Bir beyaz eşya firmasında çalışan Hakan Ulutürk, 25 Mart 2010 tarihinde, iddiaya göre evinde kalan bir arkadaşına 'Ben yürüyüşe çıkıyorum. Sakın kimseye kapıyı açma, seni keserler' dedikten sonra evden ayrıldı ve bir daha kendisinden haber alınamadı. O günden beri oğlundan haber almaya çalışan Firdevis Akçakoca, Ankara ve Eskişehir'de birçok kez karakola giderek oğlunun bulunması için ifade verdi. 10 yıl boyunca başvurduğu yerlerden sonuç alamayan Akçakoca, oğlunun ölü ya da diri bulunmasını istedi.

'Teselliyi mezarlıkta arıyorum' 

Firdevis Akçakoca, teselliyi mezarlıkta bulduğunu belirterek, "Kime vardıysam kapılar kapandı, kime müracaat ettiysem yanlarına katmadılar. Benim oğlumun ölüsü ya da dirisi bulunsun. Ben komşumun annesinin mezarına geliyorum. Teselliyi burada buluyorum. Ben mezarlıkta yatanlara soruyorum 'oğlum yanınızda var mı?' diye. Bana yardım edin" dedi.

'Prefabrik ev yaptıracaktı' 

Oğlunun sağ kol ve ayağında felç olduğunu söyleyen Akçakoca, Hakan Ulutürk’ün malulen emekli olduktan sonra Ankara'da prefabrik bir ev yaptırmak istediğini, prefabrik ev almak için Sefa Ö.'ye 50 bin TL verdiğini, ancak evi alamadığını aktardı. Akçakoca, oğlunun avukata işlem başlatmasını söylediğini, ancak işlemler başlatılmadan ortadan kaybolduğunu anlattı.

'Belirsizlik beni öldürdü' 

Oğlunun ne ölüsünü ne dirisini bulabildiğini söyleyen Firdevis Akçakoca, “Oğlumun bulunmasını istiyorum. Kemiklerini, kafatasını, parmaklarını istiyorum. Bir mezarı olsun istiyorum. Bu belirsizlik beni öldürdü. Bana yardım edin, Allah rızası için sesimi duyuramadım" ifadelerini kullandı.

'Ölmeden akıbetini öğrenmek istiyorum' 

10 yıl önce kaybolan oğlunun bulunması için çalmadığı kapı kalmadığını söyleyen Akçakoca, “Gitmediğim yer kalmadı. Savcılara gittim, polislere gittim, kimse benimle ilgilenmedi. Yetkililerden yardım istiyorum. Dayanamaz oldum artık, geceleri uyuyamaz oldum. Ölmeden çocuğumun akıbetini öğrenmek istiyorum" diye konuştu.

'Yavrumun kaybına derman bulamadım' 

Kaybolan oğlunun da bir çocuğu olduğuna dikkat çeken Akçakoca, “Hakan'ımın bir oğlu var. Kaybolduğunda 6 yaşındaydı, şimdi 16 yaşında. Beni annesi biliyor. Her şeye derman buldum, yavrumun kaybına derman bulamadım. Tansiyon hastası oldum, kalp hastası oldum. Bir gün ölüp gideceğim ama oğlumu bulamazsam gözüm açık gideceğim" dedi.

'Ciğerim yanıyor' 

Oğlunu ölü ya da diri bulmak istediğini söyleyen Firdevis Akçakoca, “Bir mezarı olsun istiyorum. Bu dünya bana zehir oldu. Ölüm benim için vız gelir. Çocuğumun akıbetini öğrenmek istiyorum. Yaşıyorsa canlı görmek istiyorum. Özürlüyse, aklı dengesi yoksa ona bakmak isterim. Ben onun her şeyini karşılamak isterim. Mezarını isterim, bir mezarı olsun başında bir Fatiha okuyayım. Ben mevlit okutsam neye okutacağım, Fatiha okusam nereye okuyacağım. Ne sağlığını bilirim ne de öldüğünü. Ben anayım, ciğerim yanıyor. Yetkililerden yardım isterim. Allah'ımdan yardım istiyorum" diye konuştu.