BBP Eskişehir İl Kadın Kolları Başkanı Rabia Kabakçı, ülkemizde her yıl yüzlerce kadının, kadına yönelik şiddet eylemleri neticesinde hayatlarını kaybettiğini söyledi. 

2018 yılı Kasım ayına kadar 363 kadının öldürüldüğünü belirten Kabakçı, Türkiye'de yaşayan her üç kadından birinin, fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddete maruz kaldığı araştırma sonuçları ile sabit olduğunu bildirdi.

Türkiye'de kadınların yarısının çalışmamakta olduğuna değinen Kabakçı, "Çalışan kadınların yarısı ise hiçbir sosyal güvenceleri bulunmaksızın, kayıt dışı istihdam edilmektedir." diye konuştu. 

Kadına yönelik şiddetin bir insan hakkı ihlali olduğunu kaydeden BBP Eskişehir İl Kadın Kolları Başkanı Kabakçı, "Günümüzde yalnızca kadın olmaları nedeniyle cinsiyete dayalı ayrımcılığa uğrayan, şiddete maruz kalan kadın sayısının giderek arttığını görmekteyiz. Yapılan tüm eğitim, bilinçlendirme çalışmalarına ve yasal düzenlemelere rağmen kadınların temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesi engellenememektedir. Kadınlar hukuki, ekonomik, sosyal ve siyasi alanda eşit bir biçimde yer alamamakta, yaşam hakları ihlal edilmekte, geliri eşit paylaşamamakta, savaş ve yoksulluktan en fazla etkilenen kesim olmakta, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmektedir" dedi.

Ülkemizde her üç kadından birinin fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddete maruz kaldığını, her yıl artan oranda yüzlerce kadın öldürülmekte olduğunu sözlerine ekleyen Kabakçı şunları söyledi: 

"Dünya Ekonomik Formu’nun 2017 yılı Küresel Cinsiyet Uçurumu raporuna göre ülkemiz cinsiyet eşitliği sıralamasında 144 ülke arasında 130'uncu sırada yer almaktadır. Kadınlarımız istihdam alanlarından çekilmekte; sosyal güvenceden yoksun bir şekilde zor çalışma koşullarında çalışmaya zorlanmaktadır. Kadınların siyasete katılma, karar mekanizmalarında yer alma oranları olması gereken düzeyde değildir. 

Yasalar yönünden güçlü bir mücadele zemini olmasına rağmen kadının insan hakları ihlalinin artmasının nedeni mücadelenin samimi bir şekilde yapılmaması, toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanmamış olmasıdır.Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için devletin çok yönlü, bütüncül politikalar üretmesi yanında bu mücadelenin toplumsal düzeyde ortak, etkin ve kararlı bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.

Kadınlara yönelik şiddeti doğuran ve bunu sistematik hale getiren tutum ve davranışları ortadan kaldırmak için bireylerin ve toplumun kadına bakış açısını değiştirecek zihniyet dönüşümü oluşturacak politikaların ortaya koyulması ve samimi bir şekilde ısrarla uygulanması zorunludur.

Bu konuda, Hep birlikte daha fazla çalışmamız gerektiğini bir kez daha belirtmek istiyorum. Kadına karşı şiddet medeniyet kaybıdır.”