Naymansoy, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 11 Şubat 2015 yılında ‘Uluslar arası Bilimde Kadınlar Günü’ olarak kabul edildiğini belirterek, bu günün amacını kadının güçlendirilmesi, bilime tam ve eşit erişiminin katılım sağlanması olduğunu söyledi. Günümüzde Türk kadınının bilimdeki varlığının dünyaya kıyasla iyi olduğunu söyleyen Naymansoy, “Avrupa Komisyonu'nun kadın konusundaki istatistiklerini kapsayan She Figures 2016'ya göre mühendislik imalat ve inşaat bilimlerinde doktora eğitimi yapan kadınların oranı, Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 26 iken, ülkemizde yüzde 34'dür. Bu da Atatürk'ün açtığı yolda ilerleyen Türk kadınının teknolojide çok önemli bir yere geldiğinin delilidir” dedi.

Başarılı kadın sayısı çoğaltılmalı: Naymansoy, “Atatürk'ün tahnit işlemini yapmasıyla bilinen patolog Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu, 'şevki' tekniğini geliştirerek tıp literatürüne adını yazdırmıştır. Yine ilk kadın onkoloğumuz olan Prof. Dr. Fatma Perihan Çambel, 1973 yılında Bologna'da DEPCA Kanser Sempozyumu'nda dudak kanserini ilk kez bir kanser türü olarak ortaya koymuş, Belçika Devlet Bakanlığından Altın Madalya ve daha birçok yerden ödüller almıştır.” Astrofizik alanında öncüler olduğunu söyleyen Naymansoy, NASA’da çalışan ilk kadın olan Dr. Dilhan Ezer Eryurt örneğini verdi. Örneklerin daha da çoğaltıla bileceğini söyleyerek, “Kadınların başarısını görmezden gelmek yerine onların aile içindeki sorumluluklarını hafifletecek kreş ve yaşlı bakım merkezi açılmalıdır” dedi.