Eskişehir’de 40 yıldır esnaflık yapan spotçu Halis Özüdoğru, insanların yalnızca alışveriş sırasında değil; sonrasında da karşılarında muhatap bulabiliyor olmalarının önemini vurguladı. İnsanların internetteki kelepir eşya gruplarında ve çeşitli online platformlarda alışveriş sonrası karşılarında muhatap bulamayacaklarını belirten Özüdoğru, bu konuya dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Garantisi olmadan aldıkları eşyaların kötü durumda olabileceğine değinen Özüdoğru, “Benden 500 liraya alacağı malı gidip belki sanal ortamdan 300 liraya alabilir, ancak nakliye ve hamallık ücreti ile bu fiyat artacağı gibi daha sonra ürüne bir şey olduğu zaman alıcının karşısında muhatap yok. Ben malı evinden alıyorum, bakımını yaptırıyorum, gerekirse tamir ettiriyorum ve o şekilde satışa sunuyorum. Devletin yönetmeliğine göre benim bir yıl garanti verme mecburiyetim var. Aslında bütün esnafların bunu vermesi lazım. Alıcıların dikkat edeceği konu budur. Her alışveriş yaptıkları yerden mutlaka mühürlü, imzalı, tarihli ‘Ben bu malı aldım ve bugünden itibaren bir sene garantisi vardır’ şeklinde bir kâğıt alsınlar. Kimse deli değil ki aldığı mala vurup zarar versin. Demek ki eşyanın bir arızası var ve bunu benim düzeltmem lazım. Benim bütün müşterilerim bunu bilirler. Gerekirse bin liralık mala 800 lira masraf ederim, yine yaptırırım. Önemli olan karşınızdakine hizmet verebiliyor olmaktır. Karşı tarafı memnun ettiğiniz zaman kırk sene ayakta durabiliyorsunuz işte. Müşterilerin bu noktada akıllı davranması lazım. Önemli olan birkaç yüz lira mı yoksa alınan malzemenin garantili olması mı? Bunun farkında olmayan müşteriler var, buna dikkat etmeliler.” diye konuştu.

“Her şeyin başı verdiğiniz mal ve hizmet ile memnuniyeti sağlamak”

İşlerinin eğitim öğretim dönemi belirsizliği sebebi ile düştüğünü belirten Halis Özüdoğru, bunun kaçınılmaz olduğunu, ancak aşırı bir sorun oluşturmadığını ifade etti. Eskişehir’in bir öğrenci kenti olduğunu ve buradaki öğrenci azlığının herkesi etkilediğini, fakat hareketliliğin bir şekilde sağlandığının da altını çizen Özüdoğru, “Elbette insanlar etkileniyorlar, ama bizim işlerimiz durma noktasına geldi diyemeyiz. Mesela memur, asker, yabancılar, çalışanlar gibi pek çok kesime mal sattık bu süreçte. Polislerin yer değişiminde mal sattık. Sirkülasyon bu şekilde dönüyor. Her şeyin başı verdiğiniz mal ve hizmet ile memnuniyeti sağlamak. Okullar açıldığında elbette biraz artış olur işlerde ama bu demek değildir ki biz öğrenciye dayalı çalışıyoruz. Benim gördüğüm hemen her spotçu da bu şekildedir.” diyerek düşüncelerini aktardı.

"Öğrenci evi 2 bin 500 liraya dizilebilir"

Spotçu Halis Özüdoğru, öğrencilere evlerini dizmeden önce birkaç yeri dolaşmalarını, fiyat almalarını ve malların kalitesini kontrol etmelerini öğütledi. Bir öğrencinin tek başına eve çıktığında eşyalar için ne kadar paraya ihtiyacı olduğu konusunda ise, “Bir öğrenci tek başına kalacaksa 2 bin 500 lira masrafla 1+1 evini dizebilir. Beyaz eşyası, bazası, yatağı gardırobu, her şeyi 2 bin 500-3 bin lira tutar ama bu normal halidir. Lükse kaçarsa 4 bin lirayı da bulabilir elbet. Üç aşağı beş yukarı bu şekildedir fiyatlar” diyerek bilgilerini paylaştı.

“Çok sinsi bir düşmanla karşı karşıyayız”

Satın aldıkları ikinci el malların çoğunun yenilendiğini söyleyen Özüdoğru, en ufak kirlilik hissettikleri mal için hemen yıkamacı çağırdıklarını ve ürünü temiz haliyle ambalajlayıp satışa sunduklarını belirtti. Hem kendilerinin hem de müşterilerin sağlıklarına dikkat ettiklerini belirten Halis Özüdoğru, “İlacımız, maskemiz var. Sağlık her şeyin başında gelir. Çalışanlarımız için de aynısı geçerli, müşteri için de. Herkes de bu şekilde yapmalıdır. Çok sinsi bir düşmanla karşı karşıyayız. Bu virüsün bizi nerede ve ne zaman yakalayacağını bilemiyoruz. Biz kendimizi korumazsak kimse bizi koruyamaz.” dedi.

"Bu aşamada okulların açılması doğru değil"

Okulların açılması konusuna olumsuz baktığını ve kendisinin de öğrenci babası olduğunu aktaran Halis Özüdoğru, çocuklarını okula gönderme konusunda tereddüt yaşadıklarını belirtti. Özüdoğru son olarak, “Okulların kapalı kalması bana yüzde 50 zarar bile getirse manevi yönden yüzde bir milyon fayda sağlayacaktır. En azından bu hastalığı kısıtlamış oluruz. Yakınlarımızın güvende olduğunu bilmek istiyoruz. Yarın bir kişi sınıfta elli kişiye hastalığı bulaştırabilir. Tabii ki yetkililer çok daha iyi düşünüyorlardır. Profesörler var, hepsi yetkin insanlar ve devamlı çalışıyorlar. İşin en ince ayrıntısını ele alıyorlardır. Tüm gündem bu virüsle ilgili şu anda. Dikkat etmemiz lazım. Sağlıklı, Korona virüssüz ve geleceğe umutla bakacağımız günler olsun.” diyerek sözlerini noktaladı.