Urfalı, "Ülkemiz, bütün dünya ile birlikte geçtiğimiz yılın sonlarında ortaya çıkan küresel bir salgının etkisi altındadır. Uzun zamandan beri bozulan ekonomik dengeler, bu salgının da etkisiyle daha da sıkıntılı hale gitmektedir. Türkiye özelinde, artan döviz ve faizler, enflasyonun da yükselmesine neden olmakta, salgın nedeniyle tüm dünyada üretim ve ulaşım sekteye uğrarken mal ve hizmete erişim daha da güç hale gelmektedir. Bu durum, ülkemizde mutfak masrafı olarak tanımlayabileceğimiz yaşam giderlerinin hızlı bir biçimde zamlanmasına neden olmakta, ücretlerin alım gücünün düşmesi, döviz, gayrimenkul gibi yatırım araçları karşısında sürekli erimesi sonucunu doğurmaktadır. Bütün bu gerçeklere rağmen TÜİK’in açıkladığına göre yıllık enflasyon yüzde 11,9 olarak görülmektedir. Buna karşın cebimize yansıyan enflasyonla TÜİK’in enflasyonu örtüşmemekte, yıllardan beri enflasyon hedefi de tutmamaktadır" dedi.

"Salgının etkileri hesaba katılmadı"

Urfalı, "Bilindiği gibi memur ve emeklilerin 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin maaş artışları 2019 Ağustos’unda yapılan toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde belirlenmiştir. Dolayısıyla maaş artışları tespit edilirken Covid-19 salgınının etkileri hesaba katılmamıştır. Bu salgınla daha da bozulan ekonomik denge nedeniyle tüm hesaplar yeniden güncellenmiş, bütün planlar değişmiştir. Dünya böylesine olağanüstü bir dönemden geçerken salgınla mücadelenin baş aktörleri sağlık çalışanları öncülüğünde kamu görevlilerimiz olmuştur. Sokak kısıtlamasının olduğu, insanlarla temasın en aza indirgendiği zamanlarda dahi vatandaşla daima irtibat halinde kalarak her türlü hizmeti sunan fedakâr kamu çalışanları, bu salgın döneminde büyük bir yük altına girmişlerdir. Bütün çalışma süreç ve sistemleri salgına göre yeniden uyarlanan çalışanlarımızın maaşları ise salgın öncesi döneme göre belirlenmiştir" diye konuştu. 

"Rakamlar ortada"

Urfalı açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

"Ekonomik olumsuzlukların 2021 yılında etkisini daha da artıracağı açık bir şekilde görülmektedir. Bütün rakamlar ortadayken memur ve emeklileri 2021 yılında yüzde 3+3 maaş zammına mahkûm etmek, salgın döneminin kahramanlarına vurulacak en büyük darbe olacaktır. Son bir yıl içinde resmi verilerle dahi gıda enflasyonunun yüzde 16,51 olduğu ülkemizde, yeniden değerleme oranı da yüzde 9,11 olarak belirlenmiş yani tüm vergi ve harçlara en az yüzde 9,11 oranında zam yapılacağı karara bağlanmıştır. Bu gerçeğe rağmen memur ve emekli maaşlarına yıllık kümülatif yüzde 6,1 zam yapmak adaletle de bağdaşmayan bir durum olacaktır. Devletin alacaklarına yüzde 9,11 zam yaparken maaşlara yüzde 6,1 artış öngörmesi kabul edilemez, hakkaniyetle de bağdaşmaz. Gerek Merkezi Yönetim Bütçesi gerekse diğer kanunlarla gelir dağılımını iyileştirmek, çalışanların yaşadığı sıkıntıyı gidermek TBMM’nin elindedir. TBMM ve milletvekillerimizden bütçede yapılacak bir düzenleme ile memur sorunlarını çözecek, bu olağanüstü salgın günlerinde fedakar hizmetleriyle gönülleri fetheden kamu çalışanlarına elle tutulur bir iyileştirme sağlayacak bir girişim beklemekteyiz"