Eskişehir'de bir süre dinlendikten sonra Alpu'ya geçen Prof. Dr. Haydar Baş, inşaat alanına girince kendisini bekleyen Bozanlılara ve partililere açıklamalarda bulundu.

"Ülkeyi ayağa kaldıracak hamle tarım ve hayvancılıktan başlar" 

Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Türkiye'nin kalkınacağı en önemli sektör tarımdır. Yani tarımdan ülkeyi kalkındırmak çok kolaydır. Sermayen olsun ya da olmasın, gidiyorsun tohumunu toprağa atıyorsun, bir de bakıyorsun yeşil nebatat ve her türlü bitki üretilmiş. 5-6 ay sonra onu pazarlayıp, gelir sahibi oluyorsun. Merhum Mustafa Kemal Atatürk de ilk önce işe tarım sektöründen başladı. Türkiye'de her yerde sıfırla çarpılıyordu, hiçbir geliri yoktu. Ama bu tarım Türkiye'ye ciddi bir nefes aldırdı."

"Birlik ve beraberliği muhtacız"

Konuşmasında birlik beraberlik mesajları da vererek, gerçek milliyetçiliğin ülkenin yararına işler yapmak olduğunu ifade eden Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şu ifadeleri kullandı: "Bu ülke, bu vatan bizim, onu belli bir noktaya getirmeye çalışırım ne olursa olsun. Mesele yola çıkmaktır arkadaşlar, yolu bitirmek zor değildir. Ne kadar zor şartlarda olursa olsun bu yol biter. Bundan endişeniz olmasın. Sonra arkadaşlar 'bizim köyümüzden hiçbir şey olmaz' diye zannediyorsunuz. Yahu burası cennet gibi bir vatan… Ben buraya bu yatırımı neden yaptım? Buranın ihtiyacı var, buranın insanı buna layık. Buna inanacağız. Ve insanlar arasındaki beraberliği ve birliği geliştireceğiz. Türkiye'nin bugün en fazla muhtaç olduğu konu, birlikten, beraberlikten, dirlikten yana olmaktır. Buna çok muhtacız. Doğumuzdaki, batımızdaki, güneyimizdeki insanlarımız birbirinden kopmuş. Birbirinin yakasına yapışıyor ve hesap soruyor. Bu bize layık bir durum değil. Biz bunu yapamayız. Madem bu vatan bizim, bunun üzerinde yaşayan arkadaşlarımız, dostlarımız, kardeşlerimiz kardeş olmaya mecburdur. Milliyetçilik bu vatanın taşına, toprağına, çakılına, insanına, hatta hayvanına dahi sahip çıkmaktır."

"Deniz Gezmiş ve arkadaşları gittiler Amerikalıları hesaba çektiler"

Konuşmasında bazı kesimlerin maksatlı olarak 'sol dinsizdir' iddiasını yıllarca seslendirdiklerini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, bu iddiayı seslendirenlerin büyük yanılgı içerisinde olduklarını ifade ederek şunları söyledi:  "Deniz Gezmiş bizim emsaldir. Allah onun rahmetini bol eylesin. Ben solcu falan değilim yanlış anlamayın, sağdan gelmeyim. Üstelik sağda çok ilerde birisiydim. Yaşadığım bazı şeyler benim buradan uzaklaşmama, ayrılmama neden oldu. Baktım ki, dünyevi olarak padişahlık, şahlık istiyorlar, ama istedikleri kulluk değildi ben de ayrıldım. Ayrıldıktan sonra da aleyhlerinde bir tek kelime konuşmadım. Ben size yaşadığım bir hatıramı anlatmak istiyorum. Amerika'nın 6. Filo'su İstanbul'a gelmişti. 6. Filo'yu protesto etmek için Deniz Gezmiş ve arkadaşları Çemberlitaş'tan Tophane'ye gitmek istiyorlardı. Bunların oraya gitmelerine izin vermedik. Ben de oradaydım. Yahu arkadaşlar bize bir tane kötü söz söylemediler, hiç bize karşı gelmediler. Biz onların üzerlerine ne kadar gittiysek de onların bu asil tavırları hiç değişmedi. Hakiki Müslüman bunlar yahu. Deniz Gezmiş ve arkadaşları gittiler Amerikalıları hesaba çektiler. Sağ görüşlü olanlar ne yaptı? Sarayburnu'na gittiler, döndüler Amerikan gemilerine 'Allahü Ekber' deyip namaz kıldılar. Kıbleyi oraya çevirdiler. Haberiniz var mı? Şimdi soruyorum karar verin; o solcular dinsiz de, bu sağcılar mı Müslüman?"

"Onlar korkuları Kerbela'da bıraktı"

Deniz Gezmiş'le birlikte idam edilen Hüseyin İnan konusunda da önemli açıklamalar yapan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Hüseyin İnan'ın şehit olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Deniz Gezmiş'in arkadaşı Hüseyin İnan vardı, Allah rahmetini bol eylesin. Biz hiç tanımıyoruz. Karar verilmiş Hüseyin İnan idama gidiyor. Hüseyin'e, 'idama gidiyorsun, biraz sonra öleceksin, korkmuyor musun' dediler. Hüseyin, 'Biz korkuyu Kerbela'da bıraktık' cevabını verdi. Hüseyin'e terörist dediler, ama yemin ederim ki şehit gitti. Bu milleti bu derece istismar edip, birbirine düşürenlerin Allah belasını versin." 

"Komünistlerle hapis yattım"

"O dinsiz, bu dinsiz, o komünist, böyle şey olur mu yahu" diye soran Prof. Dr. Haydar Baş, "80 ihtilâlinde komünistlerle ben içeride yattım. Namaz kılıyorum, genç çocuklar gelip bana cemaat oluyorlardı. Akşama kadar onlara sohbet ediyordum. Ben hapishanede soldan, komünist bir arkadaş Nuri Aydın'ı kazandım. Ülkede sağda olanın da solda olanın da Müslüman olduğunu ortaya koyabilmek için bu konuya girdim. Vallahi de Müslüman, billahi de Müslüman. 'Ama Hocam ben dinsiz filancıyı gördüm' oğlum senin gözün kör, bir şey görmez ki… Hangi solcunun evine gittin de seccade bulamadın, hangi solcunun evine gittin de Kur'an bulamadın. Niye yalan konuşuyorsun? Böyle dediler, bir kısım gençliği dinden çıkardılar. Sonra geldi kendileri sağ adına kilise açtılar" şeklinde konuştu.

"Ülkeyi batıştan biz kurtarırız"

Türkiye'yi içinde bulunduğu vahim durumdan ancak Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarının çıkarabileceğine dikkatleri çeken Prof. Dr. Haydar Baş "Geçmişte kapımızdan iyi bir fırça atarak kovduklarımız şimdi 'Haydar Hoca ülke battı, bunu sen bu durumdan çıkaracaksın' diyorlar. İnşallah bunu Allah'ın izniyle yapacağız. Hem milletimizi hem de İslam âlemini kurtaracağız. Karnını doyuracağız, sırtını giydireceğiz, ceplerine para koyacağız. Bu işi bilen benim. Benim üzüldüğüm bir şey var. Mesela Akçaabat'tan hiç memnun değilim. Ben riya yapmam. Bakınız benim ekonomi sistemim, Milli Ekonomi Modeli'ni bu millet için yazdım. Ancak milletimiz bizim kıymetimizi bilmedi. Oysa Çin benim modelimle ayağa kalktı. Rusya ve Hindistan benimle ayağa kalktı. Hepsinin cebini parayla doldurdum. Yahu siz nasıl insansınız ki, bütün bunlardan hiçbir şey görmediniz?" dedi. Daha sonra Eskişehir'e yapılan tesislerin son durumu hakkında bilgi alan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Eskişehir’den ayrıldı.