Kent Konseyinde yapılan açıklamada konuşan Özbunar, ülkemizin iş kazalarında ön sıralarda yer aldığına vurgu yaparak “2022 yılında en az 1843 işçi çeşitli nedenlerden dolayı geçirmiş olduğu iş kazaları sonucu yaşamını yitirmiştir. Yüzde 68’ini ulusal basından; yüzde 32’sini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit edilen kadarıyla 2022 yılında “en az” 1843, her gün “en az” 5 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. En az diyoruz çünkü tespit edilen on ölümün yedisi basına yansıyanlar üçü bildirilenler. Ölümler en çok tarım, inşaat, taşımacılık işkollarında gerçekleşmiştir. En fazla ölüm nedenleri ise trafik/servis kazası, ezilme/göçük ve yüksekten düşmedir“diye konuştu.

İş cinayetlerinin bu yıl da “mevsimlik çalışmanın arttığı” Mayıs-Eylül periyodunda artış gösterdiğini vurgulayan Özbunar, yaklaşan genel seçimleri işaret ederek “Milletvekili seçimlerine sayılı günler kala özellikle siyasilerden insan hayatına gereken değerin verilmesini ve İSG kanununun sıkı tedbirlerle uygulanmasının sağlanmasını istiyoruz” dedi.

İş cinayetlerinin yoğunlaştığı üç işkolu: Tarım, inşaat, hizmet ve sanayi 

İş cinayetlerinin yoğunlaştığı üç işkolu bulunduğunu belirten Özbunar bu işkollarının güvencesiz çalışmanın hâkim olduğu inşaat, tarım ve taşımacılık olduğunu söyledi. 

Çocuk, yaşlı, kadın işçi ölümleri

2022 yılında en az 64 çocuk işçinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken İSG Çalışma Grubu Başkanı Özbunar, “Çocuk işçilerin çalıştırılması yasak olmasına rağmen 14 yaş ve altında çalışırken ölen çocukların sayısı arttı. Yine ölümlerin merkezinde her yıl olduğu gibi tarım yer alırken MESEM projeleriyle gündeme gelen stajyer/çırak ölümlerinde de artış gözüküyor. Çocuk işçilik 4 ila 8 yaş arasında başlıyor. Bu yaşta mevsimlik tarım işçisi, çoban ya da sokakta mendil satan çocuk ölümlerine rastlıyoruz. Ancak mevsimlik tarım işçisi çocuklarda ve sokakta çalışan çocuklarda 8 yaşından itibaren bir artış var. 10-12 yaşlarda tekstil ve metalde çalışan çocukları görüyoruz. 13-14 yaşlarından itibaren tarım, inşaat, sanayi ve hizmetlerde çalışan sayıları milyonlara ulaşan çocuk işçi var. 18-29 yaş arasında ise (sanayi, inşaat, hizmetler işkolunda) büyük şehirlere yığılmış, geleceksiz ve güvencesiz yeni bir işçi sınıfı karşımızda” ifadelerini kullandı.

Bu kazaları önlemek için yapılabilecekleri de aktaran Özbunar, şöyle devam etti: 
“İş kazalarında doğrudan harcamalar, dolaylı harcamaların 4 ile 10 katı arasında gerçekleştiğinden sosyal güvenlik sistemine maliyeti artırmaktadır. Devletin işçi sağlığı-iş güvenliği alanında araştırma yapmaktan, üretim süreçleri konusunda tarafları bilgilendirmeye, ulusal mevzuatı günün gereksinimlerini karşılayacak bir biçimde güncelleştirmekten, insan sağlığını her şeyin üstünde tutarak işyerlerini etkili bir biçimde denetlemesine kadar pek çok sorumluluğu vardır. Devlet, işçi sağlığı ve güvenliğinin zorunlu kıldığı tüm önlemlerin alınmasını sağlamak konusunda işverenlere gerekli yaptırımları uygulamalıdır. Bizler de Eskişehir Kent Konseyi İş Sağlığı ve İş Güvenliği Çalışma Grubu olarak kreşlerimize giderek çocuklarımıza onların anlayabilecekleri çizgi filmler ile gelecekte belki de hayatlarını kurtaracak olan bu önemli konuda çocuk yaşta bilgi sahibi olmaları için eğitimler vermekteyiz. Günlük hayatta karşılaşılması muhtemel tehlikeler ve önlemlerle ilgili olarak Eskişehir halkına çeşitli toplantılar yapmayı planlamaktayız. İş kazalarının başta insan sağlığına ve ülke ekonomisine ciddi zararlar verdiğini göz önüne alarak iş sağlığı ve güvenliği konusunda daha dikkatli olmaya davet ediyor,  İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası‘nı kutluyoruz.”