Porsuk Çayı’nın iki yakasını birbirine bağlayan Kanlıkavak Parkı sonbaharda farklı renklere büründü. Sarı, yeşil ve kahverenginin tonlarıyla bezenen ağaçlar, seyrine doyumsuz görüntüler oluşturdu. Ortaya çıkan kartpostallık manzaralar ise görenleri hayran bıraktı. Kış aylarına sayılı günler kala sıcak havayı fırsat bilen vatandaşlar, aileleriyle birlikte parka gelerek sonbaharın tadını çıkardı. Kış hazırlığına başlayan ağaçların döktüğü yaprakların içinde oturan vatandaşlar parkın tadını çıkardı.

“Şehrin karmaşıklığından bunaldığımız vakitlerde burayı değerlendiriyoruz”

Ailesiyle birlikte parka gezmeye gelen Mücahit İnce, Eskişehir’in doğal güzellik konusunda şanslı olduğunu söyleyerek, “Özellikle şehrin içine yakın olmasından ötürü şehrin karmaşıklığından bunaldığımız vakitlerde burayı değerlendiriyoruz. Bugün de kış mevsimi olmasına rağmen hava güzel, burayı değerlendiriyoruz. Bundan önce de birçok şehirde bulundum. İstanbul, İzmir gibi şehirlere göre Eskişehir bu açıdan çok şanslı. Şehrin yakınında ailecek gezip dolaşılacak birçok alan var. Yeşilliklerle örtülü alanlar var. Biz de bunları değerlendirmeye çalışıyoruz” dedi.

“Çok güzel bir mekan burası”

Sabah kahvaltısını Porsuk kenarında yapmak için gelen emekli Müberra Gül ise kentin en önemli mekanlarından birisinin Kanlıkavak Parkı olduğunu söyledi. Eşiyle birlikte sonbaharın tadını çıkaran Gül, “Fırsat buldukça gelemeye çalışıyoruz. Gerçi bizim evimiz müstakil ama nadir gelsek bile çok güzel bir mekan burası. Nefes almak için tercih edilecek ilk mekanlardan birisi burası, mekanda değil kocaman bir park. Gençlerin, ihtiyarların ve normal vatandaşların gelebileceği bir mekan burası” ifadelerini kullandı.

“En başta insanlar cama çıktığı zaman gözleri nefes alıyor”

Vatandaşların şehrin stresinden uzaklaşarak, nefes almak için Kanlıkavak'ta vakit geçirdiğini ifade eden Hüseyin Gül ise, “İkimiz de emekliyiz, onu hem kendi bahçemizde hem de buralarda değerlendiriyoruz. Emekliliğimizi nefes alarak geçirmeye çalışıyoruz. Eskişehir’in birçoğuna göre çok şanslıyız, yani mahalle şanslı. Çünkü insanlar arabalarıyla ve toplu taşıma araçlarıyla buraya gelmeye çalışıyorlar. Her taraf beton, asfalt ve yüksek bina insanlar nefes alamıyor. O yüzden bu mahalle ve etrafı biraz daha şanslı, nefes alma yeri var. En başta insanlar cama çıktığı zaman gözleri nefes alıyor. Sonra akciğerleri nefes alıyor” şeklinde konuştu.