporla belirlenen binalarda eğitim-öğretim faaliyetlerinin sürmesine izin vererek okulda bulunan herkesin can güvenliğini tehlikeye atsın.

Bu olaylarla ilgili şikayet edilmesine rağmen hala aynı görevi sürdürsün.

Bu olaylar üzerine, 28/06/2019 tarihinde Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne hakkında disiplin soruşturması başlatılarak şahsın fiillerinin cezalandırılması için idari ve kamu görevleri nedeniyle üyemiz öğretmenlerde dahil olmak üzere hakaret ettiğinden hakkında adli işlem yapılması için Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması talep istemiyle şikayet edilmiştir. Bu şikayetin üzerinden Aralık-2020 itibarıyla yaklaşık altı ay zaman geçmesine rağmen bu derece aciliyet ve önem arz eden konu sonuca bağlanmamış ve okul müdürü öğretmenler üzerine de her biri “mobbing” olan tutum, davranış ve fiillerine devam etmiştir. Ancak okul müdürüne herhangi bir işlem yapılmamıştır.

Mevzuata aykırı uygulamaların ortadan kaldırılması için sırasıyla İlçe ve İl Milli Eğitim Yetkilileri ile Müdürlerine konu tarafımızdan sözlü olarak iletilmiş ancak hiçbir sonuç alınamamıştır.

Okul müdürlüğü yetkilerini eğitim çalışanlarına mobbing yapmanın aracı olarak kullanan ve öğretmenler kurul toplantısında nöbetler konusunda ayrıntılı karar almayan, ders programı ve nöbet görevleriyle ilgili olarak mevzuatın vermediği şekilde yetki kullanmaya çalışan, Okul Müdürü hakkında gerekli inceleme ve soruşturmanın yapılarak idari yönden cezalandırılması ve adli yönden ise hakkında fezleke düzenlenmesi için Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulması hususlarını ve talebini içeren yazıyla 08/10/2019 tarihinde İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yazılı başvuruda bulunulmuştur.

Ancak, öğretmenlerin moral ve motivasyonunu düşüren bu açıdan bakıldığında eğitim-öğretimi olumsuz etkilemesi açısından önemli ve mevzuata uygun olmayan bu durum ve olaylar özellikle 2019-2020 eğitim-öğretim yılının başından beri artan ve yoğunlaşan şekilde sürmüştür.. Mevzuatta olmayan şekilde boş güne nöbet verilmesi, haftalık ders çizelgesinde olmayan çalışmaları haftalık çizelgedeki ders gibi göstererek buna dayalı olarak nöbet görevi yazılması, kamu yararı olmayan şekilde koordinatörlük görevlerinin bölünerek verilmesi hususlarındaki yazılı şikayet ve başvurumuz üzerinden 2019-Aralık ayı sonu itibarıyla yaklaşık iki buçuk ay zaman geçmesine rağmen İl Maarif Müfettişlerince yapıldığını öğrendiğimiz inceleme/soruşturma da nedenini bilemediğimiz, anlam veremediğimiz ve okul müdürünü koruma duygusuyla edildiği şüphesine zemin oluşturacak şekilde ağır ve yavaş hareket edilmiştir. 

Önce Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne ardından İl Milli eğitim Müdürlüğünce nihayetinde Milli Eğitim Bakanlığınca gerekli idari ve gerekiyorsa adli işlemlerin yapılması için gerek öğretmenler gerekse sendika Genel Merkezimizce 18/12/2020 tarihinde başvuruda bulunulmuştur.

Bu minvalde, Milli Eğitim Bakanlığı Müfettişlerince yapılan soruşturmada disiplin yönünden “maaş kesim cezası” ve idari yönden “görev yeri değişikliği” tekliflerinin getirilmiş olduğunu, bu yöndeki raporun yaklaşık iki ay önce ilimize gönderildiğini, disiplin cezasının ilgiliye tebliğ edilerek uygulandığını duymaktayız. Ancak görev yeri değişikliği emsal olay, kişi ve yöneticilere yapılanın aksine kamuoyu vicdanını yaralayacak şekilde uygulanmamıştır. Bir okul müdürünün görev yerinin değiştirilmesi hatta görevden alınması için daha ne yapması gerekmektedir? Üstelik ilgili okul müdürü “Eğitim Kurumları Yöneticiliğine Yeniden Görevlendirme” kapsamında aynı kuruma 19/06/2020 tarihinde yeniden görevlendirilmiştir.

İlimizde ve hatta Türkiye genelinde hakkında soruşturma yapılan “öteki mahalleden” görülen kişilerle ilgili müfettişlerce getirilen idari tekliflerin zaman geçirilmeden hatta ceza verilmesi bile beklenmeden acele edilerek uygulandığı açık ve seçik bilinmektedir. Müfettişlerce getirilen tekliflerin kurum amirlerince herkese eşit uygulanmaması sonucunda kamuya ve yöneticilere olan güveni derinden sarsılmaktadır. Okul müdürünün bu kurumda göreve başladığı günden bu yana geçen yaklaşık beş yıl da okulun getirildiği noktanın hiç de iyi olmadığı kamuoyu tarafından gayet net şekilde bilinmektedir.  Ayrıca ilgili okul müdürünün yeniden görevlendirilmesi sonucunda kurumda yıllar içinde iyice örselenen çalışma barışının artık kalmadığı da ortadadır ki, ilgili yeniden görevlendirildikten sonra bunu sık sık söz ve eylemleriyle de yansıtmaktadır. Hemen tahmin edileceği gibi süreç bu şekilde işlerken okul müdürünün okul çalışanlarına karşı hırsını ve cesaretini arttırmış her biri ayrı ayrı suç unsuru içeren yeni yeni uygulamalara imza atmaya devam etmektedir.

Yukarıda ifade edilen durum ve gerekçelerle Odunpazarı İlçesi Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Kerim Erzincanlı hakkında Milli Eğitim Bakanlığı Müfettişlerince idari yönden getirilen “yer değişikliği” teklifinin vakit geçirilmeden uygulanmalıdır. Kamunun eşitlik ilkesi yani “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” lafzı gereğince Sayın Valimiz Sayın Erol Ayyıldız’ın bu duruma son vereceğine inanıyor ve gereğini bekliyoruz. Bu talebimizle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerince getirilen “görev yeri değişikliği “ teklifinin uygulanması hususundaki yazılı başvurularımız ilgili makamlara yapılmıştır"