Koronavirüsle mücadelede gözler yeni haftada yapılacak Bilim Kurulu ve Kabine toplantılarında olacak. Pazartesi günü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında Bilim Kurulu toplantısı gerçekleştirilecek. 

Kabine Toplantısı Salı günü yapılacak

Bilim Kurulu'ndan ardından salı günü de Kabine Toplantısı gerçekleştirilecek. Toplantının öncelikli gündemi de yine koronavirüs olacak. Sağlık Bakanı Koca'nın sunum yapacağı toplantıda, Bilim Kurulu'nun tavsiye kararları Kabine üyeleriyle paylaşılacak.

Son dönemde tespit edilen vakaların yüzde 85'i farklı varyantlardan oluşuyor. Bunun için mutasyonlu virüsün seyri enine boyuna analiz edilecek. Bilim Kurulu'ndan bir gün sonra toplanacak Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin öncelikli gündemi de yine koronavirüs olacak. Sağlık Bakanı Koca'nın sunum yapacağı toplantıda, Bilim Kurulu'nun tavsiye kararları kabine üyeleriyle paylaşılacak.

Yeni risk haritası çıkarılacak 

İllerdeki yüz bin nüfusa karşılık gelen vaka sayısını gösteren harita üzerinde değerlendirme yapılacak, yeni risk haritası çıkarılacak. Amaç, Ramazan ayını fırsat bilerek insan hareketliliğini azaltmak, vaka sayılarını düşürmek.

Bu doğrultuda alınması planlanan ek tedbirler Kabine toplantısında görüşülecek, 81 ilde tedbirlere nasıl devam edileceğine karar verilecek. Koronavirüs aşılamaları da toplantının gündeminde olacak. Sağlık Bakanlığı'nın hedefi Temmuz ayına kadar 20 yaş üstünün tamamını aşılamak.

Bu noktada, toplantılarda, Türkiye'deki son durum ve yol haritası üzerinde durulacak. Çin, Almanya ve Rusya başta olmak üzere yurtdışından aşı tedariki ile yerli aşı çalışmaları ele alınacak.

İki görüş öne çıkıyor 

Öte yandan, bu hafta netleştirilmesi beklenen ramazan önlemlerinin çerçevesi, başkent Ankara’da en çok konuşulan konuların başında geliyor. İşin içinde olan bilim insanları ve siyasiler, ikiye bölünmüş durumda.

Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan'ın yazısına göre, hızla artan koronavirüs vakaları nedeniyle ramazanda “kapanma” yapılmasını savunanlarla, hafta sonu ve akşam sokağa çıkma yasaklarını yeterli bulanlar var.

Hükümette kapalı kapılar ardında yapılan değerlendirmelerde, turizm sezonu açılmadan önce vakaların kontrol altına alınması gerektiği belirtiliyor.

Bunun için, ramazanda ‘kapatma’ yapılarak, mayıs ayının ikinci yarısına daha “az vaka ve kontrollü pandemiyle” girmenin doğru olacağını, böylece turizm tanıtım kampanyalarının daha iyi yönetileceğini söyleyenler olduğunu biliyoruz.

“Mart başında erken açıldık. Kademeli normalleşmeye nisan ayında başlamalıydık” diyen hocaların sözlerinin dinlenmemesinin faturasının ödendiğini ifade edenler de var.

Tam kapanma mı, kapatma mı? 

Bu arada, “tam kapanma” ile “kapatma” arasında ciddi fark olduğu anlatılıyor. Uzmanlar, Türkiye’nin pandemi sürecinde tam kapanma uygulamadığını, bunun üretim ve dağıtım zincirinin de durması anlamına geldiğini belirtiyorlar.

Türkiye’nin en riskli dönemlerde uyguladığı kararlara sadece “kapatma” deniliyor. Bu da, bundan altı ay önce yayınlanan genelgelere yeniden dönülmesi anlamına geliyor.

Yani lokantaların, kafelerin kapatılması, belki kuaför ve spor salonlarına yasak gelmesi, 65 yaş ve 20 yaş için yeni kurallar ve saat uygulamasının yapılması, düğün, taziye, asker uğurlama gibi konularda sınırlama getirilmesi.

Bunun biraz gevşetilmiş halini marttan önce yaşıyorduk zaten. Şimdi kulislerde hükümetin, ramazan boyunca “kapatmaya” daha yakın olduğu söyleniyor. Diğer tarafta farklı görüşler de var. Lokanta ve kafe işletmecileri.

Onlar ise tam kapatma şöyle dursun, lokanta ve kafelerin gündüzleri açık kalması ve bugünkü sistemin devam etmesini istiyor. Bir ay önce, ekip kurup, masraf yapıp işletmelerini yeniden açan esnaf, ramazan boyunca gündüzleri lokantaların açık kalmasını istiyor.

Üstelik sadece oruç tutmayanlar gideceği için “mesafe” sorunu da aşılacak. Şimdi gözler, açıklanacak yeni kararlarda. Bu kez, turizm sezonuna hazırlanmak için bir-bir buçuk ay, pres uygulanacak gibi.