Açlık sınırı, yoksulluk sınırı gibi tanımlar bu tabloyu anlatmaya yetmiyor,
Bu tablo, artık bir sefalet sınırıdır!
Emeklisi perişan, memuru çaresiz, çiftçisi küstürülmüş, esnafı borç batağına itilmiştir” dedi. 

Güler açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Her geçen gün daha da derinleşen ekonomik kriz; beraberinde sosyal çöküşü, toplumsal
huzursuzluğu ve ahlaki erozyonu getirmektedir.
Türkiye’miz adeta faiz lobilerinin, rant çetelerinin, dışa bağımlı ekonomi politikalarının ve
vurdumduymaz yönetim anlayışının pençesinde can çekişiyor!
2025 yılının ortasına geldiğimiz şu günlerde, milletimizin hali perişandır.
Açlık sınırı, yoksulluk sınırı gibi tanımlar bu tabloyu anlatmaya yetmiyor,
Bu tablo, artık bir sefalet sınırıdır!


Emeklisi perişan, memuru çaresiz, çiftçisi küstürülmüş, esnafı borç batağına itilmiştir.
Evladına harçlık veremeyen baba, tenceresini kaynatamayan anne, ay sonunu
getiremeyen hane artık sessiz çığlıklar atmaktadır.
Emeklilerimizin hali içler acısıdır.


Bakınız, Kurban Bayramı yaklaşıyor. Herkesin evine bir bayram neşesi girsin, bir sofra
kurulsun istiyoruz. Ancak tablo ne yazık ki içler acısı.
2018 yılında emekli bayram ikramiyesi 1.000 liraydı. Aynı yıl Diyanet İşleri
Başkanlığı’ndan 850 liraya bir kurban hissesi alınabiliyordu .Gelelim bugüne. Emeklinin bayram ikramiyesi 4.000 lira, Diyanet’in açıkladığı kurban
hisse bedeli 13.500 lira.


Yani emeklinin eline geçen bayram ikramiyesi, bir kurban hissesinin üçte biri bile etmiyor!
Bu mudur sosyal devlet? Bu mudur emekliye vefa?
Emekli maaşı zaten 14.469 lira. Emekli bu maaşla ne torununa harçlık verebilir ne de
gönül huzuruyla misafir ağırlayabilir. Belli ki Ramazan Bayramı’nda zekâta ve fitreye
muhtaç kalan emekli, Kurban Bayramı’nda da komşusundan gelecek kurban etine
muhtaçtır”

Bu rakamlar, istihdamın gerilediğini gösteriyor!

Güler açıklamasına şöyle devam etti, “Bugünden tezi yok, hükümet şartları zorlamalı ve emeklilerin bayram ikramiyesi en az
Diyanet’in bir kurban hisse bedeli ile eşitlenmelidir. Bununla birlikte Temmuz ayından
itibaren emeklilerimize seyyanen maaş artışı verilmelidir.

Eskişehir’de yaz sıcağıyla gelen tehlike
Eskişehir’de yaz sıcağıyla gelen tehlike
İçeriği Görüntüle


Ekonomide “uçuşa geçtik” diyen iktidar, iflasları, konkordatoları görmüyor mu? İktidar
görmüyorsa bile her fırsatta onu ayakta alkışlayan yandaş medya görüyor.
2025’in yalnızca ilk çeyreğinde, Ocak-Şubat-Mart aylarında 43 şirket iflas etti! 583 şirket
konkordato için geçici mühlet istedi! Ne demek konkordato? Şirketlerin ödeyemeyeceği
borçlarını yeniden yapılandırma talebi. Yani 583 şirket daha iflas için sıraya girmiştir.
Bu rakamlar bile ekonominin nefessiz kaldığının ispatıdır.


Bu rakamlar, her gün binlerce insan çalıştıran birkaç şirketin kapısına kilit astığını gösteriyor.
Bu rakamlar, istihdamın gerilediğini, şirketlerle birlikte ailelerin de iflas ettiğini gösteriyor!
Halkın mutfağı yanıyor, ama iktidar hâlâ “ekonomi büyüyor”, “yoksulluk bitti” masalları anlatıyor.
Milletin bu masallara karnı tok!
Artık, iktidarın bu kara rüyalardan uyanıp hayatın gerçekliğini görmesini istiyoruz.
Yönetemiyorsanız bırakın!
Düzeltemiyorsanız gidin!Değerli basın mensupları,
Asgari ücretlinin durumu da içler acısı!
2024’te açlık sınırının altında kalan asgari ücret, 2025’te pula dönüştü.
İktidar hâlâ “bakarız, değerlendiririz” diyor.
Vergi yağmuru ise dinmiyor!


Köprüden pasaporta, trafik ve vergi cezalarından muayeneye kadar her şeye zam geliyor!
Bütçe açığını kapatmak için vatandaşa yüklenmek kolay.
Ama yandaş şirketlerin milyarlık vergi borcunu tek kalemde silmek daha kolay!
Artık bu düzene son verip, “önce millet” demenin zamanı gelmiştir!
Artık vatandaşın feryadını duymanın zamanı gelmiştir!
Bunca sorunun yanında SMA hastası çocuklarımız ise unutulmuş durumda.
Aileler kampanyalarla sokakta para toplamaya çalışıyor, feryatları yüreklerimizi yakıyor.
Devlet, köprü yapıyor ama çocuğunu yaşatamayan babaya umut olamıyor!
Oysa faize ayrılan bütçenin sadece %5’iyle tüm SMA’lı çocuklar tedavi edilebilir!
Biz Yeniden Refah Partisi olarak diyoruz ki: Gerekirse bütçe tekniğindeki tercihleri değiştiririz, ama bir tek çocuğumuzu çaresizliğe


terk etmeyiz! Bugün milyonlarca gencimiz işsiz, milyonlarca emeklimiz perişan, binlerce şirket
iflasın eşiğinde. Milyonlar borç batağında. Bu düzen artık yürümüyor!
Yeniden Refah Partisi olarak bu sömürü düzenine, bu faizci zihniyete, iktidarın bu vurdumduymazlığına “dur” demek için geliyoruz!


Biz, milletin iktidarını kuracağız!Biz; adaletin, bereketin, üretimin, refahın iktidarını kuracağız!
Onlar vergi memuruyla gelir ama bizler adaletle geleceğiz!
Onlar faizle beslenir ama bizler üreticiyi kalkındıracağız!
Onlar kamu malıyla sefa sürer ama bizler millete hizmet edeceğiz!
Bu sefer millet kazanacak!
Bu sefer ahlak, adalet, vicdan kazanacak”