Bir çok bölgede çoğu ürünün üretilmesi için kurulan topraksız tarım alanları, Eskişehir'de de gözde hale geliyor. Topraksız olarak örtü altında üretilen çilekler Eskişehir pazarında alıcısını bulurken, Sarıcakayalı üreticiler geniş alanlarda tonajı arttırmayı planlıyor. Az alandan çok ürün elde etme imkanı veren topraksız tarım, aynı zamanda fide üretimine de imkan sağlıyor. 

"Toprakta yapılana göre tonajı 2 ve 3'e katlıyor": Sarıcakaya'da topraksız çilek üretimi yapan Mehmet Atak, kök başına 500-600 gram verim alabildiklerini söyledi. Hava şartlarının yakalanmasıyla üretimin daha da artacağını kaydeden Atak, "Sarıcakaya'da esnaflık yapıyorum. Ekstra olarak 4 senedir topraksız tarımla uğraşıyorum. Topraksız tarım son yılların ilk yatırımı çünkü biraz maliyetli oluyor. Çiftçilerin zor kabulleneceği bir durum. Fakat az alandan çok verim alabiliyorsunuz. Örneğin ben toprakta yaptığım zaman 1 dönümde 6 bin fide dikebildim. Burada 750-800 metrekarede 18 bin fidem var. Topraksız olarak 3. yılımı geride bırakıyorum. Eğer daha iyi hava şartlarını yakalayarak daha modern seralarda bunu uygularsak, kök başına yaklaşık 500-600 grama kadar verim alabiliyoruz. Bu da toprakta yapılana göre tonajı 2'ye ve 3'e katlıyor" dedi. 

"Eskişehir'in sert kışında çilek üretimini gerçekleştireceğiz": Eskişehir'de ilk topraksız çileği kendisinin ürettiğini ifade eden Mehmet Atak, Antalya'da daha geniş alanlarda verim alındığına değindi. Eskişehir'in sert kışında çilek üretme hedeflerinin olduğuna dikkat çeken Atak, "Bu sistemi Antalya'da büyük firmalar daha büyük alanlarda yapıyorlar. Direkt yurt dışı ihracatta kullanıyorlar. Eskişehir'de ilk topraksız çileği sanırım ben yaptım. Ondan sonra Mihalgazi'de bir arkadaş yaptı. Eskişehir'de topraksız ama örtü altında olmayan yaklaşık 4-5 dönüm bir yer var. Bizim bir çalışmamız var, Eskişehir'de 10-15 dönüm kapalı alanda biz bunu denemek istiyoruz. Bakalım o konuda girişimlerimiz ve çalışmalarımız devam ediyor. Başarabilirsek Eskişehir'in sert kışında çilek üretimini gerçekleştireceğiz" diye konuştu. 

"2 dönüme çıkarmayı düşünüyorum": Son olarak kullanılan malzemeleri ve masrafları aktaran Atak, "Kullandığımız oluk ya da katı kültür dediğimiz ve fidenin ekimini yaptığımız kokopit hindistan cevizinin kabuğundan yapılıyor. Yurt dışından geldiği için şu an girdiler çok yüksek. Çileğin şöyle bir özelliği var, bir fideyi 3 sene kullanabiliyoruz. 2. yıl en yüksek verimi alıyoruz. 3. yıl düşüş var ve ardından fideleri tazeliyoruz. Benim fidelerim 2. yılında fakat ben yine de tazeleyeceğim. Neden? Artık fidelerini kendim üretiyorum. Yani fideye de para vermeyeceğim. Bir de bu iş yapılacaksa, daha büyük alanlarda yapılmalı. Mesela ben bunu 2 dönüme çıkarmayı düşünüyorum. Aşağıdaki kapalı alanı da kullanarak 2 dönümde daha güzel bir girdi elde etme planımız var" şeklinde konuştu.