Atak, “Hükümet 2019’un ilk 6 ayı için yüzde 5, ikinci 6 ayı için yüzde 4 zam teklif etti. Çalışanlar ile adeta dalga geçişen bu zamları kabul etmemiz asla mümkün değildir. Çalışma hayatımızdaki ortam bu durumda iken ve çağdaş yaşanabilir bir hayat için bunların dahi düzeltilemediği ülkemizde hükümet maalesef çalışanları hafife almakta neredeyse yok saymaktadır. Yıllardır hem üretirken hem tüketirken ağır vergi yükü altında ezilen çalışanlar için vergi diliminin yüzde 15’de sabit tutulma vaadleri, reel anlamda enflasyona ezdirmem sözleri tutulmamakta, hatta sürekli olarak kazanılmış haklarda sürekli olarak geriye götürülmektedir.

"Sendikalar sessiz": Atak, “Kamu Koordinasyon Kurulu ile hükümet arasında yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hükümetin ekonomik krizi ve bütçe olanaklarını gerekçe göstererek sefalet oranında zam teklif etmesi, kıdem tazminatının fona devri konusunun ve BES gibi dayatmaların yeniden dillendirilmesi çalışanların özlük hakları açısından son derece tehlikeli yaklaşımlardır. Sendikalarda yaşanan sessizlik ve tepkisizlik ise üyelerimizde yaşanan bu rahatsızlığı her geçen gün artırmaktadır. Bu sürecin işçilerin ve çalışanların hakkına net bir saldırı olduğunun bilincinde olarak sendikaların ve tüm demokratik örgütlerin ortak ve birlikte mücadelesinin güçlü bir sese dönüşmesi için tüm olanakların sonuna kadar kullanılması zorunludur. Başta Türk-İş olmak üzere tüm sendikaların görevi, bu tehlikeli yaklaşıma kaştı kitlesel tepkilerini ortak sürekli ve etkili olarak dile getirmektir. Bu onurlu tutum, tüm sendikalar için tarihsel, demokratik ve sınıfsal bir görevdir” dedi.