Bayramın Odunpazarı esnafı adına güzel geçtiğini ancak diğer günler bu kadar satış yapamadıklarını ifade eden Aktaş, “Bayram güzel geçti, yoğunluk iyiydi. İnşallah hep böyle olur. Satışlarımız iyi fakat maliyetlerimiz arttı. Satışlarımızda düşüş yok, bayramda da güzeldi ama hafta içleri durgun. Rehberler buradan geçirseler bile gelenleri buradan baktırıp aldırmazlar. Bu sokağımızda ustalarımız var ama rehberlerin götürdüğü yerlerde ustalarımız yok. Hep tüccarlar var. Bizim şikayetimiz bu” dedi.

Turistlerin çoğu lületaşını bilmiyor

Aktaş şöyle devam etti;

“Buraya gelen turistlerimizin lüle taşından bile bilgileri yok.  Geldiklerinde ben veriyorum bilgilerini, her dükkan da bilgi verilmiyor. Lületaşından haberi olmayan çok kişi var. Unutulmaya yüz tutmuş bir mesleğimiz var. Lületaşı dünyada sadece Eskişehir’de, başka yer yok ama bunun özgünlüğünü korumuyor burası. Yeterince bilgilendirme ve reklamı yapılmıyor. Rehberler, turlar sabit yerlere götürüyorlar. Bizim sokağımızdan geçerken hiçbir yere dokunmadan, hiçbir şey sormadan, rehberler ‘sizi daha iyi yere götüreceğim’ diyerek götürüyorlar. Buraya gelen turist bana bunu soruyor, rehber ‘daha iyi yere götüreceğim’ diyor.  Yanıma gelip bunu söylüyorlar, çekinmeden. Çoğu esnafımız bu durumu yaşıyor” dedi.

Hangisi doğru, hangisi haklı?

Aktaş, “Bizim turistlerden beklentimiz yok. Gelip almak zorunda da değiller. Gelirler bakarlar, bilgi almış olurlar. Gidip diğer komşumdan da alabilirler ama en azından bilgilenmiş olur. Rehberlerin götürdüğü dükkan bir dükkandır orada zaten bilgi alamaz sadece satışını yapar. Çin mağazasına döndü oralar.  Belediyelerle de konuştuk bu durumu, bizle alakası yok denildi. Rehberlere bakıyorsun ‘bizim acelemiz var, yetiştiremiyoruz, burada eğlenirlerse diğer bölümleri gösteremeyiz, Eskişehir’i tanıtamayız’ diyor. Ona bakarsan öyle diyor, buna bakarsan böyle diyor. Hangisi  doğru, hangisi haklı? Ona bakarsan herkes kendine göre haklı.  En azından buradan geçerken 5 dakika bile olsa sormalarına izin versinler” dedi. 

Lületaşı azaldı fiyatı arttı

Artan maliyetlere dikkat çeken Aktaş, “Maliyetler çok arttı. Yumruk halindeki Lületaşının hammaddesi 800- 1000 liradan başlıyor. Bir piponun hammaddesinin maliyeti 800 lira, bir de bunun işçiliği var. Önceden 150-200 lira olurdu en pahalısı, en iyisi. 30-50 liraya da olurdu onlarla biblo yapardık. Her şeye pahalılık geldi, enflasyon var. Bir de bu lületaşı azaldı artık, eskisi kadar bulunmuyor. Önceden öyle değildi, vagonlarla çıkarırdık. Şimdi yarım çuvalı günlerce kazar bulur bulamazsınız. Azaldığı için de fiyat artıyor” diye konuştu. 

Ustalarımızın özgünlüğü kalsın

Mesleklerinin unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden olduğunu kaydeden Aktaş, “Şu an her dükkanda lületaşı var. Ben istiyorum ki sadece ustalarımızda lületaşı olsun, diğer dükkanlarda başka bölümler olsun. Yani ustalarımızın özgünlüğü kalsın istiyorum. Tüccarlar ‘Lületaşı nedir’ bilmezler. Lületaşından haberi olmayan çok kişi var. Unutulmaya yüz tutmuş bir mesleğimiz var. Lületaşı dünyada sadece Eskişehir’de, başka yer yok ama bunun özgünlüğünü korumuyor burası. Yeterince bilgilendirme ve reklamı yapılmıyor” şeklinde konuştu.