Urfalı, okulların yüz yüze eğitimle açılması ile ilgili olarak, "Türk Eğitim-Sen yüz yüze eğitime başlarken 43 bin 455 eğitimci ile bir anket çalışması düzenledi. Bu anketin sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 58’i okulların tam zamanlı açılmasını desteklerken, yüzde 31’i hibrit modelin devam etmesi (belirli günlerde belirli kademeler için açılmalı) gerektiği görüşündedir.  Dolayısıyla eğitimcilerin okulların açılmasına büyük oranda destek verdiğini söyleyebiliriz. Bu noktada, yeni eğitim-öğretim yılında en dikkat edilecek konuların başında okullarda salgının yayılımını önlemek, tam zamanlı yüz yüze eğitimi sürdürebilmek için tedbirlerin en üst düzeyde alınması gelmektedir. Okullarımıza ek bütçe tahsis edilmeli; bu bütçeyle okulların maske, temizlik malzemeleri vb. ihtiyaçları eksiksiz olarak karşılanmalı, teknolojik alt yapı vb. eksiklikler giderilmeli, ek derslikler tahsis edilmelidir. Okullarda hizmetli personel eksiği ivedilikle kapatılmalıdır. Teneffüs süreleri uzatılmalı, sınıflar sıklıkla havalandırılmalı, ders süreleri 10 dakika azaltılarak, 30 dakika olarak ayarlanmalıdır" dedi. 

"En az 60 bin atama istiyoruz"

Urfalı, "Ayrıca her eğitim bölgesine mobil sağlık ekibi tahsis edilerek hem okullarımızda sağlık tedbirlerinin hem de öğrencilerin covid-19 takipleri yapılmalıdır. Bu tedbirler tam zamanlı yüz yüz yüze eğitimi sürdürmesi açısından çok önemlidir. Telafi eğitimlerinin sağlıklı yürütülmesi için 2021 yılı sonuna kadar en az 60 bin atama istiyoruz. Bakanlık 50 kilometre ve 3 yıl şartı üzerinden ilçe emri hakkı aileleri birleştirmelidir. Okullar yüz yüze eğitimle açılırken; ilçe emri verilmediği için aynı il içinde ailesinden ayrı yaşayan öğretmenlerimizin büyük bir mağduriyet yaşadığını belirtmek istiyoruz. Aynı il içinde aralarında yüzlerce kilometre bulunan öğretmenler ailelerinden uzakta “gurbetçi” hayatı yaşamaktadır" dedi. 

"Keyfi atamalar son bulmalı"

Urfalı, şöyle devam etti;

"Proje okullarına yapılan keyfi atamalar son bulmalı, bu okullara atamalar MEB’in Yönetici Atama Yönetmeliğine bağlı olarak gerçekleştirilmelidir. Öğretmen atamaları sözleşmeli, ücretli olarak değil, sadece kadrolu olarak gerçekleştirilmeli; tüm sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir.  Her Eğitim-Öğretim Yılı başında öğretmenlere verilen Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneği ayrım yapılmaksızın tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir. Zira bu ödeneği 1 milyon öğretmenimize verebilen MEB, sayıları 80 bin olan diğer eğitim çalışanlarına da ödeyebilecek güçtedir. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer’den talebimiz şudur: Gelin bir ilke imza atın ve eğitime-öğretime hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına verilmesi sağlayın. Bu şekilde tüm eğitim çalışanlarının yeni eğitim-öğretim yılına motivasyonu yüksek başlamasını sağlayabilirsiniz"