Tıbbi sekreter Seda Deniz ve astsubay Murat Deniz, 2019 yılı Mayıs ayında çocukları Kaan Mert ile fidan dikti. Eve dönerken Murat Deniz’in kullandığı 26 AAY 192 plakalı otomobil, Kütahya kara yolu Orhangazi Mahallesi mevkisinde kırmızı ışıkta beklerken, Alper Avcı’nın kullandığı, arkadaşına ait 34 NR 2633 plakalı cip arkalarından çarptı. Beş aracın karıştığı zincirleme kazada Seda Deniz ve oğlu Kaan Mert’in yanı sıra 8 kişi yaralandı. Sağlık ekiplerince ilk müdahalesi olay yerinde yapılan Seda ve Kaan Mert Deniz ile diğer yaralılar Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı.

Hastanede hayatını kaybetti 

Kaan Mert Deniz, 5 günün sonunda, doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Seda Deniz ise tedavisinin ardından hastaneden taburcu edildi. Kazadan sonra olay yerinden taksiye binerek kaçan sürücü Alper Avcı, polis ekiplerince evinde yakalanıp gözaltına alındı. İncelemede Alper Avcı’nın 140 kilometre hızla gelip kırmızı ışıkta bekleyen araçlara çarptığı, 1.83 promil de alkollü olduğu tespit edildi. Alper Avcı ifadesinde, alkollü ve hızlı olduğunu, kazayı hatırlamadığını söyleyerek, “Olay günü arkadaşımla bir şişe içki içtik. Daha sonra kazada yanımda olan ve yaralanan arkadaşım U.G.’ye ait araçla çıktık. Alkollüydüm, aracı kendim kullanıyordum, kazanın meydana geldiği yere geldiğimde ışıkların kırmızı yanıp yanmadığını, hızımı ve kazanın ne şekilde gerçekleştiğini hatırlamıyorum. Kazanın etkisiyle şoka girdim. Bir süre kaza yerinde asfaltına yattım. Daha sonra ise yoldan bir taksiye binerek hastaneye gittim, sonra da eve gidip üstümü değiştirdim. Emniyet ekipleri beni adli mercilere götürdü. Olaydan dolayı çok pişmanım” dedi.

Eskişehir Adliyesi’ne sevk edilen Alper Avcı, çıkarıldığı mahkemece ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu.

20 gün tutuklu kaldı, 5 buçuk yıl hapis cezası aldı 

Alkollü kullandığı araçla zincirleme kazada Kaan Mert Deniz’in ölümüne, 9 kişinin de yaralanmasına neden olan Alper Avcı, 20 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Hakkında Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne ise 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Yaklaşık 2 yıl süren dava sonucu Alper Avcı, şubat ayında iyi hal indirimiyle 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Çocuklarının mezarı başında çadır kurdular 

Bu süreçte Seda ve Murat Deniz çifti ise Asri mezarlıktaki Kaan Mert Deniz’in mezarı başından ayrılmadı. Deniz çifti naylonla örttükleri oğullarının mezarının başına çadır ve soba kurup 1 yıl gece yarılarına kadar burada durdu. Halen psikolojik destek gören Deniz çifti, Alper Avcı’nın aldığı cezaya rağmen 1 gün bile cezaevinde kalmayacağını belirterek tepki gösterdi. Davayı, karara itiraz ederek istinaf mahkemesine taşıyan çift, internet üzerinden de imza kampanyası başlattı. Sitede imza verenlerin sayısı 5 bini aştı.

"Bir gün bile cezaevinde yatmayacak" 

Murat Deniz, imza kampanyasının duyurusunda, “Alkollü olarak araç kullanan, makas atarak ilerleyen, şehir içinde 140 km hızla frene bile basmadan arkadan aracıma vuran ve olay yerinden bizleri kurtarmayı bırakın yanında birlikte olduğu kadını bile beli kırılmış halde yaralı olarak bırakarak kaçan, daha sonrasında polis tarafından yakalanan bu katil 2 yıl süren mahkeme süreci sonunda 5 yıl ceza aldı. İnfaz kanununa göre bu cezanın yatarı 2 yıl 9 ay 12 gün hapis cezası. Ceza 3 yıl veya daha az süreli olduğundan sanık denetimli serbestlikten yararlanır, yani 1 gün bile ceza yatmayacak” diye yazdı.

"Başka Kaan'lar gitmesin, başka yavrular gitmesin" 

Kararın ardından istinaf mahkemesine itiraz ettiklerini belirten Murat Deniz, “Allah böyle bir acıyı kimseye yaşatmasın. Gerçekten çok zor. Kaan bizim tek evladımızdı. Çok neşeli, çok akıllı bir çocuktu. Alışması çok zor. Biz ilk yıl mezarlıkta gece 12’lere kadar nöbet tuttuk. Çadır kurduk orada, soba yaktık. Kolay değil, evladınızı oraya koymuşsunuz. Ellerinizle koymuşsunuz hatta. Orada duruyor ve başından ayrılıp gidemiyorsunuz yani. Biz bunları yaşarken katil dışarıda özgürce geziyordu. Ben çok kırgınım. Türk adaleti bize bunu layık gördü yani. Hiçbir ceza karşılığı benim evladımı bana getiremez ama bir nebze olsun içimize su serperdi. En azından ‘adalet yerini buldu’ derdik. Biz bundan çok mağduruz. Başka Kaanlar gitmesin, başka yavrular gitmesin. Trafikte bu şekilde terör estiren insanlara gerekli cezalar verilsin ki artık başka canlar yanmasın. İnfaz kanununa göre ceza 2 yıl 9 aya indiriliyor, sanık hiç cezaevinde kalmayacak. Sürücü alkollü, şehir içinde 140 kilometre hız yapıyor, makas atarak ilerliyor, en ufak bir kazadan kurtarma emaresi yok, fren izi yok. Bilinçli taksirli bir kazada üst sınırdan ceza verilebilmesi için başka ne olması gerekiyordu?” diye konuştu.

"Şimdi mezarını öpüyoruz" 

Gökmeydan Mahallesi’nde oturan Deniz çifti, oğullarının hatıralarını odasında yaşatıyor. Resimleri, kitapları, kıyafetleri, yatağı o günkü gibi bıraktıklarını anlatan Murat Deniz, “Onun kullandığı en ufak bir şeyi atmak bile bana çok zor geliyor. Ömrüm yettiğince de korumaya çalışacağım. Biz onu her gece öperek uyuturduk. Şimdi biz onun mezar taşını öpüyoruz. Her akşam birlikte gidiyoruz, onun mezar taşını öpüyoruz, iyi geceler diliyoruz ve oradan geliyoruz” dedi.

"Hayatıma ilaçlarla devam ediyorum" 

Oğlunun yokluğuna halen alışamadığını ifade eden Seda Deniz, “Geçirdiğim travma nedeniyle olayın ilk olduğu zamanları hiç hatırlamıyorum. Şimdi de hayatıma ilaçlarla devam ediyorum. Birisi sizin hayatınıza girer, hiç suçunuz yokken hayatınızdaki en kıymetli şeyinizi alır ve ona hiçbir şey yapmazlar mı? Özgürce gezer mi o? Bunu herkes bilmeli, benim çocuğum öldürüldü ve o özgürce geziyor. İstinaf mahkemesinden, yasalarımız ona ne hapis cezası verebiliyorsa evet onun verilmesini istiyorum. ‘Bir çocuğu siz öldürebiliyorsanız hapse girersiniz’ denmesini istiyorum. Oğlumun hayatı çok kısa bir hayattı, 7,5 yıl ama çok değerliydi.”

Özel okulda birinci sınıf öğrencisiyken hayatını kaybeden Kaan Deniz Mert'in adı, okulundaki kütüphaneye ve fidanlığa verildi. Deniz çiftinin karara itiraz ettiği dava dosyasının ise Ankara Bölge Mahkemesi’nde görüleceği öğrenildi.