Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker-İş) Ramazan Ayı’nda önemli uyarılarda bulundu. Genel Başkan İsa Gök tarafından yapılan yazılı açıklamayı aktaran Şeker-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Hamit Dokuzlar, özellikle mısır şuruplu ve yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarla tatları değiştirilerek üretilen ürünlerin insanlara ‘yüzde yüz pancar şekerinden üretilmiştir’ kandırmacasıyla satıldığını ifade etti. 

Günümüzde sağlıksız gıda tartışmaları ve yorumlarının çok farklı bir noktaya geldiğini, abartılı ve inandırıcılıktan uzak söylemlerle  halkın kafasının karıştırılmaya çalışıldığının altını çizen Hamit Dokuzlar, “Bir yerlerde yanlış veya eksik yapıyoruz. Artık düşünceyi, inancı, algıyı, eylemi, doğruyu, yanlışı, tutum ve davranışları masaya yatırma zamanı geldi de geçiyor. Başkalarından akıl kiralayanbir takım insanların kanserojen söylemleri başta şeker sektörü olmak üzere Türkiye ekonomisini zehirlemektedir. ” diye konuştu. İnsanların ucuz diye satın aldığı gıdaların ceplerinden fazlasıyla sağlık harcaması olarak çıktığına vurgu yapan Dokuzlar, biyolojik ve sosyolojik ritmi bozulmuş bazı beyinlerin insanların sağlığıyla oynamaya haklarının olmadığına dikkat çekti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

“Akıl öyle şeylere çalışıyor ki şeytana bile pabucunu ters giydiriyor.  Piyasada albenisi çok bazı ucuz, kirli ve az tatlı hurmalar daha iyi bir parlaklık verilsin, kirleri örtülsün, az olan tadı artırılsın diye glikoz şurubu püskürtülerek parlatılıppaketlenerek piyasaya sürülüyor. İnsanlarımız hasta oluyor, hastaneler dolup taşıyor. Sağlık harcamaları korkunç boyutlarda. Zamanında yapılmayan doğrular, zamanla içinden çıkılamayan zorluklara dönüşüyor. Yıllardır Nişasta Bazlı Şekerlerle, yapay tatlandırıcılarla ‘Görevimiz Tehlike’oyunu oynamaktan sıkıldık. İki resim arasındaki farkın artık görülmesi gerek. Türkiye’nin fabrika stresli ülke konumundan bir an önce çıkartılarak fabrika ayarlarına yeniden döndürülmesi gerekmektedir. Teknolojik dönüşümü değil, hastalıklı bünyeyi kürtaj edecek yerli ve milli bir anlayış ekonomiye yön verecek, toplumun nefesini açtığı gibi yeni güç merkezlerinin oluşturulmasıylakrizden çıkışın yolu da aralanacaktır.”