1 Mayıs Eskişehir Tertip Komitesi, Haller Gençlik Merkezi önünde toplanarak Cumhuriyet Meydanı’na kadar “İnsanca bir yaşam için, demokrasi ve özgürlük için, haklarımız için, emeğimiz için, emekçilerin birliği için alanlardayız” sloganıyla yürüyüşlerini gerçekleştirdiler.

Etkinliğe başta Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen olmak üzere CHP Eskişehir milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP Eskişehir milletvekili adayı İbrahim Arslan ve parti il teşkilatları katılım gösterdi. Pek çok sendika, dernek ve vakıfların katılımıyla binlerce işçi etkinlikte bir araya geldi.

“Mücadelemizi büyüteceğiz, dayanışmayla yaralarımızı saracağız”

Etkinlikte söz alan TEZKOOP Eskişehir Şube Başkanı Hasan Hüseyin Yılmaz, konuşmasında şu sözlere yer verdi;

“Bugün 1 Mayıs emek ve dayanışma günü. İşçilerin örgütle mücadelesi, zor şartlardan geçerek bugünlere gelmiştir. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılı kurtuluş, kuruluş, ekonomik ve sosyal anlamda varoluş mücadelesi temelinde gerçekleşiyor. Demokrasinin sosyal hukuk devletinin işçi hak ve özgürlükleri açısından önemi ve değerini işçi sınıfı yaşayarak öğrendi. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında bağımsızlık ile temel insan hak ve özgürlüklerinin egemen olması temel önceliğimiz olmaya devam edecektir. Bu 1 Mayıs’ta herkes yaralı 6 Şubat Pazartesi günü yaşanan ve sonra devam eden depremler asrın felaketi olarak tanımlandı. Yurdumuz bir yas evine döndü. Geçen sene omuz omuza verdiğimiz bazı arkadaşlarımız aramızda değil. Biz geriye kalanlar ise felaketin ardından daha da zorlaşan hayat mücadelesinin üstesinden gelmeye çalışıyoruz.  Örgütlü toplum olmanın, sendikal örgütlenmenin önemi bu felaket sonrası daha iyi anlaşıldı. Yaşanan deprem felaketi yurdumuzda uzun süredir aynı olan şeylerin kökten değişmesi gerektiğini hepimize gösterdi. 

Ücretli çalışanların geçim ve yaşana şartları her geçen gün zorlaşmaktadır. Yaşanan enflasyon karşısında ücret artışları kısa bir süre içinde etkisini yitirmektedir. Kamuda taşeron sorunu devam etmektedir. Kayıt dışı istihdam sorunu ağırlığını sürdürmektedir. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller mevzuattan kaynaklı sınırlamalar, uygulamada karşılaşılan sorunlar devam etmektedir. Bütün olumsuzluklara rağmen işçi sınıfı, yaşama ve çalışma şartlarının insana yakışır olması çabalarını kararlılıkla sürdürecektir. 

Yüz binlerce işçi ve ailesi geçim şartlarının iyileşmesini yaşama şartlarının, gıda, konut, ulaşım harcamaları cenderesine çıkarılmasını  talep etmektedir. İşçi sınıfı mücadele azmini kaybetmemiştir. Sorunlarımızın üstesinden gelmek için daha fazla mücadele vermemiz gerekiyor. 

Bugün ülkemizin karşı karşıya olduğu sorunların bilincinde olarak demokrasi içinde istikrarı savunmaya devam edeceğiz. İşçiler demokrasiye yöneltilen her tehdidin karşısında olmaya devam edecektir. İşçiler bu ülkenin temel ve kalıcı unsurudur. Bu ülkede bütün insanlarımızın barış ve huzur içinde yaşamasının sosyal devletin işlemesine, yoksulluğun altından  kaldırılmasına, işsizliğin yok edilmesine, adaletle paylaşılmasına hukukun işlemesine, kısaca birlikte yaşamanın  şartlarının güçlenmesine bağlıdır. TÜRK-İŞ’in emek mücadelesi aynı zamanda ekmek, demokrasi, birlik, toplumsal barış ve vatan mücadelesidir. Mücadelemizi büyüteceğiz. Dayanışmayla yaralarımızı saracağız. İşçi sınıfı olarak hep beraber ayağa kalkacağız. Yaşasın 1 Mayıs yaşasın işçilerin birliği ve dayanışması, yaşasın TÜRK-İŞ.

“İnsanca yaşayacağımız yeni bir toplumsal düzen için 1 Mayıs’ta buluştuk”

Etkinlikte söz alan Disk Bölge Temsilcisi Zeynep Kaya ise şunları söyledi;

“İnsanca yaşayabilecek bir ücret, insan onuruna yaraşır çalışma koşulları için, işçilerin sağlığı, patronların karından önemlidir değerlidir demek için, işten çıkarılmalara dur demek için, servetin ve gelirin paylaşımında adalet demek için, vergide adalet için ve devam eden tüm direnişler ve dayanışma için alanlardayız. Yeni bir başlangıç için, mevcut düzende adalet yok, hak yok, demokrasi yok. Memleketi bir şirket gibi yönettiler.  İşçiden alıp patrona verdiler.  Fakirden çalıp zenginin kasasını doldurdular.  Asırlık yardım kurumlarını bile depremde çadır satar hale getirdiler. Salgında, depremde, ekonomik krizde en ağır bedelleri biz ödedik ama onların servetleri kat be kat büyüdü. 

Hak aramayı, sendikalı olmayı grev yapmayı engellediler. Bu yaptıklarıyla övündüler. Güvensiz çalışmayı her alanda hâkim hale getirdiler.  İşimizi, ekmeğimizi iktidarın ve patronların insafına bıraktılar. Anayasayı rafa kaldırdılar. Mahkeme kararlarını uygulamadılar.  Bizler bir olup karşılarına dikilmeyelim diye her alanda ayrımcılığı kışkırttılar. Eleştirenin, sorgulayanın, soru soranın hak hukuk adalet isteyenin sesini kısmak için her yolu denediler ama yine de başaramadılar. Eşitlik, özgürlük, adalet, barış, kardeşlik, eşit yurttaşlık isteyen, hakları için mücadele eden işçileri, kamu emekçilerini, emeklileri, kadınları, gençleri teslim alamadılar. Nihayet gün geldi, devran döndü. Bugün artık bir karar anındayız. Bu ülkeye bu halka zararlı olan başkanlık rejimine son vermek için bir aradayız. Nasıl bir dünya, nasıl bir memleket nasıl bir gelecek istediğimiz, umutlarımızı, taleplerimizi, hep beraber haykırmak için 1 Mayıs meydanlarında buluştuk. İşçi sınıfının uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta yeni bir başlangıç yapacağız. Bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten biz işçilerin, biz emekçilerin yöneten olduğu bir düzeni kurma irademizle meydanlardayız. İnsanca çalışacağımız, insanca yaşayacağımız yeni bir toplumsal düzen için 1 Mayıs’ta buluştuk. İnadına sendika inadına DİSK!”

Konuşmaların ardından Eko Şov grubu tarafından gerçekleşen mini konser ile dans edip şarkı söylediler. Eskişehir’de işçiler 1 Mayıs Bayram’ını eğlenerek geçirdiler.