Kısa bir yürüyüşle eylem alanına gelen memurlar basın açıklamasında “Yandaş değil gerçek sendika, sefalete teslim olmayacağız” şeklinde sloganlar attı. 

Milyonlarca kamu emekçisi ve emekliyi ilgilendiren 2022-2023 dönemi toplu iş sözleşmesinin, beklendiği gibi, kapalı kapılar ardında kamuoyundan kaçırılarak bir oldu bittiye getirildiğini ifade eden ESM İl Temsilcisi Yener Çalışkan,  kamu işveren heyeti ile yandaş sendika arasında emekçilerin aleyhine bir mutabakatla sonuçlandığını ifade etti.

"Sonuca şaşırmadık"

Bu sonuçta şaşılacak bir şey olmadığını kaydeden Çalışkan,  “Zira yandaş sendika, emekçilerin gerçek tepkisini boğup görünmezleştirerek görevini “başarıyla” yerine getirmiştir. Ancak sefalet ve yoksulluğa mahkûm edilmiş kamu emekçileri ve emekliler adına ortada bir toplu sözleşme ve başarı değil; bir satış sözleşmesi ve rezalet vardır. Türk-İş'in Temmuz ayı rakamlarına göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 903 TL, yoksulluk sınırı ise 9 bin 457 TL iken, - Mutfak harcamaları ve temel tüketim kalemlerinde yaşanan gerçek enflasyon oranı yüzde 45'i aşmışken, - Daha Temmuz ayında, devletin kimi alacaklarına uygulayacağı yeniden değerleme oranı, enflasyon gözetilerek yüzde 18,14 olarak açıklanmışken, Kamu işvereni ve yandaş sendikanın uzlaştığı "2022 yılı için yüzde 5+7, 2023 yılı için ise yüzde 8+6 zam" hiçbir şekilde kabul edilemez” dedi. 

"Özgür bir toplu sözleşme değil"

Çalışkan, sözlerine şöyle devam etti: 

“Memur Sen’in kazanım olarak nitelendirdiği, yandaş basının ise yetkili sendikanın da ötesine geçerek “tarihi zam” diye lanse ettiği bu sözleşmede, bağımsız bir tarafın örgütlü gücüne dayanarak sürdürdüğü, üretimden gelen gücünü kullandığı bir toplu pazarlık söz konusu değildir. Bu nedenle; bu sözleşmede, insanca yaşanacak bir gelir yoktur! Bu sözleşmede, vergi adaleti yoktur! Bu sözleşmede, emekliliğe yansıyacak temel gelir artışı yoktur! Bu sözleşmede, kamuda liyakate yönelik bir adım yoktur! Bu sözleşmede, halkın yararına nitelikli kamu hizmeti arayışı yoktur! Bu sözleşmede, kadın emekçilerin hakları yoktur! Bu sözleşmede, insanca yaşam, güvenceli iş, güvenli gelecek yoktur! Çünkü ortada; gerçek, özgür bir toplu sözleşme yoktur.”