YÖK'ten yapılan açıklamada, "2018 yılında ek yerleştirmeyle 80 bin 425 aday üniversiteye girmeye hak kazandı." denildi.

YÖK 2018 Yükseköğretim Kurumları Sınavı Ek Yerleştirme Sonuç Raporu'nda şu ifadelere yer verdi: 

Hatırlanacağı üzere, 2018 yılı "Yükseköğretim Kurumları Sınavı Yerleştirme Sonuçları Raporu"nda açıkladığımız beklentilerimiz istikametinde, 2017 yılında programlarda %76,5 olan doluluk oranı, 2018 yılında %84,7'ye yükselmiş, boş kontenjanlarda büyük bir azalma sağlanmıştı.  Genel yerleştirmede sağlanan bu olumlu gelişme, verilere ve veri analizleri ile adaylar üzerinde yapılan anketlere dayalı rasyonel planlamayı haklı çıkararak ek yerleştirmede de devam etmiştir. 2018 yılı ek yerleştirme sonuçları 2017 yılı ile kıyaslandığında 2018 yılı ek yerleştirme doluluk oranında %27,4'lük bir artış olduğu gözlemlenmiştir.  Program kontenjanlarında yapılan rasyonel planlamaların sonucu, 2018 yılında programların doluluk oranında görülen artış, "Ek Yerleştirme"de, yükseköğretim programları kontenjanlarının ve yerleşen aday sayılarının bir önceki yıla göre daha anlamlı ve olumlu bir düzeyde olması sonucunu da beraberinde getirmiştir.

2017 yılında, ek yerleştirmedeki kontenjanlara adayların %13,8'i yerleşirken, 2018 yılında bu oran %41,2 olmuştur. 2017 yılında boş kontenjan 322.014 iken 2018 yılında 114.655 olmuştur. Boş kontenjanlardaki bu keskin düşüş yeni sistemin kurgusunun doğruluğunu göstermektedir.  2018 yılı yükseköğretim kurumlarına yapılan ek yerleştirme ile birlikte lisans programlarına 19.155, önlisans programlarına 61.270 aday olmak üzere toplam 80.425 aday yükseköğretim kurumlarına yerleşmiştir. 2017 yılında ise ek yerleştirmede, lisans programlarına yerleşen aday sayısı 13.531, önlisans programlarına yerleşen aday sayısı 37.869 olmak üzere 51.400'dür. Geçen seneye göre bu seneki ek yerleştirmede 29 binden daha fazla kişi yerleşmiştir. 

Ek Yerleştirmede; 2017 yılı devlet üniversiteleri lisans programlarında; yerleşen aday sayısı 10.385, doluluk oranı %10,9 iken, 2018 yılında, yani bu sene yerleşen aday sayısı 15.335, doluluk oranı %21,4'tür. 2017 yılı Devlet üniversiteleri önlisans programlarında; yerleşen aday sayısı 32.957, doluluk oranı %16,2 iken, 2018 yılında, yani bu sene yerleşen aday sayısı 47.739, doluluk oranı %78,9'dur.  2017 yılı Vakıf üniversiteleri lisans programlarında; yerleşen aday sayısı 2.431, doluluk oranı %11,7 iken, 2018 yılında, yani bu sene yerleşen aday sayısı 3.147, doluluk oranı %11,3'dür.  2017 yılı Vakıf üniversiteleri önlisans programlarında; yerleşen aday sayısı 4.616, doluluk oranı %10,9 iken, 2018 yılında, yani bu sene yerleşen aday sayısı 12.712, doluluk oranı %54,7'dir. Gerek lisans ve gerekse ön lisans programlarına yerleşen aday sayısındaki artış, hem Devlet hem Vakıf üniversiteleri için söz konusudur.

Bununla birlikte bazı lisans programlarında talebin arzdan az olması da Devlet ve Vakıf üniversitelerinin önümüzdeki sene kontenjan planlaması yaparken dikkat edecekleri yeni kriterlerin bulunması gerektiğini de ortaya koymaktadır. Burada istihdam endişesi ve meslek icrası imkanı fazla olan programlara bir yöneliş olduğu açıktır. Önlisans programlarındaki yüksek doluluk da bunu teyid etmektedir. Bunun yanısıra geçen senenin aksine yeni giriş sistemi ile birlikte önlisans programlarına tek puan türünden öğrenci alınmasının da rolü büyüktür. 

Ek Yerleştirmede hem lisans hem de önlisans programlarında yerleşen aday sayısında yaşanan bu artış, ilk yerleştirmede üniversiteli olamayan adayların yükseköğretim alma konusundaki isteklerinin açık bir göstergesidir. 80.425 aday ek yerleştirmedeki kontenjanları dikkatlice değerlendirerek yıl kaybına uğramadan yerleşebilme ve yükseköğretim sistemimize dahil olma imkanı bulmuşlardır.  Üniversiteye giriş sistemine kazandırdığımız; Ezbere dayalı değil, "muhakeme ve analize" dayanan, "sözel ve sayısal okur yazarlığı" arayan ve "temel yeterlilik" temelinde kurgulanan Yükseköğretime Geçiş Sistemi'nin 2018 yılında ilk uygulaması planlamamıza uygun bir şekilde olumlu sonuçlar üretmiştir. Giriş sistemindeki ülkemiz için yeni bir konseptin ve radikal değişikliğin bir sorun yaşanmadan başarı ile uygulanmasının önemli olması yanısıra, amaca uygun bir şekilde görülür olumlu sonuçlar doğurması ve adayların bu sisteme kolayca uyum sağlaması sevindiricidir.