Arslan, “Bilindiği üzere Türk Büro-Sen ve Türkiye kamu-Sen olarak yıllardır sözleşmeli çalışanların kadroya alınması talebimizi Kamu Personel Danışma Kurullarından, Toplu Sözleşme Masasına kadar her platformda sözleşmeli çalışanların kadroya alınması gerektiğini belirttik.Hükümet geçtiğimiz yıllarda kamuda çalışan sözleşmelileri kadroya geçirerek, güzel bir uygulamayı hayata geçirmişti. Ancak, bu uygulamadan sonra kamuya tekrar sözleşmeli memur alınması yanlış bir uygulamadır.  Geçtiğimiz günlerde TBMM’de komisyona sevk edilen kanun tasarısında belirli ünvanlarda görev yapanların 3+1 sistemi ile kadroya geçirilmesi öngörülmektedir. Tasarıya göre, bu ünvanlar dışında kalanların kadroya geçirilmesi mümkün görülmemektedir. Hükümet yetkilileri bir yanlışlığı düzeltirken daha büyük bir yanlışlığa imza atmadan önce, bu tasarının içine tüm sözleşmeli çalışanlar dahil edilmelidir.” dedi. 

"Kadro müjdesi bekliyorlar": Arslan, “Kamuda kurumların özel kanunları uyarınca çalıştırılan idari hizmet sözleşmeli personel, 4924 sayılı Kanuna göre çalıştırılan çakılı sözleşmeliler, 209 sayılı Kanuna göre çalıştırılan kamu dışı aile sağlığı personeli, 5393 sayılı Kanuna göre çalıştırılan sözleşmeli personel, 657 saylı Kanunun 4/B maddesi uyarınca çalıştırılan sözleşmeli personel, 4/C’den 4/B’ye geçen sözleşmeli personel ve 4+2 yıl zorunlu çalışmaya tabi sözleşmeli personel gibi mevzuatı, hakları ve yükümlülükleri farklı ama çileleri, dertleri ve beklentileri aynı olan yüzbinlerce çalışan, hükümetten kadro müjdesi beklemektedirler. Türk Büro-Sen olarak yıllardır iş güvencesinin kırmızı çizgimiz olduğunu savunduk, kamudaki tüm sözleşmeli çalışanların kadroya geçirilmesi gerektiğini belirttik. İş güvencesiz çalışma maalesef çalışanların hem psikolojisini bozmakta, hem de aile yapılarını temelden sarsmaktadır. Tayin hakları, özlük hakları ve sosyal hakları olmayan sözleşmeli çalışanlar tabiri caizse köle muamelesi görmektedirler” dedi.