Türk Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Haydar Urfalı'nın dikkat çeken açıklamasından satırbaşları: 

  • Milli Eğitim Bakanlığı yönetici görevlendirmelerine ilişkin geçtiğimiz aylarda yaptığı mülakatlara ilişkin sonuçları açıkladı. Deyim yerindeyse “Takke düştü kel göründü” misali gerçek oldu. Sonuçlar tıpkı geçtiğimiz yıllardaki yönetici atamalarında olduğu gibi hak gaspının yaşandığı, kul hakkının yenildiği, torpillilerin, yandaşların kayırıldığı bir tabloyu ortaya çıkardı. 
  • Siyasi saiklerle hareket edenler, kendisinden olmayanlara adeta kıyım yaptı. Açıklanan mülakat sonuçlarından anlaşılıyor ki; sözde bir sendikanın yöneticileri ile işbirlikçileri bürokratlar ellerinde liste ile kimin hangi okula görevlendirileceğini, kimlerin saf dışı bırakılacağını çok iyi hesap etmiş. 
  • Üstelik kamuoyuna yansıyan iddiaları gizlemek için sonuçların liste halinde de yayınlanmadığı veya utançtan yayınlanamadığı da görülmektedir. Çünkü sonuçlar liste halinde yayınlansa yaşanan gayri ahlaki düzen tüm çıplaklığıyla ortaya dökülecekti. 
  • Tabi şunu da belirtelim, sonuçlar liste halinde ilan edilmese bile sendikamıza çok sayıda şikâyet ulaşmaktadır. Bu minvalde yönetici atama mülakat sonuçları ile ilgili bazı örnekleri paylaşmak istiyoruz: 
  • Eğitim Yönetimi alanında tezli yüksek lisans mezunu ve aynı alanda doktora öğrencisi olan lisans düzeyinde derste veren 20 yıllık bir okul müdürümüz görev süresinin uzatılması için tekrar yönetici atama mülakatına giriyor. Sözde sendikacı ve bürokrat işbirliğiyle komisyon kendisini yetersiz görüyor, 70 puan vererek yeniden görevlendirilmesi imkanını ortadan kaldırıyor.
  • Yine bilgisi birikimi ve çalışmalarıyla meslektaşlarına örnek olan, ilimizde çeşitli okullarda yıllarca yöneticilik yapan, mesleğinde 20 yılı devirmiş, yazılı sınava dayalı yönetici atamalarında bile 90 puanın üzerinde alan bir öğretmenimize yönetici mülakatında tüm sorulara doğru cevap vermiş olmasına rağmen 80 puan “takdir edilerek” okul müdürü olması engellenmiştir. 
  • Bu örneklerden onlarca daha vermek mümkündür. Komisyonlar aldıkları talimatla “ince ince çalışarak” milimetrik puanlar vermiş, bu makamları anasının ak sütü gibi hak edenler elenmiş, yerlerine bilgi, birikim, tecrübe kriterleri yerine bir yerlerin siparişiyle hiçbir ayırt edici meziyeti olmayanlara atanacak puanlar verilmiştir. 
  • Öte yandan sendikamız şeffaflık ilkesi gereği MEB’den sonuçların tüm valilikler tarafından liste halinde yayınlanmasını talep etmiştir. Şayet bu talebimize direnç gösterilirse, o taktirde sendikamız il il tespitlerini yaparak, tüm kamuoyuna yaşanan çirkinliği açıklayacaktır.
  • Komisyon üyelerinin hangi saiklerle seçildiği artık hepimizin malumudur. Bu komisyon üyelerinin adil, tarafsız, kul hakkını önceleyen insanlardan oluştuğunu söylemek için aklımızı peynir ekmekle yememiz gerekir. Tecrübelerimiz gösteriyor ki; şeffaf olmayan, sendika temsilcilerinin yer almadığı, kamera kayıtlarının bulunmadığı mülakatlarda her türlü ahlaksızlık bu kul hakkı avcıları tarafından yapılmaktadır. 
  • 7 Mayıs tarihinde ilan edilmesi gereken yönetici atama sonuçlarının 26 Haziran tarihine ertelenmesinin nedeni artık gün gibi ortadadır. Milli Eğitim Bakanlığı teşkilatlarındaki bazı kriptolar gizli kapaklı işlerinde daha iyi organize olmak için bakanlık yöneticilerini de bu suça alet etmiş ve sonuçların açıklanmasının ötelenmesini sağlayarak, bakanlığın işleyişine ayar vermiştir. 
  • Türk Eğitim-Sen olarak, her fırsatta yönetici atama sonuçları açıklandığında geçtiğimiz yıllardaki ayrımcılığın, ötekileştirmenin yaşandığını görürsek, bunun sorumlularını ülkemizde oluşan milli birlik ve beraberlik havasını bozmak isteyen Kripto Fetöcü ilan edeceğimizi söylemiştik. Nitekim bugün de bu sözümüzün arkasındayız. Yaşananlar göstermiştir ki, Milli Eğitim Bakanlığı teşkilatlarında bir gizli çete vardır. Bunlar devletimizin bekasına yönelik saldırılar karşısında bir ve bütün olan Türk milletini ayrıştırmak isteyen, kamu çalışanlarını “Benden olan, olmayan” şeklinde kategorize eden, çalışma barışına nifak sokmak isteyen Kripto Fetöcülerdir.  
  • Bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak, Sayın Cumhurbaşkanı’nın Fetö belasına karşı samimi ve hassas yaklaşımını göz önüne alarak, kendisine çağrıda bulunuyoruz: Kendisinin de her fırsatta dile getirdiği 15 Temmuz felaketinden bu yana toplumda oluşan milli birlik ve beraberlik ruhunun Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki kriptolar eliyle sabote edildiğini ilan ediyor ve bunun sorumlularının eğitim camiasından ayıklanmasını istiyoruz. Kamunun en büyük kurumu olan Milli Eğitim Bakanlığı, 24 Haziran seçimleriyle girilen yeni dönemin toplumumuzda yerleşik hale gelmesinde büyük rol oynayacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı camiasında huzur, birlik ve beraberlik sağlanmadan toplumsal birlikteliğimizin güçlenemeyeceği aşikârdır. 
  • Buradan; Sayın Milletvekillerimize ve Sayın Valimize seslenmek istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı teşkilatları açık adil şeffaf objektif ve hesap verebilir bir anlayışa ne yazık ki sahip değil. Eskişehir Milli Eğitim teşkilatlarına çöreklenmiş yapı temizlenmeden Türkiye’mizin yakalamış olduğu yeni dönem ruhu Eskişehir’de asla hayat bulma imkanına sahip olamayacaktır. Yaşanan bunca tecrübeden sonra kendini devlet yerine koymak isteyen, kimliği ve bağlantılarıyla devlet organlarında yer almaya çalışan dernek, vakıf, cemaat ve sendika paralel yapılanmalarına kesinlikle geçit verilmemelidir. Kamudaki her türlü atama ve görevlendirmelerde ehliyet, liyakat ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile büyük Türk milletine bağlılık ve sadakat ilkesinin tek ve yeter şart olması sağlanmalıdır.
  • Yeter artık! Eğitim camiası bu ayrımcılığı ve ötekileştirmeyi artık kaldıramayacaktır. Çocuklarımızın geleceğini inşa eden eğitim hayatımız, birilerinin pis koltuk iştahının tatmin aracı değildir. Hiç kimsenin, eğitim camiasına bu utancı yaşatmaya hakkı yoktur! Bu duruma müdahale etmesi gerekenlerin de suskun kalmaya hakkı yoktur.